Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elnur Hasan Mikail

5.5/10
5 Kişi
12
Okunma
0
Beğeni
519
Görüntülenme

Elnur Hasan Mikail Sözleri ve Alıntıları

Elnur Hasan Mikail sözleri ve alıntılarını, Elnur Hasan Mikail kitap alıntılarını, Elnur Hasan Mikail en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu şartlar altında, Moskova, Ermenistan halkının isteklerini dikkate alan yeni bir dış politika anlayışıyla Ermenistan’a yaklaşması olağan ve akılcı bir yaklaşım olacaktır. Ermenistan halkı ciddi bir ekonomik kriz içerisindedir. Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi en çok Ermenistan halkının faydasına olacaktır. Bu süreçte Rusya eğer yapıcı bir tutum sergileyebilirse, Rusya, Ermeni halkı nezdinde kaybolmaya yüz tutan otorite ve etkisini yeniden kazanabilir. Bu durumun mutlaka bir politik getirisi olacaktır. Ancak, Rusya’nın Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleşmesine katkıda bulunabilmesi için öncelikle Azerbaycan- Ermenistan arasındaki “Karabağ” sorununun çözümünde “tarafsız” bir politika izlemesi ve bu çerçevede mevcut sorunun çözümü için bir girişim başlatması yerinde bir diplomatik hareket olacaktır.
İkinci Çeçen savaşı ile birlikte, bu çatlak ses, nispeten sindirildi. Bir kez daha hatırlatmak gerekir ki, Çeçenya'nın ABD destekli bir 'bağımsızlık' kazanması, Rusya'nın bölgedeki son denetim noktasını da kaldıracak ve Batı'nın 'müşteri' rejimlerine ait topraklardan geçen petrol-doğalgaz boru hatlarının önünde hiçbir engel kalmamış olacaktır. ABD ve müttefiklerinin, 'Rusya'nın toprak bütünlüğüne saygı duyuyoruz' açıklamalarıyla atbaşı olarak, savaşın bir an önce 'siyasi çözüme' kavuşturulması yönündeki çağrılarının ardında da, yine boru hatları meselesi yatmaktadır. Ancak sorun, sadece petrolden ibaret değil. Winston Churchill'in 1919'da söyledikleri, geçerliliğini koruyor: 'Eski Rus imparatorluğunun denetim altında tutulması, eğer Kuzey Kafkasya ve Hazar bölgesi Batılı güçlerin elinde olmazsa, güvenilir olmayacaktır.'
Reklam
İmparatorluğun Alternatifleri Bugün Rusya’nın imparatorluk olarak nitelendirilmesi doğru değildir. Ancak aynı şekilde Rusya sıradan bir bölgesel devlet de değildir. Çünkü geçiş aşamasındaki alternatiflere dayalı olarak, ikisi arasında bir yerde durmaktadır. Bu alternatifler bir çok manevradan oluşuyor. En önemlisi, Avrupa üzerinde etkili
PUTİN Vladimir Vladimiroviç (1952) Rusya Federasyonu’nun ikinci Devlet Başkanı. 7 Ekim, 1952’de Leningrad’da (Petersburg) doğdu. 1975 yılında Leningrad Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Çocukluğundan beri sporla uğraştı, 3 kere Leningrad sambo şampiyonu oldu. Üniversite’den mezun olduktan sonra, haberalma örgütü KGB’de görev aldı ve uzun zaman Almanya’da çalıştı. 1991-1996 yılları arasında, Petersburg Belediyesi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı ve Belediye Başkanı Yardımcısı olarak görev yaptı. Mart 1997’de Moskova’ya çağırılarak Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı İdari İşler Müdür Yardımcılığı’na getirildi. Ardından 1998 Temmuzunda Rusya haberalma örgütü FSB’nin, 1999 Martında da RF Güvenlik Konseyi’nin başına atandı. 1999 Ağustosunda Rusya Başbakanlığı’na, aynı yılın son günü de Devlet Başkanı vekilliğine getirildi. Mart 2000 seçimlerinde Putin, Rusya tarihinde Stalin’den sonra en genç yönetici olarak devletin başına geçti. 2004 Martındaki seçimlerde yeniden RF Devlet Başkanlığına seçildi. Evli. 1985 ve 1986 doğumlu iki kızı var. Almancayı çok iyi, İngilizceyi orta düzeyde biliyor.
Putin İkinci Dönem İçin Seçildi Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, yeni dönemde reformlara ağırlık vereceğini söyledi. İkinci bir dönem için seçilmek üzere girdiği Pazar günkü seçimi, oyların yüzde 71’ini alarak kazanan Putin, önümüzdeki dört yıl içinde demokrasiyi koruma ve ekonomiyi güçlendirme vaadinde de bulundu. Rusya seçimlerine bağımsız
PUTİN DÖNEMİ 1999 yılında Putin'in Başbakan olması ile birlikte bu dönemin sert ve Sovyetler Birliğini toparlayıcı bir dönem olacağı öngörülmüştü. Putin dönemi eski Sovyet alanında Avrupa Atlantik dünyasının geçişine fazla ses çıkarmadığını fakat Rusya Federasyonu içerisindeki oligark yapının sağlamlaştırılması üzerine enerjisini akıttığını ve
Reklam
Çünkü Putin döneminde 2001 yılında çıkarılan yasayla Rusya Federasyonu yedi bölgeye ayrılmış, Kuzey Kafkasya'nın bulunduğu yerin adı da Güney Rusya, (Ruslar Yujni diyor) olarak literatüre geçmiş. Artık Kuzey Kafkasya yok. NEDEN GÜNEY RUSYA Neden Güney Rusya var ve Güney Rusya nedir? Eskiden Kuzey Kafkasya (Sovyet zamanında) Rostovna doğru Krasnador'un üstündeki Eyalet içinde şimdiki Kuzey Kafkasya Federe Cumhuriyetleri artı Stavrapol Kray'dan oluşurken; şimdi Güney Rusya'nın içerisinde yukarıda Astrahan ve Volga Gırat'ı da aldılar. Böylece Güney Rusya'nın yani Kuzey Kafkasya'nın coğrafyasını Rusya'nın içerisine doğru genişlettiler. Böylece amaç etnisiteyi bir cumhuriyeti andırabilecek bir terimin kaldırıldığını görüyoruz. İkinci olarak bu bölgenin etnik yapısını Rus-Slav ağırlıklı olarak değiştirildiğini görmekteyiz. Böylelikle Güney Rusya tabirinin benimsetildiğini görüyoruz. Bizim medyada da bu deyimin kullanıldığını biliyoruz.246 Örneğin; Beslan olayları olunca, Milliyet Gazetesinde, CNN Türk’te bu deyim kullanıldı ve tutmaya başladı. Bunun yanında Kuzey Kafkasya terimi Türkiye'de de kalktı. Dernek yapılarımızda da Kuzey kelimesinin kalktığını görüyoruz. Kuzey Kafkasya teriminin yerine Kafkas kelimesinin kullanıldığını görüyoruz. Böylelikle Kuzey Kafkasya teriminin öldüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. Kitaplarda da bir etnisite değil bir Kafkaslılık terimi kullanılmaya başlandı. Kafkaslılık deyince içine Ermeni de giriyor Azeri de giriyor ve Gürcü de giriyor. Hepside giriyor; ben kafkaslıyım deyince... TV’lerde izliyoruz; Kolombiya’da armonika çalıyor diye Çingeneleri belgesellerde izliyoruz.
Dugin önce Kemalistleri sonra Siyasal İslamcıları kandırdı.
Avrasyacılığın Maskesi Düştü! Avrasyacılık, bugüne kadar Atatürkçülerin değişmez dış politika seçeneği olarak sunuluyordu. Rus İmparatorluğu’nu yeniden kurmanın ideolojisi olan Avrasyacılık, tabii ki Atatürkçülerin savunabileceği bir “seçenek” değildir. Ancak, Türkiye’de son yıllarda bir gizli servis tarafından yayıldığı anlaşılan
Kırım, Donbass, Abhazya ve Osetya bile ekonomilerini etkilemedi
Albay Putin'in Çift Karakteri Vladimir Putin 1999 yılında Başbakan, bir yıl sonra da Devlet Başkanı seçildiğinde tüm dünya nasıl bir liderle karşılaşacağını merak ediyordu. Eski bir KGB Albayı olan Putin, başa geçtiği dönemde Rus ekonomisi hala 1998 krizinin ağırlığı altında yaşama savaşı veriyordu. 1998 yılında Rusya'nın GSYİH'si yüzde 4.9 oranında küçülmüş, Rus Rublesi yüzde 40 oranında devalüe edilmişti. Planlı ekonominden pazar ekonomisine geçişte ekonominin çeşitlendirilmesi, özelleştirilmenin artması ve yabancı sermayenin güveni yeniden kazanmak şart olmuştu. Putin yürürlüğe koyduğu ekonomik reformlarla 5 senede Rus ekonomisini düzene koydu, dış piyasaların güvenini yeniden kazandı. Ancak son aylarda işadamları ve hükümet arasında yaşanan gerginlik, Yukos kriziyle gözler önüne serildi. Akla takılan tek bir soru var. Acaba demokrat görünümlü Putin, siyasi hırsıyla yeni yeni toparlanmış Rus ekonomisini riske atar mı?
Oligarkların Putinle savaşı
1990'larda bürokrasinin kilit noktalarında bulunan isimler, yönetiminde oldukları kamu girişimlerini çok ucuza kapattılar. Rusya'nın petrol devi Yukos'un en büyük hissedarı Mikhail Khodorkovsky'nin tutuklanması sonrası, tüm dünyada gözler ülkedeki diğer patronlara çevrildi. Amerikan finans dergisi Fortune son sayısında, Rusya'da sayıları 20'yi aşmayan yeni zengin işadamları 'oligarklar'a savaş açan eski KGB Albayı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bu 'demokratik' politikayla Rus ekonomisini eski Sovyetler Birliği dönemi günlerine geri götürüp götürmeyeceği sorusuna cevap aradı. Dergi, Putin'in Avrupa Birliği, Amerika ve yabancı sermaye ile görüşmelerinde istikrarlı ve başarılı bir politika ile takdir toplamasına rağmen, ülke içinde eski KGB ajanlarını oligarklar'ının üzerine sürdürmesinin dünya ekonomi çevrelerinde içten içe bir tartışma konusu olduğuna değindi. Bu tartışmayı alevlendiren ise, Putin'in bu politikasının siyasi çekişmeye dayandırılması. Rusya'nın en zengin adamı Khodorkovsky'nin 2004 yılı mart ayında yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinde Putin'e rakip olacağı ve sırf bu nedenle Putin'in bu adamın üzerine gittiği söyleniyor.
269 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.