Enes Akhan

Hz. Ali'nin Hilafeti yazarı
Yazar
Çevirmen
7.5/10
0 Kişi
6
Okunma
9
Beğeni
1.416
Görüntülenme

Hakkında

Aslen Gümüşhane Merkez Çayırardı Köyünden Enes AKHAN 1994 yılındı İstanbul’da doğdu. Orhangazi Lisesi’ni 2012 yılında bitirdikten sonra 2015 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni yatay geçiş hakkı ile kazandı. Üniversite eğitimi boyunca Özel Keşfi Kadim Kişisel Gelişim Kursu’nda Sarf-Nahiv, Tefsir, Fıkıh, Hadis, Akaid derslerini takip etti. 2018 yılında OMÜ İlahiyat Fakültesinden mezun olan Akhan, aynı yıl OMÜ SBE Temel İslam Bilimleri/ Hadis Yüksek Lisans programına kabul edildi. 2019 yılında MEB bünyesinde öğretmenlik görevine başladı. Halen ilk görev yeri olan Hakkâri’de öğretmenlik yapan Akhan, iyi derecede Arapça bilgisine sahip olup bu dilde bazı çeviri eserleri vardır. 2021 yılında Yüksek Lisans tamamlayan Akhan, yazarlık ve mütercimlik çalışmalarına devam etmektedir.
Ünvan:
Çevirmen ve yazar
Doğum:
İstanbul, Türkiye, 1994

Okurlar

9 okur beğendi.
6 okur okudu.

Okur demografisi

Kadın% 0.0
Erkek% 0.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Tekvir süresinden incelikler
“Diri diri gömülen kıza hangi suçundan dolayı öldürüldüğü sorulduğunda…” Câhiliye döneminde (nâdir de görülse) bazı Araplar kız çocuğunun olmasından dolayı utanç duydukları (bk. Nahl 16/58-59), bazıları da büyütüp beslemede sıkıntı çekmekten endişe ettikleri için (bk. En‘âm 6/151; İsrâ 17/31) onları diri diri toprağa gömerlerdi. İşte burada Yüce Allah’ın diri diri gömülen kıza bunu özellikle sorması ilginçtir değil mi? Neden gömen kimseye değil de gömülen kimseye – kız çocuğuna- bu suali soruyor olabilir? Buradaki incelik/hikmet-i ilahi şudur: Cinayetin sebebi doğrudan doğruya onu işleyene sorulmayıp da davacısı olan suçsuz kıza sorulması, o diri diri gömme işini yapan katilin vicdanını sızlatacak ve koruyucusuz gördüğü mazlumun karşısında mağlubiyetini duyuracak ve haksızlığını tam mânâsıyla tanıtarak Hakk'ın huzurunda hiç bir savunma yapamayacak şekilde öfke ve cezayı hak edeceğini anlatacak şiddetli bir uyarı ve taşlama vardır ki, buna tebkit denilir. Yüce Allah (c.c) o gün, o kötü fiili işleyenleri muhatap bile almayacak! Direkt o suali kıza soracak ki; mahkemenin daha başından haklı olan ortada olsun, haksız olan kâle bile alınmasın. Böylelikle onun – bu kötü fiili işleyenin- dinlenilmesine ihtiyaç yoktur! Adil olan Allah, Hakim olan Allah; zalimi bu yolla susturmuştur.
Sayfa 53 - Kitapyurdu Doğrudan yayıncılık (KDY)Kitabı okudu
Reklam
Reklam