Lacancı yaklaşımla birlikte, gerçek bir kırılma söz konusudur: Nesnenin kimliği ve birliği, ad verme işleminin kendisinden ileri gelir. Ancak bu, ad vermenin betimlemeye ya da önceleyen bir işaret etmeye tabi kılınmaması durumunda mümkündür. Bu rolü yerine getirebilmek için gösterenin yalnızca olumsal değil, aynı zamanda da boş hale gelmesi gereklidir.