Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eric Berkowitz

Eric BerkowitzSeks ve Ceza yazarı
Yazar
8.7/10
117 Kişi
615
Okunma
61
Beğeni
5,1bin
Görüntülenme

Eric Berkowitz Gönderileri

Eric Berkowitz kitaplarını, Eric Berkowitz sözleri ve alıntılarını, Eric Berkowitz yazarlarını, Eric Berkowitz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Erkek eli değmemiş bir kadınla evlenmek, neden bu kadar önemliydi? Erkeklerin, çocuklarının gerçekten kendilerine ait olduklarından emin olmak istedikleri için zinanın yasaklanmış olmasını anlamak kolay olsa da cinsel deneyim yaşamamış bir kadınla evlenmek konusunda benzeri bir gerekçe söz konusu değildir. Eğer bir kadın, evliliğinin üzerinden dokuz ay geçmeden bir çocuk doğurursa, kocasının çocuğu sahiplenmeme hakkı vardı. Fakat antik hukuk bu yönde işlemiyor, kadınların ve kızların cinsel olanaklarını engelleyerek kuralları ihlal edenleri cezalandırıyordu. Bekaret takıntısı hakkındaki açıklamalar, erkeklerin “sıkı bir bedene” duydukları arzunun yanı sıra satın aldıkları “malın” yepyeni olduğundan emin olma istekleriyle sınırlı görünmektedir. Öte yandan bekaret düşkünlüğü -pek çok kültürde günümüze kadar gelmiştir ve erkeklerin bakir olmaması asla sorun edilmemiştir- büyük olasılıkla, erkeklerin kadınları kontrol edip hakimiyet altına almalarının bir yoluydu.Bakire bir gelin almak, kocası için güç göstergesiydi ve onu evlilik öncesinde bozulmamış halde korumak, babalar ve erkek kardeşler için bir kontrol testiydi.
ensest “evrensel bir tabu” olarak varlığını sürdürerek neredeyse her yerde suç olarak kabul ediliyor. Ensest hemen hemen her Amerikan eyaletinde yirmi yıla kadar varan hapis cezasını gerektiren bir suçtur.
Reklam
Mısır firavunları, özellikle On Sekizinci Hanedanlık (MÖ 1570-1397) döneminde, öz veya üvey kız kardeşleri ve kızlarıyla evlenirlerdi. Burada yatan temel fikir, yabancıları soydan dışlamak ve işgallerle gelen ganimetleri kayınlarla paylaşmamaktır. Seqenenre Tao II ve Ahhotep I adlı firavunların ailelerinde olduğu gibi, (bazen yalnızca) kızların öz babalarıyla evlenmesine izin verilirdi. Öte yandan aynı sınırlamalar firavunları asla bağlamazdı. Çocuk yapacakları ikinci kraliçeleri ellerinin altında tutarlardı. Yeni krallara genellikle, bazen soyağacını epey karmaşıklaştıran, saray dışından kadınlar annelik ederdi.
Zaman geçtikçe erkeklerin kadın korkusu, düpedüz düşmanlığa dönüştü ve âdet gören kadına hem tehlikeli hem de pis gözüyle bakılmaya başlandı. Bu inanç sonraki asırlarda değişik toplumlarda daha da güçlendi. Eski Hindulara göre âdet görmek, sıfır toplamlı bir oyundu: Muayyen zamanlarında kadınlarla cinsel ilişkiye girmenin erkeklerin “gücünü, takatini ve diriliğini” azalttığı düşünülürken, âdet gören kadınlarla cinsel ilişkiye girmekten sakınmanın erkeğin bilgeliğini ve canlılığını artırdığına inanılıyordu. Babil’de bir kadının özel günlerinde dokunduğu her şeyin -ister eşya ister insan olsun- kirlendiğine inanılıyordu ve Asurlularda “âdet” sözcüğü “yaklaşılamaz” sözcüğüyle eşanlamlıydı.
Aziz Augustinus’a göre cinsel organların ısrarlı talepleri, Adem ve Havva’nın günahlarından ötürü Tanrı’nın insanlık üzerindeki lanetiydi; her seks eylemi ve düşüncesi, ilk erkekle kadının hatalarının yeni bir cezasıydı. Aynı konuya farklı bir açıdan bakan Platon da insanların sekse duyduğu yoğun arzuyu kabul edip Yasalar’da şöyle der: “Seks en azgın delilikle insan ruhunu etkiler; döl vermeye duyulan şehevi istek, azami şiddetiyle insanın içini yakar.” Platon’a göre seks dürtüsü, insanın parçalanmış doğasını bütünlemek için giriştiği çılgınca bir bilinçaltı çabadır.
Bütün eski uygarlıklar, insanların cinsel yaşamını kontrol etmeyi amaçladılar. İlk Sümer krallarından Ur-Nammu döneminden (MÖ 2100 dolayları) günümüze kalan en eski yazılı yasalar, cinsel meselelere epey dikkat çeker. Tarihi kayıtlardaki en eski ölüm cezalarından biri zinayla ilgilidir. Ur-Nammu’un 7.Yasası, başka erkekleri ayartan evli kadınların öldürülmesini, sevgililerinin ise serbest bırakılmasını emreder. Aslında Yakındoğu’da her “yollu” kadını ölüm beklerken, sevgililerinin kaderi çoğu zaman kocaların elinde olurdu.
Reklam
..Elbette tecavüz, zina, ensest ve seks hukuku alanına giren diğer tüm meseleler insanlığın varoluşundan beri vuku bulmuştur. Değişen tek şey, insanların birbirlerinin bedenlerini kontrol etmek için kullandıkları yöntemler ve bu yöntemleri kullanma gerekçeleridir.
Öte yandan bekaret düşkünlüğü -pek çok kültürde günümüze kadar gelmiştir ve erkeklerin bakir olmaması asla sorun edilmemiştir- büyük olasılıkla, erkeklerin kadınları kontrol edip hakimiyet altına almalarının bir yoluydu.
Eğer tecavüz hamilelikle sonuçlanırsa, çocuğu taşıyan kadının mahkemede kazanma şansı neredeyse sıfırdı. O zamanlar hakim olan hamileliğin “iki tohum” kuramına göre, bir çocuğa hamile kalınması için hem erkeğin hem de kadının “boşalması” gerekiyordu. Boşalmaya her zaman zevk eşlik ettiğinden hamileliğin kadının zevk aldığını kanıtladığı düşünülüyordu.
Ayıklayın da göreyiim
“Kendi başına bir aşk ilişkisi ne doğru ne de yanlıştır; doğru yaşandığında doğru, yanlış yaşandığında yanlıştır,” diyor Platon.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.