1983'te Burdur'da doğdu. ilk ve orta öğrenimini Burdur'da, Üniversite eğitimini Selçuk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü'nde tamamladı. Şiirleri; Lacivert, Sonra Edebiyat, Bireylikler, Taflan, Eliz Edebiyat, Akbük gibi dergilerde yayınlandı. Halen Burdur' da yaşamaktadır.
Ödülleri:
2010 Orhan Veli Kanık “Gemlik’e Doğru…” Şiir Ödülü
"Sonra bir dağı buruşturur gibi bakmıştık kalın ciltli kitaplara
Kâğıt yere serilirse gürültü koparmış şiirden
Laf işte, sabahtan akşama kadar insanı dolandıran!
Raydaki tren, trendeki adam, adamın belindeki öfke
Usulca toplamıştık ağaçla mürekkebin arasında yatan harfleri
Üzgünlük, seni severim bilirsin
Bizim evin balkonunda çay içmişliğin bile var senin
Şimdi de bana, yalnız tavşanlar mı küser dağına
Bana ömrün gönlünü alacak sözü getir"
Sana tapu bilmez yörükler arasında rastlıyorum
Ceketini mekan tutmuş yorgun adamlar arasında
Onların suya can verecek kurnalarında serinliyorum
Kanla çevrilmiş haritalar arasında sen yoksun!
Sana fabrikalar arasında buharlaşanlar arasında rastlıyorum
Güvercinlerini paydos saatinde salacaklar arasında
Onların soğuk yemek yediği taslarında doyuyorum
Kinle sıkılmış yumruklar arasında sen yoksun!
...................
.......
Gelin alın beni saat denen değirmenler
Yün eğirenler, dönme dolaplar, vızır vızır çay ocakları
Gelin alın beni mide haplarım, migrenim, beyhude heveslerim
Gün boyu gezen sokak itleri, kahvedeki tepsiler, dolan küllükler
Gelin alın beni ayak bağı şiirler, raylarda fokurdayan trenler
Eski sandallar, eski davullar, eski saraçlar, eski çerçiler
Gelin alın beni gözümün alamadığı Aydın Ovası'nın sakinleri
Yalınayak çocuklar, incir sepetleri, harbi sarhoşlar
Birileri var yanımda, ısrarla toprağa otururlar
Topraktan efkârla kefen parası çıkaranlar.
.........
"Ey yüzüne baktıkça ayağı başına dolanan çiçek bozuğu dünya
Telef canım sana kurşun atar, yetmezse canımı çatarım alnına
Geçsin ömrüm, savaş meydanına gül suyu taşımakla geçsin
Âdem'in boğazını alan elmadan, varsın tek lokma düşmesin ağzıma"
(Ağır Tebessüm- E.Özmen) Meydan Dayağı
İnsanlar durur, taşlar durur, biz koşmaklıyız
O bahçeyi, kesilen karpuzu, akan suyu sakın unutma
Hani Kaş yapalım derken çılardığımız hıçkırıklar
Çimenlerde yatan köpekler arasında uyanmıştık
İşte ona say
"Geçmiş olsun sevgilim, sevgilim geçmiş olsun
Kalbim kalbinden bir kere geçmiş olsun"
Kadıköy'de rastgele girdiğim bir kitapçıdan aldığım bu şiir kitabında ilgimi çeken en
önemli unsur kitabın bu yılın Şubat ayında basılması olmuştu. Şairin 83 doğumlu olduğunu da öğrenince kitabı hemen aldım. Engin Özmen ve Yakın yayınları bana çok yabancı iki kavramdı. Şu an ise Engin Özmen gözümde kendine has iyi bir şair ve Yakın yayınları iyi işler yapan bir yayınevi. Aklımda bir inceleme yazma fikri yoktu ama uygulamada kitabı okuyan iki kişiden biri olduğumu görünce bir sorumluluk hissettim.
Kitaba gelince okurken çok eğlendiğim bir kitap oldu. Modern şiirin ve ikinci yeninin etkisini hissedebildiğimiz bir tarzı var şairin. Anlaşılmazlıktan ziyade çağrışımlardan yararlanması yoluyla benziyor ikinci yeniye. Kendine has bir tarzı olan şairin şiirlerinde insanların hislerini ve düşüncelerini harekete geçiren unsurlar mevcut. Bir şiir kitabından daha fazlasını beklemek cüretkarlık olurdu. :)
"Seni limon ağaçlarının altında gördüğüm akşam
Yoksulluğum bitti şairliğim başladı"
Harften TabutEngin Özmen · Yakın Kitabevi · 05 okunma