Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dursun Gümüşoğlu

Dursun GümüşoğluBektaşi Fıkralarında İrfan yazarı
Yazar
Derleyen
8.3/10
8 Kişi
18
Okunma
2
Beğeni
1.434
Görüntülenme

Hakkında

Dursun Gümüşoğlu, 1956 yılında Erzincan ilinin, Refahiye içesinin Eskikonak Köyü’nde doğmuş, 1960 yılından bu yana aralıksız İstanbul’da oturmaktadır. İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü’nden 1978 yılında mezun olmuştur. Ailevi nedenlerden dolayı ticaret hayatına atılmıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır. 1990 yılından bu yana Bektaşîlik, Bektaşî Edebiyatı ve tarihi konularında araştırmaları devam etmekte, 2001 yılından günümüze kadar aralıksız Osmanlıca divan, cönk, el yazması, metinlerden çeviri yapmaktadır. Sulh Hukuk Mahkemelerinde Osmanlıca tapu, nüfus, evlenme kayıtları, mezar taşları, kitabelerin eski yazıdan yeni yazıya çevrilmesi ve sadeleştirilmesi ile ilgili konularda bilirkişilik hizmetleri vermektedir. Bilimsel araştırma konuları ile ilgili olarak sayısız televizyon kanallarında muhtelif sunumlar yapmış, açık oturumlara katılmıştır. Ayrıca televizyon kanalları için pek çok belgeselin proje danışmanlığı, metin yazarlığı, belgesel filmlerde danışmanlık yapmaya devam etmektedir. Bunun yanında sayısız radyo programına konuk olmuş, özel bir radyoda “İrfan Pınarı” adlı bir programı ise 56 hafta boyunca bizzat kendisi hazırlayıp sunmuştur. Muhtelif panellere ve üniversitelerin düzenlediği sempozyumlara bildiriler sunmuş, yerli ve yabancı üniversitelerin Bektaşîlik ile ilgili araştırmalarında doktora öğrencilerinin tezlerine katkılarda bulunmuştur. Şu ana kadar Osmanlıcadan çevrilmiş yedi adet kitabı yayınlanmıştır. Muhtelif dergilerde röportaj ve makaleleri yer almıştır.
Unvan:
Türk Çevirmen, Araştırmacı Yazar
Doğum:
Erzincan, Türkiye, 1956

Okurlar

2 okur beğendi.
18 okur okudu.
7 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
AKORT
- Âşık Veysel, bir mecliste misafirlerine türkü söylemek için sazını eline alır ve akort yapmaya başlar. Akort biraz uzun sürünce sabırsızlaşan arkadaşı Ali Haydar Ercan: Ya Âşık, ne dingırdadıp duruyon, iki çal da dinleyek, der Âşık Veysel de cevabını verir: Bunun arada bir kulağını bükmezsek, aynı senin gibi ayarsız oluyor.
Sayfa 230Kitabı okudu
Reklam
Renk
Bektaşî fukarası, komşusunun vasıtasıyla bir Melâmî şeyhinin sohbetine gider. Kendisini şeyhin yanına oturturlar. Melâmî şeyhi, Bektaşî’ye ne iş yaptığını sorar. O da nakliyatçılık yaptığını söyler. Bunun üzerine Melâmî şeyhi yine sorar: - Peki, halkı mi taşıyorsunuz, yoksa Hakk'ı mi taşıyorsunuz? Bektaşi de: - Efendim, görünüşte halkı taşıyoruz, ama aslında Hakk'ı taşıyoruz; çünkü halk, Hakk'ın görüntü âlemine çıkmış cüzzî bir kısmıdır, der. Melâmî şeyhi bu cevaptan bir süre sonra aniden dönerek masa üzerinde vazo içinde duran çiçekleri göstererek tekrar sorar: - Bu çiçeğin rengi güneşten midir, yoksa kendisinden midir? Bektaşi de şöyle bir cevap verir: - Çiçeğin rengi kendisindendir, fakat biz onu güneşin ışığı ile fark ediyoruz.
Çile
Ali Cevher Derviş, Haşim Baba'ya sorar: - Babaerenlerim, pek çok tasavvuf ehlî hatta Hünkâr bile çileye girmiş, bizim de girmemiz gerekmez mi? Haşim Baba da der ki: - Yirminci yüzyıldayız; trafik çile, eğitim çile, sağlık çile, senet-çek ödeme çile, insanı şehvete ve maddeye yönlendiren bu kadar çok unsur varken başka çileye gerek var mı?
Sayfa 103Kitabı okudu
CAN GÖZÜ
Hacı Bektaş Velî Anma Etkinliğine son kez gelen Âşık Veysel'e türbenin avlusunda bir Can sorar: - Âşık Baba, türkülerin iyi güzel de niye Alevilikten, Bektaşilikten, tasavvuftan söylemiyorsun? Âşık Veysel de tebessümle cevap verir: Türkülerimi can gözüyle dinlersen nelerden bahsettiğimi anlarsın. Sende görecek göz yoksa ben ne yapayım.
Sayfa 232Kitabı okudu
GÜZEL İSİM
Halim Baba, akademisyen meslektaşıyla birlikte saha araştırmaları için Isparta'nın dağlık bir Alevî köyüne giderler. Köyün dedesi kendisini tanıtırken: - Fakîr, Hüseyin Dönmez, der. -- Halim Baba da der ki: - Adınız ne kadar güzel, soyadınız da bir o kadar ona o uyumlu olmuş.
Sayfa 106Kitabı okudu
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
287 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
UYARI , TAVSİYE VE TEŞEKKÜR..
Kitabı bir PDF ortamında görüp beğendim ve aldım.Bazı yerlerini beğenerek okumama rağmen genel anlamda çok da beğendiğimi yazamayacağım.Bu ülkede 20-30 yıllık bir kitap okuyucusunun genel anlamda birçok yerde okuduğu ve bildiği fıkralar diyebilirim.Yeni kitap okurlarına tavsiye ederken uzun yıllardır kitap okuyanlara tavsiye edemeyeceğim.Takdir yine de sizin.Bu vesileyle kitabın başından sonuna kadar benimle olan değerli 1000k okurlarına teşekkür ederim.Sevgi ve saygılarımla.. Can GÖNÜLDAĞLI
Bektaşi Fıkralarında İrfan
Bektaşi Fıkralarında İrfanHüseyin Cılga · Post Yayın · 20199 okunma
204 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Bektaşi ve Nasreddin Hoca karakteri genelde gülmece unsuru olarak kullanılır ve ardındaki felsefe gözardı edilir.Oysa her iki karakter de son derece derin anlamlar içerir.Bu kitapta ilk bölümde işte bu felsefi yön anlatılmış.Daha sonra da gerçek olaylar ve isimlerle anekdotlar var.Yaygın Bektaşi fıkralarında da bir eleme yapılarak çok derli toplu bir eser oluşturulmuş.Elbette gülümseten bir kitap ama bir yandan da Bektaşi felsefesini sıkılmadan anlatan güzel bir kitap .
Bektaşi Fıkralarında İrfan
Bektaşi Fıkralarında İrfanHüseyin Cılga · Post Yayın · 20199 okunma
204 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Nasrettin Hocadan sonra en özlü sözlere sahip ve etkili olduğunu anladığım eserlerden bir tanesi. Eseri okurken ince ayrıntılara dikkat etmek gerekir. Kesinlikle okunmalı.
Bektaşi Fıkralarında İrfan
Bektaşi Fıkralarında İrfanHüseyin Cılga · Post Yayın · 20199 okunma