Erhan’la beraber havanın soğuğuna aldırış etmeden içimizde atlet, başımızda beremiz olmadan atıyoruz kendimizi evden dışarı. Yürüyoruz da yürüyoruz. Yokuşlardan aşağı freni boşalmış bir kamyon misali, kalabalıkların içinde adeta bir kar küreme aracı gibi önümüze çıkan insanlara yan gözle baksa ağız burun dolacak gibi atarlı yürüyoruz. Nereye