Modern insanın yalnızlığı ve kuklalığı: İnsanın tüm tarihi, yalnızlığını sarsmak için girişilmiş bir çabadır. Gelin görün ki tarih boyunca insanların birbirlerine bu denli yakın ve bu denli ilgisiz olduğu bir çağ daha yaşanmadı. Bu çağın insanı iplerle bir yerlere bağlı olduğunu, iplerin baska ellerde olduğunu bilmeyen, o nedenle de küçük oyunlara, gündelik yaşamın batağına saplanan kuklalara benziyor. Günlük yaşamın batağına saplanmış olmak; kısa bir süre için tarihin, toplumun, insanlığın belli bir durumunun kuklası olduğumuz gerçeğini perdeleyebiliyor.
"Hepimiz" diye başlıyordu Ziya'nın el yazısı, "Bokun içindeyiz. Ama bazılarımız yıldızlara bakar: Ulaşmak için kendi kendini tüketme isteği, mahvoluş dürtüsü gerektiren yıldızlara!"
herkes herkesin ardından kinle gülüyor, kimse kimseye gerçek bir saygıyla yaklaşmıyor. Yaklaşmıyor ama herkes herkese gerçek bir saygı duyuyormuş gibi davranıyor.