Üzüldüğüm tek şey, şu an benim küçükken yaşadığım gibi fiziksel özelliklerinden, ırkından, dininden dolayı zorbalık gören bir sürü masum küçük çocuğun olması. Dünya onlar için fazla kötü, fazla acımasız.
Aslında herkesin dünyaya karşı bir savaşı vardır.
Kimisi çok mutlu gözükür ama dünyadaki en mutsuz kişi olarak savaşır. Kimisi gerçekten mutludur ama farklı sorunları olan bir kişi olarak savaşır.
Kimisi de geçmiş zamanda mutlu olmuştur, mutluluğunun özlemiyle mutsuz biri olarak savaşır.
Kitap dünyanın on farklı ülkesinde yaşayan on farklı gencin hayat hikayelerini konu alıyor.
Herkes kendi hayatına özgü zorlu bir yaşam mücadelesinin içindeyken bu gençlerin yolları sanal alemde "iskeletler" adlı bir sohbet odasında bir araya gelmeleriyle kesişiyor.
Stephan Bertrand, Fransa'dan
Soo Min, Güney Kore'den
Peter Benjamin Beck, İngiltere'den
Ezgi Çelikkol, Türkiye'den
Irzam Bhagat, Pakistan'dan
Vera Liekki, Finlandiya'dan
Mattias Costa, İtalya'dan
Ying Chen, Çin'den
Cameron Parker, Almanya'dan
Nadia Rochana,Tayland'tan hayat veriyorlar birer hikayeye.
Bu sanal odada kurulan dostluk bağları sayesinde karanlıklar aydınlığa, umutsuzluklar umuda dönüşüyor...
"Hayat bazen,10 tane iskeletin, Finlandiya'nın bir sokağında buluşup can bulması kadar basitti işte."
Kitap için,içerisinde bulunduğumuz zamanın ruhuna uygun bir "gençlik romanı" diyebilirim.Keyifle okudum
İskeletlerEla Sever · Dağhan Gülegeç Yayınları · 20227 okunma
İskeletler grubu sosyal medyada; Fransa, Güney Kore, İngiltere, Türkiye, Pakistan, Finlandiya, İtalya, Çin, Almanya ve Tayland'tan 10 kişiden oluşuyor.
İskeletler adlı grupta bulunanların yaşadıkları, birbirlerine tutunarak hayata bağlanmalarını okuduk.
Her birinin yaşamından kesitler sunularak, gruba nasıl dahil oldukları anlatılıyor.
İSKELETLER
.
Stephan arkadaş olma sitelerine üye olmuş ve ilgisini çeken iskeletler odasında sohbete başlamıştı. Sonrasında sanal bir sohbette gerçeklerin olmayacağını düşünüp konuşmayı kesse de, içindeki merak duygusuyla tekrar ekran başında yerini almıştı.
On farklı ülkeden on kişi. Sahtelik yok, sorgulama yok, acıma yok.
Kayıpları, korkuları, acıları ve mutsuzlukları ile adeta birer kaçış odası onlara burası.
Tüm hayalkırıklıklarına rağmen birbirlerine psikolog olan bu on insan yeniden ayağa kalkabilecek mi?
Bizi sıradan bir kemik yığınından, bir iskeletten, insana dönüştüren; yaşadığımızı hatırlatan, kalbimizdeki çekirdeğin peşinde başımızı belaya sokan, acıyla ve sevinçle dolu ruhumuza dair öyküler.
Farklı konuları, acılarıyla işleyerek tüm samimiyeti ve sıcaklığıyla empati yaparak bizlere sunan bir kitap.
İnsana dair sıcacık bir okuma.
İskeletlerEla Sever · Dağhan Gülegeç Yayınları · 20227 okunma