Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ejder Ulutaş

Ejder UlutaşTeşhir Toplumu yazarı
Yazar
9.0/10
11 Kişi
45
Okunma
1
Beğeni
576
Görüntülenme

Ejder Ulutaş Gönderileri

Ejder Ulutaş kitaplarını, Ejder Ulutaş sözleri ve alıntılarını, Ejder Ulutaş yazarlarını, Ejder Ulutaş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çağımızın insanı düşürmekten ziyade seyretmeyi bilmekten ziyade görülmeyi beynin ziyade gözü meslek sahibi olmaktan ziyade şöhret sahibi olmayı çalışmaktan ziyade kolay para kazanmayı emekten ziyade eğlenmeyi yaşamın temel ilkeleri haline getirmeye başlamıştır
İnsanlar artık konuş muyorlar sergiliyor sahneliyor ifşa ediyorlar ve gösteriyorlar
Reklam
Muhafaza etmek saplamak sakınmak gibi terimler günümüz dünyasındaki hayatın olağan akışına alabildiğince uzak düşmektedir her şeyi görmek isteyen göze vicdan muhasebecisi yaptıracak değerler ya anlamını yitirmekte ya da her gün yeniden bozuma uğratılmaktadır
Başkaları kendisini seyrediyor anda yani başkalarının dünyasında yer etmeye başladığında hissedebilen postmoder insan az insana görünerek kendi dünyası içinde yaşama gibi düşünceleri sağlıksız bir durum olarak algılanmaktadır
Reklam
Görmenin ve fark edilmenin yerini artık görme isteği almıştır
Her detayı görmek her şeyi tanımak isteyen gözü dizginleyeci perde yol perdeler silinip gitmiştir cinsel engellerle bastırılmış ve kapatılması istenen dilin yerini her şey en ince detayına kadar görmek isteyen göz açılmıştır
Kendini arsızca sergileme ihtiyacına bıraktığında Kemal'e ermektedir
Modern toplum gözün ve görmenin egemen olduğu toplumdur ortaçağ'dan moderniteye geçiş gözün ve görmenin egemenliğine geçiştir
Reklam
Kendisi gitti adı kaldı
İslam inancında önemli bir yere sahip olan örtünme veya tesettür, modanın cazibesiyle büyülenmiş birçok Müslümanın kıyafetlerinde farklı şekillerde yorumlanmaktadır. Söz konusu bu Müslümanlar, İslam'ı kapitalizmle eklemlemiş, örtünmeyi dünya ölçeğinde takvaya veya mahremiyete endeksli görmeyerek dünya zevklerine ve teşhire açık biçimde işlevselleştirmiş, giydiği kıyafetlerle tesettürü, örtmeyi,gizlemeyi bırakıp bizatihikendisini bir gösterene dönüştürmüş, nihayetinde bu müslümanlarda giyinme veya kıyafet zenginliğin sosyal tabakalaşmanın ve bedenini teşhire açılmasını beraberinde getirmiştir. Esasında bu teşhir pratikleri ise özünde İslam akidesi ile uyuşmayan rezervler taşımaktadır.
Sayfa 107
Moda her şeyden önce bir taklit ve bundan ötürü de bir sosyal eşitleme biçimidir ama paradoksal olarak,kesintisiz biçimde değişmesi nedeniyle zamanları ve toplumsal tabakaları birbirinden ayırır. Aynı sınıfta olanları birleştirirken , onları diğerlerinden ayırma işlevi görür.
Sayfa 104
Çünkü moda , çoğunlukla kişinin kendisi için değil,başkaları için giriştiği bir performanstır.
Sayfa 99
Haddadadil'e göre modern döneme ya da kapitalist üretim tarzının hakim olmasına kadar toplumlar, hangi kültür, inanç, din ve etnik yapıda olursa olsun,bol ve geniş kıyafetleri tercih etmekteydi. Japonya'dan Amerika'ya Bolivya ve peru'dan Afrika'ya kadar İranlı, Yunanlı ,Türk ,Kürt, Polonyalı, Hindistanlı hemen hepsi kendi kültürüne özgü bu kıyafetleri gündelik yaşamlarında kullanmaktaydı. Dolayısıyla, modernleşmeye kadar Bir toplumun başka bir toplumun kıyafetlerini taklit etmesi , görülen bir olay değildir. Kaldı ki kıyafetin değişmesi mutlaka bir kültür değişikliğini de gerektirmektedir.
Sayfa 97
Gayet nettt
Görsel kültürün mahremiyeti olabildiğine ifşa ettiği dönem bedenin çıplaklaştırılmasını ,örtünün transparanlaştırılmasını, kıyafetlerin modanın buyruklarını uygun olarak daraltılmasını ve kısaltılmasını makbul görmektedir. Cinselliği çağrıştıran tüm edimler bağlamı uygun olsa da olmasa da karşılık bulmaktadır özellikle kapitalist ekonomi cinsellik beden-pazarlama- üçgeni ile bedeni tümüyle bir nesne ve bir pazarlama olarak yeniden üretmiştir. Ticari alana sunulacak madde ister bir lastik markası isterse bir tabut modeli olsun müşteri her zaman aynı yerden vurulmaya çalışılır. Belden aşağısı. Seçkinler için erotizm kitle için pornografi beden toplumsal ve kültürel bağlamalarından arındırılarak et ve kemikten oluşan bir form halini alır her ne kadar bu beden kutsallaştırılıyor olsa da et haline getirilen bu beden yüce değil esasında müstehcendir manken et haline gelen bu beden formunun sadece görünür gerçekliğini oluşturmaktadır modanın röprezantları olan mankenlerin bedeni özünde arzu'nun nesnesi değil işlevsel nesne modanın ve estetiğin içecek geçtiği göstergeler formudur.
Sayfa 93
236 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.