"Çünkü insanın hayatında aldığı en büyük kararlar,hayatındaki en derin yaralardan kaynaklanır.Aldığımız o kararlar, o yaralara pansuman olsun diyedir."
Emrah Ateş Kızın var mı senin?
Yahut bir baban, kardeşin.
Ya da çok yakın bir arkadaşın var mı?
Hiç biri yok değil mi?
Varsa eğer, hepsi suçlu bu yangında.
Sen elinde ateş, otele giderken, oteldekilerin de bir kızı olduğunu düşündün mü? Metin Altıok’u yakmaya çalışırken Zeynep adında bir kızı olduğunu biliyor muydun? Öyle ki Altıok’un hayattaki
Kızın var mı senin?
Yahut bir baban, kardeşin.
Ya da çok yakın bir arkadaşın var mı?
Hiç biri yok değil mi?
Varsa eğer, hepsi suçlu bu yangında.
Sen elinde ateş, otele giderken, oteldekilerin de bir kızı olduğunu düşündün mü? Metin Altıok’u yakmaya çalışırken Zeynep adında bir kızı olduğunu biliyor muydun? Öyle ki Altıok’un hayattaki tek telaşı
Ortaokul zamanlarında arka sıramda oturan her daim neşeli ve üretken arkadaşımdı Emrah... Yıllar sonra kitap fuarında bir imza stadının önünden geçerken arkamdan seslenmesi ve döndüğümde karşımda bir yazar arkadaşımla karşılaşmış olmanın mutluluğu ve heyecanını bir anda yaşadım.
Edebiyata ve müziğe yakınlığını bilirdim ama kendini bu kadar geliştirip, yetiştirdiği içinde ayrıca mutlu oldum. Hayat Meyhanesi kitabını okurken çocukluğumuzun geçtiği sokaklara, mahalleye döndüm o hayatı yaşayıp, geçmişi yad ettim.
Yalın ve sade bir dille anlatılmış olan hayat meyhanesinde bir anda bir masada oturmuş Neşet Ertaş'ı dinlerken karşı masaların, yan masanın muhabbetine dahil olarak buluyorsunuz kendinizi. Kâh bir sokakta yürürken düşüncelere dalıyorsunuz. Farklı şehirlerde yaşanmış olsada herkesin bir yerde kendine ait benzer duyguları yaşamış olduğunu hissediyorsunuz.
Yıllar önce okuduğum ve yıllar sonra tuhaf bir şekilde kitaplığımda tekrar karşılaştığım bu değerli ve kıymetli kitap hakkında kısada olsa bir şeyler yazmak istedim.
...
"Sevgi meselesini öyle kalıplaştırdılar ki yeni nesilin tek yaptığı seviyormuş gibi görünmek. Çağımızın hastalığı hissedememek olmuş. Lanet olsun, sevmeyi bile beceremiyorlar!"
Genelde pek tanınmayan yazarlar ve kitapları hakkında ön yargılı olan ya da kararsız kalan okuyucular vardır ya...Sözüm onlara.Sıcacık bir kitaptı bence.Herkesin az çok kendinde bir şeyler bulabileceği okurken bol bol güldüğüm,düşündüğüm samimi bir kitaptı.
Kitabı çok beğendim özellikle önsöz kısmı beni çok etkiledi gerçek olduğu için. Kitabın içeriğinde 14 tane öykü bulunuyor ve bu öykülerin arasında bağlantı yok. Öyküleri okuduktan sonra size düşündürüyor ve ne oldu acaba diye sorguluyorsunuz. Bazı öyküler gerçek miydi değil miydi bilemedim bu nedenle merakla okudum. Yazarın dili sadeydi oldukça akıcı bir eserdi ben sevdim bence okumalısınız