Hakkında
Prof. Dr. Esen Onat, 1936 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Orta öğrenimini İzmir Atatürk Lisesi'nde tamamladı. 1960 yılında İTÜ Mimarlık Fakültesi'nden mezun oldu. 1963-1976 yıllarında Türkiye Odalar Birliği bünyesinde kurulan Organize Sanayi Bölgeleri Grubu'nda uzman mimar olarak çalıştı. 1965 yılında ABD'de kısa süreli eğitim gördü.
1977 yılında Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. AMMYO Mimarlık Bölüm Başkanlığı ve ADMMA Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcılığı görevlerini yürüttü. 1981 yılında "Mimari Tasarım Eğitimi" alanında yaptığı doktora tezini tamamladı. 1985 yılında Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü'nde Doçentliğe yükseltildi. 1985-87 yıllarında Bina Bilgisi Anabilim Dalı Başkanlığı, 1987-89 yıllarında Mimarlık Bölüm Başkanlığı görevlerini yürüttü. 1992 yılında Profesörlüğe atandı. 1992-94 yıllarında Fakülte Dekan Yardımcısı, 1994-95 yıllarında Üniversite Rektör Yardımcısı ve 1995-2001 yıllarında Fakülte Dekanı olarak görev yaptı.
Onat'ın mimarlık alanında planlama, programalama, tasarlama ve grafik konularında yayımlanmış 8 kitabı, çeşitli kitap ve dergilerde yayımlanmış makaleleri, araştırma projeleri, fizibilite projeleri, uygulanmış fiziksel yerleşme ve mimari projeleri vardır.
Unvan:
Prof. Dr. Yazar
Doğum:
İstanbul, Türkiye, 1936
Okurlar
4 okur beğendi.
102 okur okudu.
4 okur okuyor.
38 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
Mimari tasarım yapmak algılama, araştırma, düşünme, imgeleme, keşfetme, yorumlama, değerlendirme görüş, kavram ve seçenek geliştirme tartışma, karar verme gibi pek çok zihinsel işlem yapmayı zorunlu kılıyor. Bu zihinsel işlemleri yapmadan mimari tasarımı yöneterek yürütebilmek olanaksızdır.
Otoriter bir düzen içinde bireyleri disipline sokmak çok kolaydır ama bu yöntem bireyleri ruhsuz robotlar haline sokmaktan öte bir işe yaramaz. Güç ama kalıcı ve önemli olan ise bireylerin özgürce davranabildikleri bir ortamda kendilerini disipline sokmalarını sağlayabilmektir.
Bilgi, ilgi, duyarlılık ve deneyim öyle şeylerdir ki , pek çok işte yalnız kişinin kendi yaşantısıyla değil geçmişe dayalı alışkanlıklarla, görgüyle ve kendine miras kalan yaşantılarla da beslenerek kazanılır.
Toplumsal ya da teknolojik bir gelişme de olsa, değişmeleri hemen benimseyebilmek hiçbir dönemde kolay olmamıştır. Toplumların sahip çıktıkları hatta bütünleştikleri bazı değerleri ve simgeleri geçmişte nasıl reddettiklerini, nasıl nefretle ve tepkiyle karşıladıklarını bilmek gerçekten insanı şaşırtıyor. Bunun en bilinen, şaşırtıcı örneklerinden biri Eyfel Kulesidir.
Tasarım, bir sonuca ulaştırılıncaya kadar hazların ve gerilimlerin , umutların ve umutsuzlukların bir arada yaşandığı, çözümlenmesi olanaksız karmaşık bir süreçtir...Öyle bir süreç ki tasarlayanı tüketip tüketip yeniden var eder.
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
