Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Durdu Güneş

Durdu GüneşBitkilerle Sohbet yazarı
Yazar
8.4/10
8 Kişi
14
Okunma
0
Beğeni
835
Görüntülenme

Hakkında

İlk ve Ortaokul’u Elbistan’da, Sağlık Meslek Lisesini Ankara’da okudu. 1989 yılında Ankara Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Kamuda sağlıkçı, eğitimci, hukukçu, yönetici olarak çeşitli görevlerde bulundu. Halen serbest avukat olup aynı zamanda yayın ve eğitim faaliyetlerini sürdürmektedir. "Aşk Bir yalnızlık Şarkısıdır" isimli bir şiir kitabı, "Hangi Başarıdan Alırdınız"isimli bir kişisel gelişim kitabı, "Ben Hakimim Masum Bey" "Hayvanlığın Alemi Var" "Bitkilerle Sohbet" "Memur Olduğumu Kimseye Söyleme" "Emekli Mehmet Efendi'den Nükteler" "Hayatın İçinden Fıkralar" "Mizah Atölyesi" isimli sekiz adet mizah kitabı bulunmaktadır. "Neşeli Düşünme Sanatı-Motivasyon" " Zaman Yönetimi" "Öfke Yönetimi" "Sıradışı Düşünme Teknikleri" ve "Mobbingin Hukuksal Boyutu" “Hayata Mizah Katmak” üzerine konferanslar vermektedir.
Unvan:
Yazar, Hukukçu
Doğum:
Elbistan, Kahramanmaraş, Türkiye, 1960

Okurlar

14 okur okudu.
12 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kökünüze sahip çıkın, onunla barışık olun, onunla kavga etmeyin. Zira iç huzurunuz köklerinizdeki ilişkilerinize bağlıdır.
Sayfa 54
Büyük İskender'in etrafi dalkavuklarla doluydu. Dalkavuklar insanı kibir obezi yaparak onun mahvına yol açarlar. Büyük İskender'in dalkavukları onu Tanrı Zeus'un oğlu olduğuna inandırmişlardı. İskender buna inanmıştı. Bu nedenle dünyanın bütün topraklarını fethetmeyi kendine hak görüyordu. Kimseyi dinlemiyordu. Hatta tek kibritle Persepolis kitaplığını yakmıştı. Çünkü artık bilgiye ihtiyacı yoktu. Bir gün bir savaş meydanında yaralanmış ciddi bir kan kaybı yaşıyordu. Dalkavuklarını çağırdı. Onlara yüksek sesle bağırdı. "Hani ben Zeus'un oğluydum. Öyleyse bu kan ne?" İnsan olduğunu o zaman anlamış ama çok geç kalmıştı. Büyük İskender'in söylediği her söz gerek korku, gerek dalkavukluk, gerek inanmışlık nedeniyle meşru kabul ediliyordu. Onun her yaptığı adalete uygun sanılıyordu. Zeus'un oğlu gibi algılanıyordu.
Sayfa 203 - Omca YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir zamanlar İran'da bir alimi cezalandırmak için onu hücreye kapatmışlar. Alim yalnız kaldığında düşünceleriyle, hayalleriyle mutlu olmasın diye yanına da iki cahil koyarlarmış. Ve buna da Acem işkencesi denilirmiş.
Bir medeniyeti tahrip edecek derecede adaletsizlik, ancak iktidar sahipleri tarafından yapılabilir. İbn-i Haldun
Sayfa 199 - Omca YayınlarıKitabı okudu
psikiyatriye koşmayın, doğaya koşun
Bizatihi doğaya bakarak güzelliği duyumsayabilirsiniz.
Sayfa 51
BİR AĞAÇTAN ALINACAK 10 DERS Bir ağacın gölgesinde adam felsefe kitabı okuyordu. Sorular üstüne sorular adamın kafasını karıştırmıştı. Başını kaldırıp ağaca baktı. —Keşke ağaç olsaydım, hiç düşünmeden yaşasaydım dedi. Birden ağaç dile geldi: —Ben düşünmüyorum belki ama düşünen insanlara o kadar çok ders verebilirim ki, dedi. Adam heyecanla: —Seni
Bir ağaçtan 10 ders: Çocukken beşikte, ölünce tabutta
Bir ağacın gölgesinde adam felsefe kitabı okuyordu. Sorular üstüne sorular adamın kafasını karıştırmıştı. Başını kaldırıp ağaca baktı: Keşke ağaç olsaydım, hiç düşünmeden yaşasaydım dedi. Birden ağaç dile geldi: Ben düşünmüyorum belki ama düşünen insanlara o kadar çok ders verebilirim ki, dedi. Adam heyecanla: Seni dinlemek isterim, dedi. Ağaç
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
207 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Umut, neşe, moral, bilgi, adalet ve duygu sosyal donanımı için, hayatın içinden öykü tadında sade ve içten anlatımlarla buluşacaksınız bu kitapta. Bilgeliğe giden yol; okuyarak, gözlemden geçer. Ve edinilen bilinci uygulama ve deneyimlerle daha da artırabiliriz. Bu tür kitaplar kelime ve kavram dağarcığımızı, kültürel motiflerimizi, medeniyet bilincimizi geliştirerek topluma ve evrensel bütünlüğe adaptasyonumuzu daha da kolaylaştırıyor. Anlatımlarda, mizah sanatıyla pekiştirilmiş, felsefi bir mantık örgüsü var. Olay ve gözlemlerin betimlenmesi ve imgelenmesi, sosyal psikolojinin ilgi alanına da giriyor. Gülmeye de ek vergi konulmadan, bu kitabı edinip neşenizi ve yaşam tecrübenizi yükseltmeniz önerilir. 18.11.2019 Ali Rıza Malkoç
Sen Zeus'un Oğlusun
Sen Zeus'un OğlusunDurdu Güneş · Omca Yayınları · 20192 okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir ağacın, bir çiçeğin, bir papatyanın dilinden bize hayata dair anekdotlar sıralarken modern insanın eleştirisini yapıyor. İnsanın zaafını da anlamını da çiçeklerdeki yansımalarını seriyor gözümüzün önüne. Bazen önyargımızı kırıyor bazen gülüp geçiriyor, bazen düşündürüyor çoğu zaman ufkumuzu açıp bakış açımız genişletiyor. Deve dikeni zeytin dalına derken aslında nefsime sesleniyor. "Sana dışarıda verilen lütuf sıfatlarla övünmeyi bırak." Meşeyi itibarsız gören gül ağacına cevabını verip meşenin hakkını teslim ediyor. Yonca ile ısırganın tatlı atışması yüzümüzde tebessüm bırakırken servinin söğüte verdiği cevap ile bizi tefekkür alemine davet ediyor. Çınarı tecrübesinin verdiği özgüvenle tanırken hıyarla patates sürtüşmesinde güldürüyor. Bu arada mersin defne ye "insanların bize bu tür keramet yüklediklerine bakma, insanoğlu bu, sıkıştıklarında ateşe atıp yakarlar" diyerek bize de mesajını ulaştırıyor sağolsun. Çiçekleri empati yapıp tabi hayatından kopan kardeşlerini düşünüp hasbihal eder bulurken dertli ağaçları insan evladının kendi kendine yaptığı zulümden yakınırken çalıyı dilinden hayata anlam katar bulurken, dertli adamın lotus çiçeğinden aldığı dersle zihinlere iz bırakıyor. GDO ya temas etmeden, ayçiçeğinin dizinin dibinde oturmadan geçmiyor. Karaçalının hayatî öneme sahip nasihatlerine kulak verip söğüt ve dutu dinliyoruz şimdi. Ama tüm bu güzellerin içinde en muzdarip olanlar, hem yerinden yurdundan garip kalmış hem de makam odasında insanın tüm yüzlerine şahit olmuş mahzun çiçekler..
Bitkilerle Sohbet
Bitkilerle SohbetDurdu Güneş · Gülnar Yayınları · 20206 okunma