Edward Craig Gönderileri
Edward Craig kitaplarını, Edward Craig sözleri ve alıntılarını, Edward Craig yazarlarını, Edward Craig yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yeni bir kitap incelemesinden herkese merhaba Öncelikle Karl Jaspers'ın şu sözü ile başlayalım incelememize "Felsefe yolda olmaktır." Evet arkadaşlar felsefe sürekli yolda olma etkinliğidir. Bu kitabı da bu yolun başında rahat bir şekilde kullanabilirsiniz. Felsefeye yeni başlayanlar için gerçekten kısa ve öz bir başlangıç kitabı olacaktır. Bu kitapta felsefe tarihindeki temel karakterlere ve temel sorunlara değiniliyor. Gerçekten de 
Edward Craig o kadar güzel ve öz bir biçimde özetlemiş ki -tabii çevirmenin emeğini hiçe saymamak lazım- felsefeye dair ön bilgileriniz kalıcı oluyor. Gerçi felsefe kitaplarını ben şöyle görüyorum ne okursanız okuyun her biri kardan adamı oluşturan birer parçadan ibarettir. Kardan adamı tekrardan birleştirecek olan sizlersiniz. Tabii ki doğru kitaplardan başlamak önemlidir. O yüzden bu kitabı okumanızı içim rahat bir şekilde tavsiye ederim. Bir sonra ki incelemede görüşmek üzere
Nietzsche'nin biçemi, müzikalitesi, enerjisi, çeşitliliği, iğneleyici zekası kişinin ancak kendi başına deneyimleyebileceği şeylerdir.
Sayfa 129 - İKÜ YAYINEVİKitabı okudu
Filozof, her şeyi tehlikeye sokan korkunç bir patlayıcıdır.
Sayfa 121 - Friedrich Nietzsche - İKÜ YAYINEVİKitabı okudu
mülteciler üzerine
"Eh, ne olmuş yani. Onlar öyle düşünüyorlar, onların kültürü öyle, bizimkisi farklı" deyip geçebilir misiniz ?
Sayfa 95 - İKÜ YAYINEVİKitabı okudu
Her konu kendi sözleriyle konuşur.
Sayfa 86 - İKÜ YAYINEVİKitabı okudu
Bir şeyi yaptığınız takdirde bunun arkadaşlarınız üzerindeki olumsuz etkileri, en az o şeyi yapmadığınız takdirdeki kadar kötü olacaksa bu olumsuz etkilerden hareket etmenin bir anlamı yoktur.
Sayfa 20 - Edward CraigKitabı okudu
"Bizim için önemli olması gereken görüş, olgulara dair berrak bir görüşü olan makul insanlarınkidir."
Sokrates
Sayfa 19 - SokratesKitabı okudu
"Pek az insan düşünür ama hepsinin kanaati vardır."
George Berkeley
Sayfa 13Kitabı okudu
Herkes dünyaya bulunduğu noktadan bakar; kendisinin ve bulunduğu noktanın sağladığı olanaklar çerçevesinde dünyayı görür.
Prof.Dr. Betül Çotuksöken - ÖnsözKitabı okudu
Edebiyat Öğrencilerinin Başlıca Hatası!
Edebiyat öğrencilerinin en sık düştüğü hata dosdoğru şiirin yahut romanın ne söylediğinin peşinden gidip söylediği şeyi nasıl söylediği sorusunu bir
kenara atmak.
Sayfa 12 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Gelgelelim bu yön, ancak şu an için doğrudur. Kendisinden yola çıktığımız o garip şeyin -İdea'nın- gelişimi mecazi bir anlamda içerdiğini anımsayalım. Var olan veya gerçekleşen her şey, İdea'yı yansıtır ve bu, elbette İdea'nın "gelişimi"ni (fakat bu kez sözcüğün düz anlamıyla) sergileyen tarihi de kapsar. Hegel'in
Sayfa 80 - İKÜ YayınlarıKitabı okudu
Hegel - Aklın Hilesi
Ne var ki tarih hiç kuşkusuz insanların eylemleriyle hareket ediyordu. İnsan larınsa kendi insani planları, ilgileri ve saikleri vardı -yapmaya çalışmadıkları şeylerden biriyse İdea'nın kendisini eksiksizce tanımasını [bilmesini] güven ce altına almaktı. (Nasıl yapabilirlerdi ki? Çoğunun bundan haberi yoktu.) İşte bu noktada ünlü bir öğretiyle tanışıyoruz: Aklın Hilesi. insanların bilgisi olmaksızın İdea (veya Akıl) gerçekten de iş başındaydı, kendi erekleri uğruna insanları etkileyip yönlendiriyordu. O halde antik Mireler* gibi yukarıdan bize bakıp yaşamlarımızı manipüle eden dışsal bir kuvvet mi var? Hayır, Hegel'in görüşü bundan daha incelikli olup daha az batıl inanç içermektedir. Hegel'in büyük planında, zihinleri mizin İdea'yı somutlaştırdığını fakat bunu İdea'ya dair herhangi bir berrak bilinçle yapmadıklarını anımsayalım. (Bir genin, yetişkin organizmasını "içerip" bunu ancak adım adım gerçekleşen büyüme ve gelişme sürecinde göstermesini düşünün -Hegel organik metaforları fazlasıyla uygun buluyordu.) Bünyemizde bu etkin ama üstü örtük şey olduğundan gerçekte Aklın çarkına hizmet ederken kendi sınırlı ve bireysel ereklerimizin ve amaçlarımızın peşinden bilinçli olarak gidebiliyorduk.
* Mireler: İngilizcede uFates". Çeşitli mitolojilerde karşılıkları da bulunan ama esasen Yunan mitolojisinde kendine yer bulan, insanların ve tanrıların kaderlerini yöneten varlıklara verilen ad.
Sayfa 75 - İKÜ YayınlarıKitabı okudu
Descartes Düalizmi
Ne var ki Descartes'in bu işten gözü korkmamıştı. Kendi varoluşu
nu kavrayışının mutlak surette güvenli olduğunu bulmuştu. Fakat her şey
hakkında, hatta kendi bedeni hakkında da kuşkulanabilmektedir. O halde
kendisi (zihni, ruhu, benliği) bedeninden ayrı ve onsuz var olabilen, başka
bir şey olmalıydı. Bedenle zihin birbirinden bambaşka şeylerdİ.
Sayfa 71 - İKÜ YayınlarıKitabı okudu
DÜŞÜNÜYORUM ÖYLEYSE VARIM. Cogito ergo sum
İlkin, temelinde kuşkuya en ufak bir yer düşünebildiğiniz her inancı askıya alınız. (Bu nedenlerin gerçekten sizi kuşkulu hissetmeye sevk edip etmediğine bakmayın -çoğu zaman böyle bir şey yapmazlar, ama bu yalnızca size dair bir olgu da olabilir). Duyularınız sizi kimi zaman aldattığından onların sizi herhangi bir zaman aldatmış olabileceklerinin mümkün olduğunu göz önünde bulundurun; gerçekten de sizi her zaman aldatmış olabileceklerini de duyularınızın, bir rüya ya da bir halüsinasyondan farklı bir statüleri olmadığını da. Peki, ama şu an düşünüyor olduğunuza dair inancınıza ne demeli? Kuşku burada gerçekten de tükenmektedir çünkü düşünüyor olup olmadığınızdan kuşkulanmak, bir başka düşünme durumudur -kuşku kendisini bozguna uğratır. Üstelik, eğer düşünüyorsam o halde var olmam gerekir, diye düşünür Descartes -böylelikle o ünlü cogito ergo sum'a ulaşmış bulunuyoruz.
Sayfa 70 - İKÜ YayınlarıKitabı okudu
Belki de eylem insanları, alimlere kıyasla sunabilecekleri daha
fazla hakikate sahiplerdir; ne de olsa eylem insanlarının hatalı hükümleri,
gerçekten de onlara dönerken alimlerin hatalı hükümlerinin herhangi bir
pratik sonucu olmayıp herhangi bir bedele yol açmaksızın yanlış olabilirler.
Sayfa 69 - İKÜ YayınlarıKitabı okudu