Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Efrem Karanov

Efrem KaranovBulgar Gözüyle İstanbul yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
10
Okunma
0
Beğeni
185
Görüntülenme

Efrem Karanov Gönderileri

Efrem Karanov kitaplarını, Efrem Karanov sözleri ve alıntılarını, Efrem Karanov yazarlarını, Efrem Karanov yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“İstanbul’un haylaz ve pis köpekleri pek ünlüdür. Bunlar rahatça ve gamsızca gün boyu sokaklarda yatıyorlar. Hiç kimse de köpeklere dokunmaya cesaret edemiyor, çünkü Türkler bunları korumayı sevap sayıyorlar.”
Sayfa 121 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Rus çarı, reformcu Büyük Petro "İstanbul'u elinde bulunduran, bütün dünyayı elinde tutar." demiş.
Sayfa 107 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1879 yılı
"İlk kez trenle yolculuk ediyordum. Buradan öteye artık benim için her şey yeni ve ilginçti. İnsan zekası ve emeğinin dahiyane buluşu, siyah ve korkunç çelik devi lokomotifin karmaşık mekanizmasını şaşkınlıkla izliyordum. Vapurlar, telgraflar, demiryolları ve daha ne kadar çok şey hep insanlara kolaylık sağlamak için geliştirilmiş. Kim bilir daha neler icat edilecek, çünkü her icat başka bir icada zemin hazırlar."
Sayfa 105 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
“Hacı ünvânı Bulgarlara toplumsal otorite ve Avrupa’daki baronluk veya İngiltere’deki Sir ve Lady gibi asalet kazandırır: Kahire’deki Arap veya Buharalı benim kimliğim ve halkım hakkında bir şey bilmez, ama hacı olduğumu anlayınca, bana başka gözle bakar. Hacılık ünvanı, kapıları kolayca açan bir çeşit pasaporttur.”
Sayfa 79 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
"Filibe'nin işlenmiş ovaları ile Edirne'nin çölsü kırları arasında büyük bir fark göze çarpıyordu."
Sayfa 72 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
"Kaç genç sabah işe kalkmaktan dolayı hayata küsmüştür!"
Sayfa 69 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Ürettiğimiz bütün ürünler, hatta yıpranmış ve paçavra giysilerimiz bile İstanbul'da alıcı buluyorlardı. Getirilen her malın bir alıcısı vardı."
Sayfa 68 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
"İstanbul'a doğru aynı çökmüşlük, durağanlık ve boşluk göze çarpıyordu. Atlarla 12 saat gittik ve ne bir köy, ne de bir köylü çıktı karşımıza. Hatta İstanbul çevresi de bana külrengimsi geldi."
Sayfa 67 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
"15 gün Türk toprağında yolculuk etmek, 15 gün kırda yatmak ne demekti! Her adımda bir tehlike vardı. Türk zamanında yolculuk etmeyen biri, bu yolculuğun içerdiği tehlikeleri bilemez. Şimdi Amerika'ya üç kez gitmek, o zaman İstanbul'a bir kez gitmekten daha kolay ve tehlikesiz."
Sayfa 64 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
"... fesi giyiyordum. Rus çocuklar giysilerimi görünce: İşte bir Türk çocuğu, devetüyünden gocuğu diye haykırıyorlardı."
Sayfa 57 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Kolera, Bulgarlarla Rumlar arasındaki karşılıklı husumeti bile bastırmıştı."
Sayfa 51 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Papaz Visarion
"Çocuklar, bir an önce bu İstanbul'dan kurtulmaya bakın, burada sonsuz acı varmış!.. Hiç değilse annenize acıyın! Kaçın şu adı batası, melun İstanbul'dan! Ne acı memleketmiş burası!"
Sayfa 50 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
"Türklerin şefkatli koruması altındaki binlerce İstanbul köpeği sokaklarda yatıyor veya alan savunmak için dövüşüyorlardı."
Sayfa 44 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
"Çocuklar genç yaşınızda okuyun ki yaşlanınca okumadığınıza pişman olmayın. Yaşlılığınız: lekeli, damgalı, hatalarla dolu defter değil, ama yırtık ve delik deşik de olsa mücadelelere katıldığınız gösteren bayrak olsun. Bu dünyada hiçbir şey yitmiyor. Madem ki mekan, zaman, nesne ebedi; niye insan ruhu da ebedi olmasın?"
Sayfa 42 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
"İstanbullu oğlan ve kızların çoğu, görmediklerinden dolayı nehrin ne olduğunu bilmiyorlardı ve uzun uzadıya anlatmamız gerekiyordu."
Sayfa 38 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.