Ebu Abdullah Sadik B. Abdullah Gönderileri
Ebu Abdullah Sadik B. Abdullah kitaplarını, Ebu Abdullah Sadik B. Abdullah sözleri ve alıntılarını, Ebu Abdullah Sadik B. Abdullah yazarlarını, Ebu Abdullah Sadik B. Abdullah yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiç şüphesiz kötü arkadaş insanı heva, şehvet ve günah çukuruna çeker. Böyle bir insan zamanla basiretini kaybeder, maddiyata dalar ve ahireti unutur. Ayrıca tefekkür ve tezekkürden yoksun olduğu için çevresinde meydana gelen önemli olaylara kayıtsız kalır.
Gaflet hastalığına yakalanmış bir kişiye, kendisini helake sürükleyen hata ve günahlarından bahsettiğinde sana "Ben diğer insanlardan daha hayırlıyım" der. Ona "Allahtan kork! Günahlardan uzak dur!" dediğinde ise "Yoksa sen beni kâfir mi görüyorsun" der. Acaba bu zavallı "Allah'tan korkma" emrinin sadece kâfirlere has olduğunu mu zannediyor? Öyleyse Allah (Subhanehu ve Teala) Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e ve dolayısıyla ümmetine neden "Ey Peygamber! Allah'tan kork, kâfirlere ve münafıklara boyun eğme! Elbette Allah her şeyi bilmekte ve yerli yerince yapmaktadır." (Ahzab, 1) buyurdu?
Hastalıklar insana isabet ettiğinde onu, yapmakla yükümlü olduğu işlerden alıkoyar. Görevini tam olarak yapmasına engel olur. Hele bu hastalık, insanın en değerli uzvu olan kalpte meydana gelir ve hayatında en değerli şey olan dinini ve imanını etkiliyor ise iş daha da ciddi bir hâl alır. İşte insanın kalbinde meydana gelen, dinine ve imanına büyük zararlar veren hastalıkların en büyüğü gaflettir.
İbn Abbas dedi ki : hiç şüphesiz heva , insanı kör ve sağır yapar
Sayfa 34 - NedaKitabı okudu
Sahabenin Üstünlüğü ve İzzeti
"Sahabe (radıyallahu anhum) bu ümmetin kalpleri şirk ve şüpheden uzak, en derin ilme sahip, en doğru yol ve en güzel hal üzere olanlarıdır. Onlar canlarını, mallarını, ailelerini ve yurtlarını sildiler. Eşlerinden, babalarından, kardeşlerinden ayrıldılar ve hicret ettiler. Sabrederek canlarını feda ettiler, sevabını yalnızca Allah (Subhanehu ve Teala)'dan bekleyerek infak ettiler. Allah'a tevekkül ederek O'nun dinine karşı gelenlere savaş açtılar. Dünya malına karşı Allah'ın rızasını, zillete karşı izzeti ve vatanlarına karşı gurbeti tercih ettiler. Allah (Subhanehu ve Teala) da onları nebisi Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) için sahabe, dinin ikamesi için yardımcı olarak seçti. Böylece Allah'ın dilediği kimseleri kullara ibadetten kulların Rabbine ibadete, dünyanın darlığından ahiretin genişliğine, tağutların zorbalığından İslam'ın adaletine çıkardılar."
Sayfa 25 - Şeyh Süleyman el Ulvan, el-İstinfarKitabı okudu
ibn-i Ebi Muleyke "Allah'ım! Gerisin geri dönmekten ve dinimiz hususunda fitneye uğramaktan sana sığınırım!" diye dua ederdi. Bundan dolayı, Allah (Subhanehu ve Teâlâ) Sahabe-i Kiram'ı ve onların yolunda gidenleri övmüştür. Çünkü onlar İslam'ı birebir tatbik ettiler. İslam'ın tüm hükümlerine aynı itina ile sarıldılar ve hiçbir şeyi Allah ve Rasulünün emrinin önüne geçirmediler.
"Müminler içinde Allah'a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir, kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde değiştirmemişlerdir. Çünkü Allah sadâkat gösterenleri sadakâtleri sebebiyle mükafatlandıracak, münafıklara azap edecek yahut da tevbelerini kabul edecektir. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir." (Ahzab, 23- 24)
Sayfa 52Kitabı okudu