Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Doğan Nadi Abalıoğlu

Doğan Nadi AbalıoğluBir Dakika yazarı
Yazar
8.3/10
3 Kişi
4
Okunma
1
Beğeni
996
Görüntülenme

Doğan Nadi Abalıoğlu Sözleri ve Alıntıları

Doğan Nadi Abalıoğlu sözleri ve alıntılarını, Doğan Nadi Abalıoğlu kitap alıntılarını, Doğan Nadi Abalıoğlu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ayarlanıyoruz
Baktılar ki “zam” deyince ahali kızıyor, yeni bir formül buldular: Ayarlama.
Sayfa 45 - Akbaba Mizah YayınlarıKitabı okudu
Çarşamba 8 Mayıs 1946 - SÖZÜM MECLİSTEN DIŞARI
Bizim Tasvir'in penceresinden bakıyordum. Köşeden göründü. Durdu. Ürkek, çekingen mahcup etrafına bakındı. Kimseler olmadığına kanaat getirince rahatladı. Sıkışmış olacak. Oracıkta duvarın dibine, malûm tâbirle "def'i hacet" ediverdi. Sonra döndü. Büyük bir itina ile üstünü toprakladı; sokağı kirletmemiş olduğuna inanıncıya kadar toprakladı ve gitti. Sizin kenar mahallelerde, arka sokaklarda dolaştığınız var mı? Ben bu kedi kadar medenî insan görmedim.
Reklam
ÇIKAN ANLATIYOR
Hatırlardadır. Davası hâlâ Demokrat Parti Merkez Haysiyet Divanında bulunan Misbah Uraz "Hele beni partiden bir çıkarsınlar, ben söyleyeceğimi bilirim." demişti. Şimdi, Tekirdağ milletvekili Şevket Mocan arkadaşımızın, DP'den ihracıylsa "ifşaata" başlaması bir oldu. Bu hep böyle gidiyor. Hani şu partiden bir de Adnan Menderes'i çıkarabilseler, bize kim bilir ne tatlı şeyler anlatacaktır! 10 Temmuz 1953
8 Haziran 1949 - DUANIZ BEREKÂTİLE...
Sayın Tarım Bakanı Cavid Oral, Meclisteki beyanatı sırasında: - Allah saklasın diyor, umumî bir kıtlık tehlikesi görünmüyor. Bu "Allah saklasın" sözüne bayılmamak kabil değil. Elbette "Kul"un tedbir almadığı yerde, memleketi saklasa saklasa yalnız "Allah" saklar!
10 Nisan 1948 - TÜRKÜN AKLI...
Sanatkârlarımız aralarında toplanmışlar. Karar: Konserler verecek, sergiler tertib edecek, şarkılar söyleyecek ve böylece, yanan "Güzel Sanatlar Akademisi" binasının yerine bir yenisini yapmak için para toplayacaklarmış. Bizde hep böyle oluyor. Erzincanda zelzele. Felâketzedelere iane. Adanada su baskını. Seylâbzedelere iane. Şu ianeleri peşin toplayıp da felâketlerin önüne geçmek için çalışılsa daha makul olmaz mı?
31 Ağustos 1954 - NE BİLSİNLER?
Bir milletvekili (yüzde 92 ihtimalle Demokrat Partili) yanında bir arkadaşile beraber, Tepebaşında bir kadına saldırır. Polis işe el koyar ama, mebusa birşey yapamaz. Zira, serde teşriî masuniyet var. Şimdi, sakın bu "teşriî masuniyet" denilen mukaddes dokunulmazlığa kızmayın. Bundan 30 sene evvel esas teşkilât kanununu hazırlıyanlar, günün birinde, bir milletvekilinin bu kadar alçalabileceğini nasıl düşünebilirlerdi?
Reklam
3 Haziran 1953- Tükenmez Tatlısı
Bir Amerikalı mütehassıs profesör gelmiş. Milli Eğitim sistemimiz etrafında tetkiklerde bulunup, rapor hazırlayacakmış. Sevsinler. Hangi Mili Eğitim sistemimiz acaba? Evvelki seneki mi, bu seneki mi? Hatta, mesela bu senenin ilk altı ayında tatbik olunanı mı, yoksa son altı ayındaki mi? Zira malum ya, denizde kum bizim Milli Eğitimde sistem. Değiştir, değiştir kullan!
Sayfa 61 - Akbaba Mizah YayınlarıKitabı okudu
Çaresi Kolay
Şevket Rado şi’re meraklıdır. Akşam’daki sütununda sık sık genç şairlerimizin şiirlerini neşreder, onları okuyucuya tanıtmak ister. Bunlardan birini gecen gün neşretti. Ben de onun sütunundan buraya alıyorum. Başın mı ağrıdı, Aspirin yutacaksın... Dişin mi ağrıdı Atacaksın gripin... Gripin Ya kalbin ağrırsa kalbin Ne yapacaksın? Vah, vah... bu da laf mı? Arkadaş kalbin de ağrırsa kardiyazol alacaksın!
Sayfa 53 - Akbaba Mizah YayınlarıKitabı okudu
Şerefinize!
Londra’dan gelen bir haber: maruf İngiliz doktorlarından bilmem kim, bir sağlık mecmuasında, küfretmenin sıhhate çok faydalı bir şey olduğunu yazmış.
Sayfa 47 - Akbaba Mizah YayınlarıKitabı okudu
12 Mayıs 1949 - Dervişin Kerameti
Ticaret ve Ekonomi Bakanı Cemil Said Barlas’ın “hayatı ucuzlatmak ancak bir mucizeye bağlıdır” demesindeki asıl manayı, ben şimdi şimdi anlar gibi oluyorum. Eğer bir gün hakikaten “mucize” oluverir de hayat kendi kendine ucuzlamaya başlarsa, üstat kendisini bize “Mesih” diye yutturacak. Fakat Bışşşşşş!!! Yağma yok.
Sayfa 38 - Akbaba Mizah YayınlarıKitabı okudu
Reklam
9 Haziran 1946 - Dekorumuz Deniz Derya
Demokrasi şöyle olmalı, demokrasi böyle olmalı; yok temiz olmalı, kirli olmamalı; eğer fena demokrasi olursa “yukarıdan aşağı otorite tesis” etmeli; filan diye diye demokrasiyi akıbet denize benzettik. Hani adamın birine: — Denize girsene. Neye girmiyorsun? demişler. Herif cevap vermiş: — Hele bir yüzme öğreneyim de.
Sayfa 13 - Akbaba Mizah YayınlarıKitabı okudu
10 Haziran 1946 - Fütuhat Zaruteti
Bilmem farkında mısınız? Milletvekili seçimlerine hazırlanırken Halk Partisi bir garabete düşüyor: Milletvekilleri liste halinde gözden geçiriliyor ve şimdiye kadar seçildikleri vilayetlerden alınarak daha ziyade sevimli göründükleri başka vilayetlerin namzet kâğıtlarına konuyormuş. Tuhaf şey. Bir defa, demek şimdiye kadar, hep sevilmeye sevilmeye seçilmişler. Sonra, bir vilayette sevilmeyip diğer bir vilayette sevilmek neden? Üstatların içinde öyleleri var ki, mutlaka sevilmeleri hala şartsa, civardan arazi ilhak edip yeni yeni vilayetler kurmak lazım.
Sayfa 9 - Akbaba Mizah YayınlarıKitabı okudu
2 Nisan 1954 - Ümid Dünyası
Maliye Vekâletinin vergi ödeme müddetini ansızın 15 gün uzatmağa karar vermesi münasebet ile İzmirli bir Musevi vatandaş, etrafa şöyle diyormuş: “— Ben her zaman söylemez miyim? Devlet bir şey isterse, son dakikaya kadar bekle. Belki vazgeçer. Yok eğer devlet bir şey verecekse, bir gece evvelinden git, kapıda bekle. Belki vazgeçer.” Kim ne derse desin, hayatı iyi anlamış insanlardır, şu Museviler doğrusu!
Sayfa 24 - Akbaba Mizah YayınlarıKitabı okudu
29 Şubat 1948 - Delinin Attığı Taş
Prens Laskaris isminde biri, Roma’da bir müracaatta bulunmuş, Orta şark ve Balkan imparatorluğunun varisi olduğunu iddia ederek bir takım haklar istemiş. Bunu Londralı Daily Mail yazıyor. Türkiye tacına (!) göz dikmişe benzeyen bu 26 yaşındaki adam, gazetenin yazdığına göre, bizzat Türkiye’den başka, Bulgaristan, Filistin, Ermenistan, Sırbistan, Hırvatistan, Kumanya, Arnavutluk vesaire, vesairenin hükümdarı olmak istiyormuş... Deli mi nedir bilmiyorum ama, Balkanların ve Orta şarkın, şimdi çoktan kaybolmuş, istikrarı belki ancak böyle temin olunabilir...
Sayfa 41 - Akbaba Mizah YayınlarıKitabı okudu
17 Mart 1948 - Sonu Selamet
Bir partimiz vardı: Halk Partisi. Bundan bir ikinci parti çıktı: Demokrat Parti. Şimdi haber alıyoruz ki, Demokrat Partiden de bir başka parti çıkacakmış. Yani, bir üçüncü parti demek. Acaba, bunlar böyle birbirinden çıkarak ve ister istemez, küçüle küçüle, ufala ufala, parçalana, parçalana, günün birinde ortadan tamamı ile yok oluverirler mi dersiniz?
Sayfa 20 - Akbaba Mizah YayınlarıKitabı okudu
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.