O etrafındaki insanların kalplerini ve ruhlarını hissediyor. Onlar üzüldüklerinde o da üzülüyor,onlar ağladıklarında o da ağlıyor. O insanlığın ta kendisi.
İçinden çıkamadığım, fazla dağınık anlatımlı bir roman gibi geldi bana. 480 sayfalık bu kitapta konu yarıda başlıyor ve yarıya kadar ne anladığımı yerine oturtamıyorum. Belki bana hitap etmedi bilemiyorum.
Değişik fantastik bir kitap. Sona doğru fazla genişlediği işin istediğim gibi bitmedi ama yine de insanın hayal gücünü geliştiriyor. Belki birkaç seni olsa narnia günlükleri gibi daha güzel olabilirdi. Karakter adları ve yerler çok orjinal idi.
Bir insan bir yere kadar tahammül gösterebilirdi ve Meaghan mağarada uyanıp karşısında, gözlerinde karmaşık ve korkutucu bir ifadeyle ona bakan Aedan'ı gördüğünde, tahammül eşiğinin aşıldığından korkmuştu.
"Hiç hayatında seni,kaçmak istemene neden olacak kadar korkutan bir şeyle karşılaştın mı?"
Tiarnan kaşlarını kaldırıp etrafına bakındı ve Shealy sorusunun ne kadar aptalca olduğunu fark etti. Tiarnan'ın dünyası tehlikenın ta kendisiydi. Bundan korkmamak için ölmüş olması gerekiyordu.
"Yani burada bir şey" dedi ve parmaklarını Tiarnan'ın sert, kaslı göğüsüne dokundurdu.
Tiarnan başını eğip Shealy'nin parmaklarına baktı, ardından elini tutup kalbinin üzerine yasladı. Shealy, kalbinin sıcak istikrarlı atışlarını hissetti.
"Evet" dedi yumuşak bir sesle. "Karşılaştım"
"Ben bunu gözlerimi her açtığımda hissettim. Her zaman birilerinin sahtekarlığımı ortaya çıkarmasından korktum."
Aslında güzel bir kitap fakat birkaç eksiği var birincisi konuya çok geç bağlandı ikincisi mistik olaylar aşırı imkansız gibiydi çok kopukluk vardı yani ben olanları kafamda canlandırmaya çalışırken çok bocaladım canlandırma yapamadığım bazi bölümler oldu ama genel olarak güzel bir kitaptı okumak isterseniz önce Hayalimdeki Aşk ı okumanızı öneririm :)