1912 yılında Elazığ'da doğdu. İÜ Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi (1935). Konya, Ankara'da öğretmen olarak görev yaptı. Ardından Ankara İlahiyat Fakültesi’nde öğretim üyeliğine getirildi (1964). Şiir yazmaya, 1931 yılında başladı. Dönemin milli duygularını, dile getiren bu şiirler Ülkü dergisinde yayınlandı. Daha sonra edebiyat tarihi araştırmalarına girişti. İslâm Ansiklopedisi'nde ve Türk Tarih Kurumu'nun yayınladığı Belleten'de inceleme yazıları çıktı. Ziya Gökalp'in makale ve mektuplarını, yayına hazırladı. 1988 yılında vefat etti.
Amir, me 'mûr elemeyerek
Hep bîr ipe bağladılar
Bekir-oğlu Dede Ağ (a) 'yı
Demir ile dağladılar
Sekiz gâvur bir gelince
Osman 'ımı şaşırttılar
Baban çete-başı diye
Hac (i) Ahmed'i pişirdiler
Hanımlar!
"Bu kadar acıdan sonra, bu kadar ayrılıktan sonra, yan yana çektiğimiz bu kadar hasretten sonra, kurtuluş günleri geldi. Siz, bu kurtuluş günlerim bize kazandıran aziz şehitlerin, gazilerin anaları, arkadaşları, kızkardeşleri!
Artık sevinin, sevinmek hakkınızdır, bayram edin, en büyük bayrama erdiniz; büyük bayramınız mübarek olsun!
"Anadolu Kadınları!
"Bu gaza diyarında bin seneden beri, ateş ve cenk yerlerine oğullarını koşturan Anadolu kadınları, bin senedir oğulları daima uzak yerlerde ölen, yetiştirdikleri oğullann mezarlan nerededir bilinmeyen Anadolu kadmlan! Kurtuluş günleri, kavuşma günleri geldi; sevinin, bayram edin!
Kara Fatma Erzurumlu bir Osmanlı kadı-
nıdır. Düşman ordusu Erzurum'u kuşattığı zaman Kara Fatma Kadın, Aziziyye Tabyası'ndaki Osmanlı askeriyle
beraberdi. Askere su, yiyecek getiren, askerin yaralılarını omuzunda taşıyan, yaralarını saran bir Osmanlı anası idi.
"Hücum ile, zorla Osmanlı elinden tabya alınmaz olduğunu anlayan düşman hile yoluna sapmış ve gece yarısı, askerimizin koğuşu yakınına bir nefer sokarak tüfek atıp koğuşun lambasını söndürmüş ve askerimizi sabaha kadar, birbirini düşman zannıyla birbirine kırdırdıktan sonra, gelip rahatça tabyayı zaptetmiştir; fakat bu acıya dayanamayan, öç almak derdine düşen Fatma analığımız hemen Erzurum'a dönmüş, orada boş bulabildiği çoluk-çocuk, ihtiyar Osmanlılar'ı başına toplamış.. Tüfek yokmuş; evlerinden balta, satır aldırmış. Topladığı bu bir avuç Osmanlı'yı önüne katarak Aziziyye Tabyası'na hücum etmiş. Düşmanın gülle, kurşun yağmurlan Fatma Kadın'a yüz çevirtmemiş ve girdiği tabyada doğmadık düşman komamış. Tabyayı ceset yığını altında tekrar zapt ile şehitlerin intikamını almış bir dişi arslandı"; "Dişisi böyle olan Osmanlılar'ın erkeği nasıl olur? Arslan olur, Arslan!"; "Erzurum'daki Şehitler Mezarlığı'nda yalnız erkek gönüllüler
mi var? Hayır, nice kadın fedailerle karışıktır."
Bir Kürt kızı, nişanlısının arkasına düşerek, gönüllü nefer yazılmış, Kars'a kadar gelmiş. Bir taburun tıranpeteciliğinde bulunduğu halde şehit olmuştu.
Merhabalar, öncelikle herkesin Ramazan Bayramı’nı kutlarım. Rabbim daha nice bayramlara ve Ramazanlara hayırlısıyla kavuşmayı ve hakkıyla istifade edebilmeyi nasip etsin inşallah.
Fark eden okurlar olmuştur belki, bir süredir Mehmed Akif üzerine okumalar yapıyorum. Bu süreç bilinçli bir program dahilinde de olmadı. İsmet Özel “Kitaplar insanı
Fevziye Abdullah Tansel, bu eserinde Mehmed Akif Ersoy’un hayatını ve eserlerini konu almaktadır. Eserin bugüne kadar yazılmış biyografiler arasında önemli bir yeri vardır zira onunla ilgili yazılmış açıklamalı tek eserdir. Gerçekten ciddi bir araştırma sonucunda hazırlanmış bu eser okuyucuya Akif’i bir çok yönden tanıma olanağı sunmaktadır. Tensel’in ayrıca tarafsız bir bakış açısıyla tamamen Akif’in edebi yönüne odaklanması eseri daha güzel ve anlamlı kılıyor. Meraklılarına tavsiye ederim. Şimdiden keyifli okumalar.
Mehmed Âkif ErsoyFevziye Abdullah Tansel · Ötüken Neşriyat · 20217 okunma
Sürgün hayatı yaşadığı yerlerden, eşi Vecihe hanıma ve kızları Seniha, Hürriyet ve Türkan hanımlara yazdığı, 533 mektup "LİMNİ ve MALTA MEKTUPLARI" kitabında toplanmış. Kitapta Aileye olan hasretle birlikte vatanın içinde bulunduğu hüzün dolu yıllar ve hem ailenin, hemde vatanın birgün mutlaka güzel günlere çıkacağı umuduyla yazılmış güzel samimi Mektuplar...
"Garip kaldım bu yerlerde göz yaşımı silen yok
Ârif dili anlayan yok, gönül hâli bilen yok"
"Yüce Tanrı'm, Sen' den iki recâm var
Yurdum mes'ûd olsun, yuvam bahtiyar"
Fevziye Abdullah Tanselkitaphaber.com.tr/fevziye-abdulla... #binkitap Nihat Çınar’ın, Fevziye Abdullah Tansel’in Mehmed Âkif Ersoy Hayatı ve Eserleri üzerine yazdığı değerlendirmesini web sitemizden okuyabilirsiniz. Link, kitaphaber.com.tr/fevziye-abdulla...
@nihatcinar2566
@otukennesriyat
#kitaphaber #edebiyat #kitap #books #bookstagramturkey #kitapincelemesi #kitapblogu #booksblogger #nihatçınar #edebiyat #dil #tarih #düşünce #biyografi #mehmetakifersoy #düşünce #fevziyeabdullahtansel #ötükenyayınları
Mehmed Âkif ErsoyFevziye Abdullah Tansel · Ötüken Neşriyat · 20217 okunma