Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Felipe Fernandez-Armesto

Felipe Fernandez-ArmestoKolomb Seyahatnamesi yazarı
Yazar
7.4/10
7 Kişi
29
Okunma
4
Beğeni
941
Görüntülenme

Hakkında

He was born in London , his father was the Spanish journalist Felipe Fernández Armesto and his mother was Betty Millan de Fernandez-Armesto, a British-born journalist and co-founder and editor of The Diplomatist , the in-house journal of the diplomatic corps in London. Felipe Fernandez-Armesto joined the history department at the University of Notre Dame in 2009, after occupying chairs at Tufts University and the University of London ( Queen Mary College ). He had spent most of his career teaching at Oxford , where he was an undergraduate and doctoral student. He has had visiting appointments at many universities and research institutes in Europe and the Americas, and has honorary doctorates from La Trobe University and the Universidad de los Andes . He began his teaching career at Charterhouse School in Godalming, Surrey. In 1982 he published The Canary Islands after the Conquest: The Making of a Colonial Society in the Early Sixteenth Century , an archival study of the Canary Islands during the period of their original settlement. In 1987 he published Before Columbus: Exploration and Colonization from the Mediterranean to the Atlantic 1229-1492 , a study of the earliest phase of European imperialism when Europeans left the Mediterranean and colonized the islands along the northwest coast of Africa. Fernández-Armesto gained media attention in 2007 for his alleged brutalising by five policemen in Atlanta, Georgia , as a result of jaywalking.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Londra, 1950

Okurlar

4 okur beğendi.
29 okur okudu.
8 okur okuyor.
73 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Türkler'in mutfak eşyalarına meraklı oldukları bilinir, örneğin kazan -içi boş büyük kap- çok büyük, teneke bir kaptır, ata bağlanarak kolaylıkla taşınabilir. Ayrıca kazan, gittikleri her yere taşıyabildikleri, içinde ateş üzerinde yağlı hamur pişirebilecekleri bir kap olarak görülür. Önceden kalkanlarını tencere gibi kullanmaları, "sac" adı verilen düz, kalkana benzer bir pişirme aleti icat etmelerine önayak olmuştur. Mızrakları da çatal olarak kullanırlardı. Bazı kültürlerde, şiş kebabın ağaç dallarının şiş olarak kullanılmasıyla ortaya çıktığı söylenir. Avrup-Asya steplerinde pek ağaç olmadığından, ağaç dalına çok nadir rastlanırdı ve bu yüzden de ağaç dalları çok değerliydi. Asya mutfağının evrensel mutfağa bir armağanı olan şiş kebap, eski zamanlarda şişler yerine hançere takılan etlerle pişirilirdi.* * C. Perry, "The Horseback Kitchen of Central Asia", Walker (der.) içinde, s. 243-8.
Sayfa 31 - PdfKitabı okudu
Pisagor ve Buda, vejetaryen beslenen ilk kişilerdendi ama onlar aynı zamanda ruh göçüne de inanıyorlardı; bütün et yiyenler bir çeşit yamyamdı ve pekala “büyük annesinin bir kuş bedenine giren ruhunu" öldürerek akraba katili olabilecekleri bir dünyada yaşıyorlardı. Günümüzde, laik Batı toplumunda vejetaryenlik bir tür büyü gibi, yaşam için tavsiye ediliyor bu tavsiyeye her zaman ahlaki referanslar ve giderak artan ekolojik kaygılar eşlik ediyor.
Sayfa 59 - PdfKitabı okudu
Reklam
Yemek pişirmek yalnızca karın doyurmak demek değildir, aynı zamanda bireyleri bir sofra etrafında bir toplama ve bunu belirli zamanlarda yapma işidir. Yeni işlevler, paylaşılan zevkler ve sorumluluklar ortaya çıkarır. Yalnızca birlikte "yemek yemek"ten daha yaratıcıdır ve sosyal bağları güçlendirir.
"Honi soit qui mal y pense" Gerçeğin peşinde olmak her zaman takdire şayandır.
Peki ekmeği bu kadar özel kılan nedir? Besin değeri, sindirim, kalıcılık, taşıma kolaylığı veya saklama koşulları, her ortama uyum sağlama ve unun veya dokunun cazibesi, avantaj ve dezavantajların dengesi diğer potansiyel olarak eşdeğer yiyeceklerle kıyaslayın- ca, güzel bir yer edindiğini gösterir bize. Yine de ekmeği başarıyla yapabilmek için zaman, emek ve teknik bilgi şarttır. Her ekmek tüketen kültürde, profesyonel ekmekçiler kendilerini göstermişlerdir. Evde ekmek yapan herkes, ilk tarım toplumlarındaki gibi, zamanlama, ısı veya miktarları ölçme gibi kesin şartları sağlayamadığı zaman işlemin ne kadar kolayca kötü gidebileceğini ve ekmekçinin karar yeteneğinin önemini bilir. Ekmek yapımının neden ve nasıl ortaya çıktığına dair ikna edici bir teori yoktur. Belki de bu ekmeğin başarısının anahtarıdır; insanların gerçek tarife birçok değişik şey ekleyerek farkına varılmayacak değişiklikler yaptıkları "büyülü" yiyeceklerden biridir. Nasıl ilk çiftçiler tahılları yenebilir hale getirdilerse, ilk ekmekçiler de küçük tohumları hacimli bir yiyeceğe dönüştürebildiler. Bunun doğru olması çok hoşuma giderdi; ama doğruluğunun kanıtlanması zor olan bir spekülasyondur. Yemek tarihinin bu hayati bölümü sonsuza kadar muğlak kalmaya mahkûmdur.
Sayfa 124 - PdfKitabı okudu
2024te okumayı düşündüğüm kitaplar..
şu listede yer alanlardan okumadıklarım; #195185419 + şu listede yer alanlardan okumadıklarım; #200968391 ve siz uygulama kullanıcıları sayesinde - #227697974 - yaptığım şu liste; (bu muhtemelen daha da büyür.. umarım
Uzak doğunun kadınları bir başka asil oluyor.
" Sarayın ünlü aşk uzmanı Sei Shonagon'a göre kadının bir erkeğe bağlanması, erkeğin ayrılırken göstereceği davranışa bağlıdır. "
Millennium: İnsanlık Tarihinin Son Bin Yılı
Millennium: İnsanlık Tarihinin Son Bin Yılı
sayfa:39
Reklam
Yemek İçin Yaşamak
Yemek İçin Yaşamak
"Il faut vivre pour manger et ne pas manger pour vivre." MOLIÈRE, Le Malade imaginaire "Size doğanın yemek pişirirken öğrendiğim sırlarını nasıl anlatabilirim hanımım?…Insan akşam yemeğini hazırlarken pekala felsefe yapabilir. Her zaman söylerim, 'Aristotle yemek pişirseydi, çok daha iyi yazardı'." JUANA INÉS DE LA CRUZ, Epístola a Filotea (*) Yemek için yaşamalı, yaşamak için yememeli.

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
376 syf.
6/10 puan verdi
youtu.be/QQDxrIZmt1U Tarihte muhteşem hikayeler mevcut ancak bir dokumacının Amerika’yı keşfeden oğlunun hayatını geçebilecek olanı en yaratıcı hayal gücünün bile ortaya koyması imkansız,, Colomb belki de insanlık tarihinde Hazreti Muhammed den sonra en fazla etkiye sahip kişi. Evet kitap icin sanki karma bir eser,yada mükafat beklentisi ile hükümdarlara hitaben bir talep dilekçesi, kısmen şöhretini sürdürme amaçlı kişisel bir abide, kısmen bir seyir defteri, kısmen de kişisel bir günlük diyebiliriz,kitabi hazirlayanin girdigi zahmet öyle böyle degil,yani hadi basladin yani ben olsaydim kolombu biraz taniyinca vazgecermiydim,degermiydi bukadar zahmete bilemedim.
Kolomb Seyahatnamesi
Kolomb SeyahatnamesiFelipe Fernandez-Armesto · Kronik Kitap · 202121 okunma