Bana öyle geliyor ki feminist itidal, sevginin deneyimlenmesi için evlilik karşısında anarşizan bir tavır almayı beraberinde getirir. Böyle bir tavır ise ikili cinsiyet normlarını pekiştiren aile kurumunu ataerkil bir kurum olarak eleştirir ve aynı zamanda bu kurum içerisinde anlaşma yapmış olan kadınların ataerkilliğe karşı oluşturabileceği direniş mekanizmalarına kıymet verir.
Şiddetin hangi erkeklik kategorisine denk düşeceği üzerine değil, şiddeti doğuran iktidar ilişkilerinin nasıl kurulduğu, nasıl yeniden inşa edildiği, nasıl değiştiği ya da nasıl değişir gibi gözükürken değişmediği üzerine yoğunlaşmak gerekir.