Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

E. F. Schumacher

E. F. SchumacherAklı Karışıklar İçin Kılavuz yazarı
Yazar
8.6/10
94 Kişi
365
Okunma
32
Beğeni
3.168
Görüntülenme

En Yeni E. F. Schumacher Sözleri ve Alıntıları

En Yeni E. F. Schumacher sözleri ve alıntılarını, en yeni E. F. Schumacher kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendi içine çekil ve bak. Hâlâ kendini güzel bulmuyorsan eğer, güzel yapılacak bir heykelin yapıcısı gibi hareket et; burasını kesip, şurasını düzeltiyor, bu çizgiyi daha hafif, şu diğerini daha sâf hâle getiriyor, ta ki eserinin üzerinde sevimli bir çehre belirinceye kadar. Aynı şeyi yap sen de:... heykelini yontmaktan geri durma hiç...
önce kendinizin kim olduğunu tesbit etmedikçe, diğer meselelerde yargıç veya güvenilir tanıklar olarak hareket etmeye ehil olduğunuzu asla düşünmeyin.
Musevî Philo
Reklam
Modern dünya, insanın yüksek melekelerine ihtiyaç duyan herşey hakkında şüpheci olmaya eğilimlidir. Ama,herhangi bir şeye ihtiyaç duymayan şüphecilik hakkında hiç şüpheci değildir.
Bir içedoğru idrak dünyası o zaman açılmaya başlar, dışa- doğru algılanmanınkinden ayrı bir dünya. Iç mekân görünür.Dünyanın yaratılması insanın bizzat kendi içinde başlar.ilk başta herşey karanlıktır: sonra ışık belirir ve karanlıktan ayrılır. Bu ışık sayesinde, olağan şuurumuzun ona nisbeten karanlık olduğu bir şuur biçimini kavrarız. Bu ışık sürekli olarak hakikat ve özgürlükle eşitlenegelmiştir. Bir insanın kendisinin,görünemezliğinin iç(sel) idraki ışığın başlangıcıdır. Bu hakikat idraki bir duyu-algılaması meselesi değildir, ‘fikirlerin’ hakikatini idrak meselesidir—sayesinde, hiç şüphesiz, duyularımızın idrak (algı) gü-cünün büyük ölçüde arttığı bir ameliye.Öz-bilgisi (self-knowledge) yolunun amacı budur, çünkü içe yönelmedikçe hiç kimse kendini bilemez... Bu mücadele, edebiyatı bize ait ve dünyanın bütün tarihi zannettiğimiz Zaman’ın o küçük bölümü süresince, hakkında bir çok farklı (gene de gerçekten her zaman aynı) biçimlerde yazılan, insanın o iç(sel) gelişmesinin başlangıcını gösterir.
insan ve düşünce
‘İnsan sadece düşünebilen değil, fakat aynı zamanda düşünmesinin farkında olandır.’
Sayfa 31 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Sanata sadece güzelliği için değer vermek meseleyi anlamamaktır. Sanatın hakiki işlevi kalbe ’dağın zirvesine' gitmek arzusunu yerleştirmektir: yapmayı gerçekten arzu ettiğimiz ama hep unutageldiğimiz, o ‘ilk niyetimize geri döndüğümüz.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
Bu durumda, sen olan bir kişi ile yaşamak zorunda olduğunu varsayalım. Belki bu, diğer kişinin yapmak zorunda kaldığıdır.Şüphesiz, eğer kendi kendinizi gözlemiyorsanız bunun pek hoş olacağını tahayyül edebilirsiniz ve eğer herkes sizin gibi olsaydı, dünya gerçekten de mutlu bir yer olacaktı. Benlik davası gütmenin, kendini beğenmişliğin sınırı yoktur. Kendinizi başka bir kişinin yerine koymakla, aynı zamanda onun bakış açısını,onun sizi nasıl gördüğünü, nasıl işittiğini ve günlük davranışlarınız içinde sizi nasıl tecrübe ettiğini benimsemiş olursunuz.Kendinizi onun gözleriyle görüyorsunuzdur.
Sayfa 116Kitabı okudu
Küçük egosentrik ‘Ben’ yol üstünde durduğu müddetçe hiçbir şey başarılamaz veya hiçbir şeye ulaşılamaz ortada gerçekte birçok küçük, egosentrik (benmerkezci) ve oldukça eşgüdümsüz “ben’ler olabilir —ve ‘Ben’den uzaklaşabilmek için, insan ‘Tanrı’ya yönelmelidir.
İnsanlar kendilerini bilmezler, onun için iç dünyalarının mahiyetini anlamazlar. Her insan kendi içinde (tohum halinde) Tanrının özünü ve dünyanın bütün hikmet ve gücünü barındırır; bir çeşit bilgiye diğeri kadar sahiptir ve içinde bulunanı bulamayan hakikatte ona sahip olmadığını söyleyemez, sadece onu başarıyla aramaya ehil değildir.
Sayfa 82 - paracelsusKitabı okudu
Dışındaki dünyayı bilmesi için insanın sahip olduğu aletler nelerdir?’ sualinin cevabı, o halde, gayet kaçınılmaz olarak şudur: Sahip olduğu her şey —canlı bedeni, aklı ve kendinin farkında olan ruhu.
Reklam
insanın hakikate doğru mümkün yolculuğu
ileriye doğru ilk adım... dikkatin hakikat üzerinde teksif edildiğini görmektir. Kuşkusuz iman hakikati açıkça görmez,ama sebebini görmediği zaman bile bir şeyin doğru olduğunu görmeye onu muktedir kılan bir gözü vardır. İnandığı şeyi görmüyordur hâlâ, ama en azından onu görmediğini ve onun genede doğru olduğunu kesinlikle biliyordur. Gizli fakat kesin hakikate iman etme yoluyla bu elde edilen (şey), aklı muhtevasına nüfuz etmeye zorlayan ve “inan ki anlayabilesin” (Crede ut intelligas) formülüne tam anlamını veren şeyin ta kendisidir.
Sayfa 62 - St. AugustineKitabı okudu
Duyular, insanın en dışsal araçlarıdır; “bakarlar, görmezler; duyarlar işitmezler’ gibi bir durum olduğunda, hata duyularda değil, iç kısımlardadır—‘Zira bu insanların kalpleri mühürlüdür’; kalpleriyle idrak edemezler.
yeterliliğin büyük hakikatidir:bilenin kavrayışı bilinecek şey için yeterli olmalıdır.
Birşey daha ‘manevî’ oldukça, görünür olma ihtimali ölçüde azalır. Görünebilirlikten ilerleme, Varlık Düzeyleri büyük hiyerarşisinin diğer bir yönüdür sadece. Onu uzun uzadıya irdelemenin gereği yok. Açıktır ki ‘görünebilirlik’ ve ‘görünemez-lik’ terimleri sadece görsel duyuya değil, fakat dış gözlemin tüm duyularına isnat ederler. Dört Varlık Düzeyini gözden geçirdikçe odak noktasına gelen hayat, şuur ve kendininfarkında olma güçleri tamamen görünmezdirler; renksiz, sessiz, ‘derisiz’, tat veya kokusuz ve aynı zamanda genişleme ve ağırlığı olmayan^
Nasıl bir esercik şu insan! Muhakemede ne de soylu! Melekelerinde nasıl da sonsuz!’ ‘Kendinin farkında olma’ gücü yüzünden, melekeleri gerçekten de sonsuz; bugün söylendiği gibi, onlar dar anlamda belirlenmiş, sınırlanmış veya ‘programlanmış’ değillerdir. Werner Jaeger, beşerî bir potansiyel bir kez idrak edildi mi mevcuttur o, ifadesiyle derin bir hakikati dile getirmişti. İnsanı en büyük beşerî başarılar tanımlar — sıradan işler, herhangi bir ortalama davranış veya başarı ve hele hele hayvanların gözlenmesinden türetilebilecek herhangi birşey değil. ‘İnsanların hepsi mümtaz olamaz’ diyor Dr. Catherine Roberts,
1.107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.