Yetim Ömer, dedim, duymadı. Ağam olasın dedim, çıt yok. Paşam olasın, dedim; duvardan ses geldi de ondan gelmedi. Öpmeye cesaret edemeyince gözümden bir damla yaş süzüldü. Dede, dedim, kulağına eğilerek. Kitaplarım ne olacak ?
Tek umudumuz bir elin uzanıp bize ses vermesi. İşte o zaman hayat dansı başlar; hâlâ seviliyoruz ve hâlâ bize ihtiyaç var demektir. Sevilmek, bir elin bizim için uzanıp müziği açmasıdır.
Hayat, sadece eğlenmekle, gülmekle değil tamamlanmakla, önce acıyı paylaşmakla derinlik kazanıyordu. Her ilişkinin bir sonu vardı. Vazifesini dolduran her şey, gününü dolduran ilaç gibi işe yaramaz hale geliyordu.