Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erkut Sezgin

7.7/10
3 Kişi
4
Okunma
0
Beğeni
366
Görüntülenme

Hakkında

Erkut Sezgin, 1945’te Ödemiş’te doğdu. İstanbul Üniversitesi felsefe bölümünü bitirdi. Erkut Sezgin Descartes’çı paradigmanın çözümlemesinin insanın düşünme duyarlılığına açtığı ufkun hayatı yeniden kavrama/düşünme olanaklarını öğrencilerine açmaya çalışıyor.
Unvan:
Türk Akademisyen, Yazar
Doğum:
İzmir, 1945

Okurlar

4 okur okudu.
5 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Nesneleri adlandınyoruz ve sonra konuşmada onlardan söz edebiliyoruz. Yaptığımız ikinci iş, sanki sadece ad verme ediminin sonucuymuş gibi.
Dilin bedeni aktiviteyi merkez ve temel alan yönde aydınlatılması, kavramların kullanımını mümkün kılan olgu ve koşulların kavramsal kanştırmalarımızla karşıtlık içinde hatırlatılması, dilde pratik ve pragmatik nedenleri ve sonuçlarıyla söz ettiğimiz/açıkladığımız/kontrol ettiğimiz olguları farklı bir yönden farketmeyi gerektiriyor. Bu yönden farkedince, dil oyununda bir hamle yapmayı, bir olay üzerinde açıklama vermeyi, bir olayın nedenini ve sonucunu ayıretmeyi ancak birçok olayın, nedenleri ve sonuçlan bizce belli olmayan, kontrolümüz ve açıklamamız ötesinde bir araya gelmiş, kontrolümüz ve açıklamamız ötesinde devam eden birçok olayın, daha doğru bir deyimle " kaos" un, bilinmeyen oyununun çevrelediğinin ayırdına varıyoruz
Reklam
Philosophical Remarks
Dilimizde temsile esas olanla olmayanın tanınması, dilin hangi kısımlarının boşa dönen çarklar olduğunun tanınması fenomenolojik bir dil kurmak demektir. Fiziğin fenomenolojiden farkı: Fizik kanun belirlemekle ilgilidir. Fenomenoloji sadece mümkün olanı belirler. Böylece, fenomenoloji fiziğin üzerine kuramlarını inşa ettiği olguların grameri oluyor.
İnsanın yaşam ufkunda olan olaylar, onları yorumlayan insanın yorumundan "duyu verisi", "görüngü", "fenomen" vb. gibi felsefi teknik analiz ve adlandırmalarla soyutlanabilir mi? Felsefe ve bilimin tarihinde bu analiz ve soyutlamalara örnekler çoktur. Dil felsefesinin çözümlemeleri, bize bu kavramsal analizi/betimlemeyi yapan insanın, kendi analitik betimlemelerinin etkisi altında kaldığını; kendi temsili betimlemesini, mutlaklaştırma eğilimi altında kaldığını, fakat bunun farkında olmadığını gösteriyor.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok