-Gel yürüyelim senle biraz.
-Islanırız.
-Islanalım. Yolun başındasın daha. Çok ıslanacaksın çok. Hayat seni çok ıslatacak.
-Neden öyle söylediniz hocam?
-Edebiyatçılar ıslanmaya en müsait olanlardır.
Birisini seviyorsan,ona hayransan ya da aşıksan onun geçmişte nasıl yaşadığı,neler yaptığı seni ilgilendirmemeli.Çoğu insan kendi kusuru olmayan nedenlerin bedelini öder.
Tophane, amcamın altıncı kitabı. Tophane, Rizenin en kadim ve şahsına münhasır mahellerinden biri. Ya da bir zamanlar öyleydi. Babamın ve baba tarafımın mahallesi. Ben orada yaşamadım hiç. Amcam, 1967-68 yıllarında, kendi çocukluk döneminden başlayıp günümüzde Rizeyi tekrar ziyaretiyle bitirmiş romanı. Mahallenin ve dönemin profilini çok iyi yansıtmış. Samimi ve gerçekçi bir dil kullanmış. Zaten kitapta kurgu değil, gerçek kişiler anlatılıyor. Dolayısıyla babamdan dinlediğim bazı yaşanmışlıklarla kitapta karşılaşmak, bilmediklerimi öğrenmek benim için çok özeldi. Bu kitap için objektif yorum yapmam zor. Ben çok beğendim ama başkaları nasıl algılar bilemiyorum. Bence kitaptaki en önemli sorun -de'nin yazımı.