Hakkında
İran’ın eski yerleşim merkezlerinden Rey’de doğdu (305/917). Bu sebeple Râzî nisbesiyle, mesleğinden dolayı da Cessâs (kireççi) lakabıyla anılır. Yirmi yaşlarında iken Bağdat’a gidip devrin en büyük Hanefî fakihi Ebü’l-Hasan el-Kerhî’nin derslerine devam etti ve onun önde gelen talebelerinden oldu. Kerhî’den başka Abdülbâkī b. Kāni‘, Hâkim en-Nîsâbûrî, Ebû Ali el-Fârisî, Süleyman b. Ahmed et-Taberânî gibi tanınmış âlimlerden de ders aldı. Bağdat’ta görülen kıtlık üzerine bir ara Ahvaz’a giden Cessâs bir süre sonra tekrar Bağdat’a döndü. Ardından hocası Kerhî’nin de tavsiyesi üzerine Hâkim en-Nîsâbûrî ile birlikte Nîşâbur’a giderek ondan hadis tahsil etti. Kerhî’nin vefatından sonra tekrar Bağdat’a döndü (344/955) ve onun yerine ders vermeye başladı. Ebû Bekir Muhammed b. Mûsâ el-Hârizmî, Ebû Abdullah Muhammed b. Yahyâ el-Cürcânî, Ebû Ca‘fer Muhammed b. Ahmed en-Nesefî, Ebü’l-Hüseyin Muhammed b. Ahmed ez-Za‘ferânî, Muhammed b. Ahmed el-Vâsıtî, Ebû Ca‘fer el-Üsrûşenî başta olmak üzere birçok talebe yetiştirdi. Zamanında Bağdat’ta en büyük Hanefî âlimi kabul edilen Cessâs 7 Zilhicce 370’te (13 Haziran 981) burada vefat etti.
Tam adı:
Ebû Bekr Ahmed b. Alî er-Râzî el-Cessâs
Unvan:
Hanefî Fakihi, Müfessir
Doğum:
Rey, İran, 917
Ölüm:
Bağdat, Irak, 13 Haziran 981
Okurlar
6 okur beğendi.
4 okur okudu.
4 okur okuyor.
11 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
Ebû Bekir el-Cessâs dedi ki:
Öğrenmesi ve alışkanlık haline getirmesi için namaz kılması çocuğa emredilir. Böylece ergenlikten sonra namaz kılması daha kolaylaşır ve namaz kılmaktan kaçması daha az görülür. Yine çocuk içki içmekten, domuz eti yemekten uzak tutulur ve diğer haramları işlemekten sakındırılır. Çünkü küçük yaşta namaz kılması ve diğer dini görevleri yerine getirmesi emredilmeyip kendi arzu, şehvet ve tercihleri ile başbaşa bırakılırsa, ergenlikten sonra haramlardan çekilmesi zorlaşır.
Sayfa 85 - Cilt 8.Kitabı okuyor
4-Düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden (Allah'a sığınırım).
Yasaklanan okuma, cahiliyet devri okumalarıdır. Çünkü o okumalar, şirk ve küfür içerirler. Kur'an ve zikrullah içerikli okumalara gelince bunlar caizdir. Bu okumaları Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem emredip teşvik etmiştir. Mezhebimiz müctehidleri de zikrullahı içeren okumaların teberrüken yapılmasını tavsiye etmişlerdir. Cenab-ı Allah, düğümlere üfleyen sihirbazların kötülüğünden kendisine sığınılmasını emretmiştir.
Sayfa 627 - Cilt 8. 113 Felak Süresi.Kitabı okuyor
Bunlar gibi başka bir sığınma vesilesi yoktur.
"Bir zaman Resûlullah'ı sallallahu aleyhi ve sellemle birlikte Cuhfe ile Ebvâ arasında yürümekteydik. Derken bir fırtına ve şiddetli bir karanlık etrafımızı sardı. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Felak ve Nas surelerini okuyarak Allah'a sığındı. Bana da şöyle dedi:
"Ey Ukbe bunları okuyarak Allah'a sığın. Bunlar gibi başka bir sığınma vesilesi yoktur."
Sayfa 625 - Cilt 8. Muhammed b. Bekir'in bildirdiğine göre Ebu Said el-Makberi, Ukbe b. Âmir'in radiyallahu anh şöyle dediğini rivayet etmiştir:Kitabı okuyor
Lokman, 31/14-15
"İnsana da, anne babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi onu karnında taşımıştır. Eğer, hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için seninle uğraşırlarsa, onlara itaat etme. Fakat dünya da onlarla iyi geçin,"
Sayfa 157 - Cilt 8.Kitabı okuyor
Gözleri Haramdan Sakınmak Gereği
Muhammed b. Ishak'in bildirdiğine göre Hz. Ali radiyallahu anh, Resûlullah'ın sallallahu aleyhi ve sellem kendisine şunu söylediğini rivayet etmiştir:
"Ey Ali, cennette senin bir hazinen vardır. Sen, cennetin iki ucuna da sahipsin. Bakışın ardından bir daha bakma. Çünkü ilk bakış senin yanına kalır, ama ikinci bakış senin yanına kalmaz.
Sayfa 23 - CILT 8. Tahavi, Şerhu Müşkili'l-Âsår: 5/119Kitabı okuyor
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Henüz kayıt yok