Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fatma Yüce

Fatma YüceFreud’un Din Yanılsaması yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
4
Okunma
1
Beğeni
75
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Yazar

Okurlar

1 okur beğendi.
4 okur okudu.
6 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Freud hem bazı hastalarda görülen cinsellik menşeli nevrozları tüm hastalara teşmil ederek, hem de tüm dinlerin cinsel arzuların tatminini engellediğini iddia ederek aşırı genelleştirme mantık hatası yapmaktadır. Hem elinde yeterli veri olmadan tüm dinlerin cinselliği bastırdığını, hem de dinlerin nevroz olduğunu iddia etmesiyle hemen sonuca varma mantık hatası yapmaktadır. Freud, dini konuları cinselliğe indirgediği için ve cinselliğe sisteminde haddinden fazla yer verdiği için eleştirilmiş ve inançsızlıkla suçlanmıştır.
Sayfa 149Kitabı okudu
Freud'un din görüşlerinde dikkat çeken en belirgin özellik ise ateist, natüralist ve materyalist felsefi düşüncelerinin tesiriyle dine olumsuz yaklaşmasıdır. Freud Tanrı ve din kavramlarını birbirine paralel olarak kullanmış ve her ikisini de birlikte olumsuzlamıştır. Bu çalışmada Freud'un Tanrı ve din görüşleri iki önemli din tanımlaması (aynı zamanda iddiası) üzerinden ele alınacaktır: 1) “Din nevrozdur.”, 2) “Din yanılsamadır /illüzyondur”. Freud ilk argümanında dine yanlış bir var oluş ve olumsuz bir içerik atfederek indirgemeci yaklaşmış, ikinci argümanında ise önce Tanrı'nın yüceltilmiş baba imgesi olarak insan zihninin bir yaratımı, bir yansıtması olduğunu iddia etmiş, ardından Tanrı'dan esirgediği gerçekliği dinden de esirgeyerek dini bir yanılsama/illüzyon olarak tanımlayarak yok saymış ve böylece dine herhangi bir var oluş atfetmemiştir. Aslında Freud'un birbirini bütünleştirdiğini düşündüğü bu iki argümanı birbirini nakzetmektedir. Çünkü Freud önce dine yanlış da olsa bir varlık atfetmiş, sonra ise bunun da fazla olduğunu düşünerek yanlış varoluşu da ortadan kaldırmış görünmektedir.
Reklam
Freud dinlerin kendilerine ait hususiyetlerine dikkat etmeden onların temelde totemizmle özdeş olduğunu iddia ederken yeterince değerlendirme yapmadan hemen sonuca varmıştır. Nitekim yukarıda da gösterildiği gibi dinlerin kökeninin totemizm olduğu ve hepsinin temelde totemizm olduğu gibi iddialar dinler tarihi disiplini içerisinde de olumlanmamıştır. Freud'un İslamiyet'i birkaç suni benzerlikten hareketle Yahudiliğin devamı gibi algılayarak inceleme gereği duymaması bu tarz genellemeler yaparken acele davrandığını gösteren kanıtlardan biridir. Freud Muhammet dininin (der mahomedanischen Religionsstiftung/the Mohammedan religion) de kendisine Yahudi dininin kısaltılmış bir tekrarı, bir taklidi gibi geldiğini söylemektedir.97 İslamiyet yerine Muhammet dini demesi bile dini konulardaki bilgisizliğinin bir göstergesidir. Freud zaten kendisi de bu bilgisizliği, Yahudiligin dışında totemizmle dinlerin benzer olduğu iddiasını temellendirecek örnek verme konusunda yetersiz olduğunu ve din alanında uzman olmadığını belirterek itiraf etmektedir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Birçok kişinin de kabul edebileceği gibi Freud'a göre de en yoğun haz duygularını yaşatan ruhsal tutum sevgidir. Ama Freud sevgiyi de cinsel sevgi olarak sınırlandırp maddi haz kategorisinde değerlendirmektedir.> Freud'un bu değerlendirmesi onun materyalist felsefeye sıkıca bağlı olduğunu gösteren kanıtlardan biridir. Freud materyalist arka planı dolayısıyla psikanalizde görünmeyen süreçleri mekanik bir sebep olan cinselliğe bağladığı gibi mutluluk arayışında karşılaşılan ruhsal tutum olan sevgiyi de cinselliğe bağlamaktadır.' Freud'a göre acıyı önlemenin bir tekniği de libido kaydırmalarıdır. Bu şekilde içgüdülerin hedefleri dış dünya tarafından engellenmeyecekleri bir alana aktarılır. Freud bu duruma içgüdülerin yüceltilmesi demektedir. Bu yüceltme sonucunda insan ruhsal ve entelektüel çabadan kaynaklanan bir hazza ulaşır.> Sanat ve din gibi fenomenlerden elde edilen bu haz ise genellenemeyecek düzeyde ve az kişiye mahsus olduğu için acıyı dindirmek için ideal bir yöntem olarak sunulamaz. Ayrı zamanda bu hazların etkisi çok küçük düzeylidir ve gerçek bir acıyı alt edecek kadar güven vermezler.> Aslında Freud manevi hazlara da ihtimal verdiğini ama bunun çok az kişinin bir kazanımı olduğunu belirtmektedir.
Freud'un dinlerin kökeninin totemizm olduğu ve onun da temelinin mitolojik bir hikâye olan Oedipus trajedisi olduğu konusundaki iddiaları bilimsel temele dayanmak yerine Freud'un arzularının tatmini olma özelliğine sahiptir. Freud bu arzusunun gerçekleşmesi için tarihsel verileri bile çarpıtmıştır. Bu arzusuna uyan Hristiyanlıktaki Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesini hemen örnek vaka olarak ele almış, Hz. Musa'nın halkı tarafından öldürüldüğü iddiasını az bilinen eserlerden bularak gerçeği yansıtmadığı halde kullanmıştır. Freud dinlerin kökeninin totemizm olduğu iddiasını teist dinler üzerinden temellendirebilmeyi oldukça önemsemiştir. Çünkü din gönderdiği iddia edilen Tanrı'yı da böylelikle hükümsüz bırakması mümkün olacaktı. Ama İslamiyet'te benzer bir durumun olmaması kurgusunu bozmuştur. Freud kurgusunun bozulmasından rahatsız olacak ki, İslamiyet'in iç gelişiminin çabuk durduğunu, bu durgunluğun da dinin kurucusunu öldürmemelerinden kaynaklandığını iddia ederek İslamiyet'i küçümseme eğilimi göstermiştir.
Sayfa 130Kitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok