Lisans derecesini Buenos Aires Üniversitesi’nden alan Federico Finchelstein doktora derecesini 2006 yılında Cornell Üniversitesi’nden almıştır. Arjantinli tarih profesörü, halen New York City’de bulunan New School for Social Research’te tarih kürsüsündedir. Transatlantic Fascism: Ideology, Violence and the Sacred in Argentina and Italy, 1919-1945 (2010), The Ideological Origins of the Dirty War: Fascism, Populism, and Dictatorship in Twentieth-Century Argentina (2014) ve From Fascism to Populism in History (2017) (Faşizmden Popülizme, İletişim Yayınları, 2019) önemli eserleri arasında sayılabilir.
Kusursuz yalancılardan bazılarının yüzüne yumruk attım. Buna tanık olanlar ferahlamamı anlayışla karşıladılar ve başka yalanlar uydurdular. Onlara inanmadım, fakat onları yok saymaya da cüret edemedim.
Dünya tarihinde, Büyük İskender, Jül Sezar, Frederick ya da Napolyon örnekleri bize şunu gösteriyor; zafer halkını ayağa kaldırıp ona önderlik edenlerindir.
Yükselen özgürlük karşıtı zihniyete ve yenilenen faşist dürtülere sadece OYLAR ve GÖSTERİLERLE değil, tarihi savunarak da direnmeliler.
Çok yabancısı olmadığımız, sıklıkla dillendirilen bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu yalanların Ötekiyi değil de kendine şekil vermeye çalıştıklarını anlıyoruz.
İşte bu yalanların nedenleri, sonuçları, yöntem ve üslup biçimlerini bilimsellikle ele alan yazar Hitler, Mussolini, Trump ve Latin Amerika'daki faşist komutanları ele alıyor ama sanki bana çok da uzak gelmedi oralar:))
Freud'un faşizmi incelemesi ve tepkilerini ilk defa okudum. Picasso'nun durumunu ise daha önce biliyordum.
Kapsamlı bir kitap. Okurken sıkmıyor. Çözüm önerileri genişleterek sunulabilirdi.
Faşizm aslında o kadar rastlantısal ve 1-2 manyak İnsanın ürünü değil altında yatan sinifsallık, cinsiyet, mitoloji, arkaik nedenleri vardır.
Umarım daha güzel bir dünya için bu kitap okunur, anlaşılır.
Kısa ve öz bir inceleme olan bu eserde, şiddet üzerine kurgulanmış faşizm ile beraber kendine halktan meşruiyet sağlamaya çalışan popülizmin, medya, propaganda ve diğer envai yöntemler yoluyla tarihi yalanlarla yeniden yazıp, hakikat kavramını yeniden tanımlayarak toplumların hafızasını nasıl felç ettiğini gözler önüne seriyor. Tavsiye edilir.
Biraz ağır bir kitap ama faşizmin tarihine , popülizmin tarihine ,bunların tarihten günümüze kadar olan durumları hakkında bilgi almak adına aynı zamanda diktatörlük ile olan bağlarını görmek adına okunabilecek faydalı bir eser...