David Diop Fransız romancı ve akademisyen. 1966 yılında Paris'te doğdu. Fransa'ya tekrar okumak için dönmeden önce çocukluğunu Senegal'de geçirdi. 1998'de L'Université de Pau et des Pays de l'Adour'da öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. İlk kitabı, 1889, l'Attraction universelle 2012'de yayınlandı. Dünya Savaşı'nı kolonyalizmin gölgesinde bir okumaya maruz bırakan ikinci romanı, Frère d'âme, Uluslararası Booker Ödülü'ne layık görüldü. Kitabı Aycan Başoğlu çevirdi, "Gece Tüm Kanlar Karadır" adıyla Sahi Kitap tarafından Türkçeye kazandırıldı.
Başımıza gelen hiçbir şey, ne kadar talihsiz ya da talihli olursa olsun, yeni değildir. Ama bizim hissettiğimiz her şey yenidir zira insan emsalsizdir, aynı ağaçtaki her bir yaprak gibi.
Savaş budur: Tanrı insanların müziğini dinlemeye geç kaldığında, kaderin düğüm olmuş çok fazla sayıdaki ipini aynı anda çözmeyi başaramadığında yaşanandır.
Çok uzun bir süredir içinde bulunduğum reading slump tan çıkmamı sağlayan kitap oldu Gece tüm kanlar karadır. Almamın üstünden 3 ay geçmesine rağmen rafta öylece duruyordu. Bir kaç defa okumaya başladım, girişinden de çok etkilendim ama bir türlü akışa kapılamadığımdan bıraktım. Bugün ise bir oturuşta bitirdim ve şimdi, "neden daha önce
"Savaşın ürpertici karanlığında dökülen her kan karadır."//Alfa Ndiaye savaşta en yakın arkadaşı Madem Diop'un ölümünü izler.Sonrasında ise aklını kaybeder ve düşman askerlerini tek başına öldürmeye ve onların ellerini kesip saklamaya başlar..
Diğer tüm askerler başta bu durumu normal karşılarlar.Hatta onu kahraman bile ilan ederler.Fakat ilerleyen zamanda durumlar değişir.Alfa aslında arkadaşının intikamını almak ister,kestiği her el bunun kanıtı gibidir.
***
Afrikalı fransız yazar David Diop'un ikinci ve de 2021 Uluslararası Booker ödülülüne layık görülen kitabı gece tüm kanlar karadır bir savaş eleştirisi.Birinci dünya Savaşı'nı Afrikalı, senegalli Alfa'nın ağzından dinliyoruz.Mavi gözlü alman askerlerinin nasıl insanları öldürdüğünü ve nasıl bir afrikalıları yok ettiğini çok iyi bir uslupla aktarmış yazar.
*!
Kitapta çok farklı bir anlatım tekniği var bu yüzden biraz değişik gelebilir.Fakat çok samimi ve akıcı da bir uslup takınılmış.Konusu da oldukça merak ettirici ve güzeldi bana kalırsa.Savaş konulu tarihi kitaplara ilgi duyan herkese tavsiye ederim..Herkese keyifli okumalar ve mutlu hafta sonları..
.
.
.
Geleceğe dair umutlarını gerçekleştirmek adına geçmek zorunda oldukları SAVAŞ engeline takılan Senegalli iki arkadaş...
Birisinin acı bir şekilde ölümü üzerine diğerinin geçirdiği psikolojik değişimi, karakterin kendi anlatımından okuyacağınız çarpıcı bir eser "GECE TÜM KANLAR KARADIR".
Okuyacağınız bu eserde, masumiyet ile canilik arasındaki ince çizgiyi, savaşın ve sömürgeciliğin acı gerçeklerini bulacak, Senegal'in zorlu koşullarında büyürken şekillenen kimliğinin savaş ile birlikte nasıl evrildiğine tanıklık edeceksiniz.
Son derece vurucu bulduğum sonunun ise, kafanızı uzun süre meşgul edeceği kesin.
Not: Rahatsız edici sahneler bulunsa da okuduğunuza değecektir.
" "Siz Kuzey Afrika'nın Çikolataları, siz doğuştan cesurların en cesurusunuz. Fransa size hayran ve minnettar. Gazeteler yalnızca sizin kahramanlıklarınızdan bahsediyor!" İşte o yüzden, sol ellerinde talimat tüfekleri ve sağ ellerinde azılı palalarla yüzüstü sürünerek, öfkeden kudurmuş deliler misali haykıra haykıra, en güzel şekilde katledilmek üzere siperden çıkmayı seviyorlar."