Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Demet Tunçbilek

Demet TunçbilekKırgınlar yazarı
Yazar
9.9/10
9 Kişi
20
Okunma
2
Beğeni
359
Görüntülenme

Demet Tunçbilek Sözleri ve Alıntıları

Demet Tunçbilek sözleri ve alıntılarını, Demet Tunçbilek kitap alıntılarını, Demet Tunçbilek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ah be kızım, neler geldi neler geçti felekten de, un elerken deve geçti elekten."
Reklam
Gelecek geçmişten hesap sorar, bu hep böyle oldu. Yaptığımız şey yaşamak değil, dünü çizmek. Anladım ki mutluluk budur, dünün güzel olması. Bilincimiz, o hiç değiştiremeyeceğimiz yerde, dünde değil midir? Dün bir kez, sadece bir kez güzelse eğer, güzel olmaya devam eder hep ve bugünü de güzelleştirir. Ya bir insanın dünü güzel değilse... O zaman ne olur? O zaman bugünü de güzel olmaz. Ve dün güzel olmamaya devam eder. Bu durumda yarının iyi olacağı umudu da döner gider.
"Hayatla barışık bir insan geçmişine kavuşmuş, dünüyle barışmış insandır."
Sayfa 110Kitabı okudu
"Geceden sabaha her şey değişir"
Sayfa 9 - Bengisu yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Okumak ve çatışmakla evlenmek hep çatıştı. Doğmak, büyümek, ölmek kadar tabii olan evlenip çoğalmak eylemini biz nasıl oldu da hayatımızdan bu kadar çıkarabildik? Oysa kendiliğinden, kolayca, zahmetsizce hayatınızda yer edinmeli değil mi? Tabiatına aykırı davranan biziz.
Sayfa 128Kitabı okudu
Geçmiş, işte böyle terbiye almamış bir çocuk gibi, anısızın karşınıza çıkıyor; onu tanımamak elde değil. Bizi yakıp yıkan, kavuran bu geçmişi bilmek lanetinden kurtulmamız da mümkün değil. Bilmek bizi mahvediyor. Kim ister ki eskiyi anıp durmak...
"Düşünceleriniz, yorumlarınız, sevinçleriniz ve güzelliğiniz hayatımın belki de bir saniyesinden daha azını etkileyecek. Unutulacaksınız. Siz sadece kendinizi seviyor ve önemsiyorsunuz. Bir başkası da sadece kendini seviyor ve önemsiyor. Herkesin sevdiği aslında kendisiyse o halde neden yarışıyorsunuz? Kendinizi sadece kendinize biraz daha beğendirmekten, kendinize biraz daha tapınmaktan başka ne yapıyorsunuz? Siz internet insanlarına en büyük cezayı ben veriyorum. Unutulacaksınız."
Reklam
Çocuklar mutlu muyum, yoksa değil miyim diye sürekli kendi nabzını tutan ve mutlu olamadığı için biraz daha üzülen büyüklere benzemiyor. Mutlular ve en güzeli mutluluk üzerine konuşmuyorlar.
Mutluluk ve huzur insanı güzelleştiriyor. Başına her ne gelirse gelsin huzuru yakalamayı bilen biri gençliğin onu terk etmeye başladığında da başka türlü bir güzelliğe kavuşuyor.
Sayfa 180Kitabı okudu
Benim hikayemi kim biliyor, kim anlatıyor? Neden romanlar benden, bizden bahsetmiyor. Bütün diyaloglarda susmasına, içinden konuşup durmasına rağmen okuyucunun anladığı ve en sevdiği bir roman kahramanı olsaydım. Beni herkes anlasaydı, herkes herkesi işte böyle roman kahramanını anlar gibi anlasaydı. Ne hissetiğimi hiç söylemeseydim ama anlaşılsaydım. Yazarım laf cambazlığını seven biri olsun isterdim, o zaman ben de hazırcevap ve ukala olurdum. Ve bir başkahraman olarak çevrem öğretmenlerle değil de tuhaf ve kimsenin aklına kolay kolay gelmeyen işler yapan insanlar insanlarla dolu olurdu. Ve ben de onları tanıdıkça değişir, değişik olaylar yaşardım. Hafif şımarık tavrımla bütünleşen okuyucunun kendine güveni gelirdi. benim sayemde ve kendini maceradan maceraya atacak olaylar yaşayacağının hayalini kurardı, gayriihtiyari. Ve okuyucum, o laf cambazı yazarın romanına aldığı, hiç bilmediği - adını dahi duymadığı- şarkıları , filmleri, okumaya hevesli bir öğrenci saflığıyla not alırdı. Bir not defteri de olmadığından tüm bunlar telefonunda bir zaman sonra silinmek üzere kayıtlı dururdu. Ben laf cambazı yazarın ilk kahramanı olmak isterdim, tüm bilgi ve birikimini, marifetini döktüğü ve sonra da kuruyup kaldığı ilk romanının. Bir sonraki romanı çok merak dilirdi, fakat nedense bu ikinci roman okuyucuyu hayal kırıklığına uğratırdı. Fakat ben unutulmazdım.
Öğretmenliği hayatının bir gereği gibi gören birisi, ona başka bir şey yapamazmış gibi hissettiren o duygu işte, öğretmenliği kutsallaştıran.
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.