Peygamberlerden olan Hz. Musa da dilindeki düğümden dolayı seri konuşamama engeliyle imtihan edilmiş oldukları tarihi bir vakadır. Eğer engellilik ceza olsaydı Allah kullarından en seçkin olan Peygamberlerine de bu cezayı verir miydi?
Günümüzde hayattan bıkmış, ümidini kesmiş ve sonunda canına kıymış birçok insanın varlığı, manevi engelliliğin maddi engellilikten daha çok insanlara zarar verdiğini ortaya koymaktadır.
Okudukça, her sayfa değiştikçe cahilliğimi hissettim. Hatta hiçbir şey bilmediğimi daha fazla okumam gerektiğini, bildiklerimin çok az bir birikim olduğunu farkettim. Şuan tek bildiğim ise hiçbir şey bilmediğimdir.
Açıkcası Peygamber Efendimiz döneminde sıkça adını duyduğum engelli sahabi Abdullah b. Ümmü Mektum’du. Kitabı okuyunca tek onla sınırlı kalmadığını anladım. Peygamber Efendimizin akrabalarından tut, arkadaşlarına kadar engellilik halinde olan sahabiler mevcut. Mesela Abdurrahman b. Avf kambur ve topal, Muaz b. Cebel topal, Habban b. Münkız zihinsel engelli,
Itban b. Malik görme engelli, Umeyr b. Adi doğuştan görme engelli… bu adını saydıklarım haricinde diğer sahabiler hakkında da güzel bilgiler sunulmuş.
Peygamber efendimizin onlara olan tavrı, onları topluma kazandırmak için yaptıklarından bahsetmiş. Engellilerin izole edildiği bir toplumda Peygamber Efendimizin takip ettiği hoşgörülü uygulama her dönem için örneklik teşkil etmeli bize ve gelecek kuşaklara.
Psiko-sosyo-tarih açısından kaleme alınmış bu eser bizi dönemin şartlarına, zorlukların getirdiği mücadeleye ve efendimizin ilk savaşı olan bedir meydan muharebesinin gözümüzde canlanmasına vesile olmuştur. Anlatım ve akıcılıkta ön plana çıkmıştır. Her bir satırın altını çizerek okuduğum bu kitapta olaylar müşriklerin ve müslümanların açısından tek tek incelenmiştir. Ayrıca değerli hocalarımızın yorumları da kitaba yansımıştır. Emeği geçen hocama teşekkür ediyorum.