Dick Teresi kitaplarını, Dick Teresi sözleri ve alıntılarını, Dick Teresi yazarlarını, Dick Teresi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İngiliz fillozofu Bertrand Russell Democritus'tan sonra felsefenin tepe aşağı gittiğini ve Rönesansa kadar toparlanamadığını söylemişti. Russell, Democritus ve öncüllerinin "dünyayı anlamak için önyargısız bir çaba içine girdiklerini" yazmıştı. Tutumları "yaratıcı, çalışkan ve macera keyfiyle dolu" idi. Her şeyle ilgilenmişlerdi meteorlar ve güneş tutulmaları, balıklar ve hortumlar, din ve ahlak;
nüfuz edici bir zekayla çocukların neşesini birleştirmişlerdi." Boş inançlı değil gerçekten bilimseldiler ve çağlarının önyargılarından pek fazla etkilenmemişlerdi.
Sayfa 84 - Kuşkusuz Russell, Democritus gibi ciddi bir matematikçiydi ve bu adamlar birbirlerini tutarlar.Kitabı okuyor
.
" Kuşkusuz sıklıkla bir kavramın yanlışlığını kanıtlamak için yapılanlar çok daha eğlencelidir. Thomas HUXLEY'in yazdığı gibi," Bilimin büyük trajedisi güzel bir hipotezin çirkin bir gerçek tarafından kılıçtan geçirilmesidir."
.
"Newton çoğu kişinin Copernicus, Brahe, Kepler ve Galileo gibi adamları kast ettiğini varsaydığı ünlü "Eğer başkalarından daha ileriyi gördüysem bu devlerin omuzunda oturduğum içindir" cümlesi yüzünden alçakgönüllü sayılmıştır. Bu sözün bir başka yorumu ise onun basitçe birincil bilimsel rakibi ve ürkütücü düşmanı, çok da haksız olmadan yerçekimini ilk keşfedenin kendisi olduğunu öne süren çok kısa boylu Robert Hooke'u iğnelediğidir"
"Kütle gerçek midir? Literatürde 1980'lerde ve 90'larda türeyen bir görüş bir şeyin bu boş uzaya yayıldığını ve atomlara yanılsatan bir ağırlık sağladığını öne sürer. Bu "bir şey" bir gün kendini aygıtlarımızın içinde bir parçacık olarak ortaya koyacaktır"
"Atomcular nedenselliğin bir şeyle başlaması gerektiğini biliyorlardı ve bu başlangıçtaki şeye hiçbir neden yüklenemezdi. Devinim basitçe bir ilk veriydi. Atomcular mekanik sorular sorup mekanik yanıtlar verdiler. Onlar "Neden?" diye sorduklarında kast ettikleri: bir olayın nedeni nedir? izleyicileri -Plato, Aristoteles filan- "Neden?" diye sorunca bir olayın amacını araştırıyorlardı. Ne yazık ki diyor Russell bu ikinci sorgulama biçimi "genellikle çok geçmeden bir Yaratıcıya ya da hiç değilse bir Yapaycıya ulaşır." Bu Yaratıcının sonradan birisi bir super Yaratıcı öne sürene kadar hesaba katılmaması gerekir v.b. Bu tür düşünmek diyor Russell bilimi kör bir yola sokmuştur ve bilim yüzyıllarca orada kısılıp kalmıştır"
"Senin dünya görüşünde akıl senin ruh dediğin şeyin bir özelliği ki o da atomlardan ibaret. Bu atomlar da sürekli devinim halinde ve dıştaki çarpık atomlarla etkileşim içinde değil mi? İnsan duyularla düşünceler arasında mutlak bir ayırım yapabilir mi?"
"Mezuniyet öncesi öğrencilerime dünyanın herhangi bir yerindeki büyük bir kentte sıkıntıya düşerse bir kartona "137'' yazıp kalabalık bir caddenin köşesinde havaya kaldırmalarını söylerim. Önünde sonunda bir fizikçi sıkıntıda olduklarını anlayacak ve yardıma gelecekti"
"FizikÇiler son elli yıldır 137'yle boğuşmuşlardır. Werner Heisenberg bir keresinde Kuantum mekaniğinin tüm şaşkınlıklarının sonunda 137 açıklandığında sona ereceğini söylemişti"