AZICIK DA OLSA SPOİLER İÇERİR !!!
Kitabın arka kapağında dediği gibi özgürlük tutkusu hiç bu kadar çarpıcı anlatılmamıştı. Kitap ana karakter Fini'nin anlatımıyla distopik bir şekilde ilerliyor. İlk sayfalardan zaten kitabın beni çekececeğini anlamıştım. Fini'nin fabrikada köle gibi çalıştırılıyor olması, fabrikadaki yaşam koşullarını o kadar güzel betimlemelerle anlatılmıştı okurken hepsi kafamda canlandı ve bir film izler gibi okumaya devam ettim.
Hatta midesi biraz hassas olanları Fini'nin yaşadığı ve karşılaştığı zor durumlar etkileyebilir ki ben de etkilenmedim desem yalan olur. Okurken öyler üzüldüm ki Fini'ye, özgürlüğe kaçması, fabrikadan kurtulması sonra gri toprakları aşması için yaptığı fedakarlıkların tüm kalbimce başarılı olmasını istedim. Kaçarken onunla kaçıyor, saklanırken sanki onunla beraber saklanıyor ve yaşadıklarını hissediyordum.
Son 10 sayfanın gerçeği olduğu gibi çarpması gerçekten beni ters köşe yaptı hatta olamaz böyle olmamalıydı diye kabullenemedim ama yazar kalemini böyle uygun görmüş. Tıpkı kocaman bir taşın yüzünüze atılması gibi bir şey hissettim. Farklı bir tarz okumak, gizemli bir kaçış hikayesine ve bu kaçış hikayesinin de ayrı bir hikayesi olduğunu okumak isteyenlere öneririm :)