Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Frederick C. Beiser

Frederick C. BeiserHegel yazarı
Yazar
7.7/10
14 Kişi
60
Okunma
9
Beğeni
1.714
Görüntülenme

Frederick C. Beiser Gönderileri

Frederick C. Beiser kitaplarını, Frederick C. Beiser sözleri ve alıntılarını, Frederick C. Beiser yazarlarını, Frederick C. Beiser yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sanatın amacı bizi, çok fazla kederin ve ıstırabın olduğu günlük yaşam alanının ötesinden, formlardan sırf kendileri için zevk aldığımız daha yüksek bir alana taşımaktır. İnsana yaşamın zavallılığı konusunda biraz teselli veren ve estetik yanılsama büyüsü ile yaşama bağlayan sanattır.
Hartmann'a göre bizimkinden öte ve bizimkinden daha iyi olan doğaüstü bir dünya yoktur; tek dünya, doğal dünyadır, mekanda ve zamanda varolduğu gibi bir dünya. Herşeyin kaynağı olan irade, yalnızca bu dünyadaki somutlaşmaları içinde ve bunlar aracılığıyla var olur ve şayet irade yoksa hiçlik olacaktır. Bu yanılsamanın yaygınlığı, mezarın ötesinde bireysel varoluşumuzun devamlılığını talep eden egoizmden doğar; bu dünyada bireysel mutluluğu inkâr edenler, ölümden sonraki transendental dünyada telafi ararlar.
Reklam
Güç, ün ve para için duyulan arzular bitip tükenmezdir; bunlara ne kadar sahip olursak, o kadar fazla isteriz; fakat isteklerimiz ne kadar büyükse, tatmin olma ihtimalleri o kadar düşüktür.
İnsan yaşamının en büyük arzuları -yemek ve seks- mutluluktan daha çok ıstırabın kaynaklarıdır. Açlık ve cinsel bastırılmışlık bizi mutluluk skalasında sıfırın altına çeker ve bu arzular doyurulduğunda sıfıra geri döneriz.
Hartmann, aşkın görünüşte tamamen absürt oldugunu yazdı. Nedir insanların peşinde olduğu? Neden tüm bu zorluğa katlanırlar? Neden arzuları tarafından bu kadar alıkonurlar? Onun amacı, yalnızca herhangi bir bireyle degil, o özel bireyle cinsel tatmindir. Ne zaman cinsel arzu azalırsa, aşkın kendisi de azalır. Aşk, türler uğruna mümkün olan en iyi yavruları üretmek için, başka özel bir bireyle eşleşme içgüdüsüdür.
Schopenhauer, aşkın cinsel arzuya dayandığını ve asıl amacın üreme, türlerin çogalması olduğunu savundu. Ona göre içgüdüye, üzerinde kontrolümüzün olmadığı doğanın bir dürtüsüne dayandığı için, aşkın ahlaki bir degeri yoktur. Seven, kendi çıkarlarının peşinden gittiğine inanırken, aslında kendisi aracılığıyla hareket eden cinsel içgüdünün bir kölesidir. Seven, sevilenin kollarında sonsuza dek mutlu olacağını düşünürken, tutkuları, cinsel tatminden sonra çabucak kaybolur. Kısa sürede hayal kırıklığı büyüyüp hüküm sürer.
Reklam
Arzularımızı tatmin etmenin verdiği haz, bunların hüsrana uğramasının verdiği ıstıraptan, süre ve yoğunluk bakımından çok daha kısadır.
İnsan yaşamının devasa güzellikleri -gençlik, güvenlik, sağlık ve özgürlük- anlık hazdan değil, acının noksanlığından oluşur. Bunları kaybetme ve yeniden kazanma kaydıyla, bu güzelliklere sahip olmaktan haz duyarız.
İnsanlar acıya karşı hazdan daha çok duyarlıdır. Herhangi bir insan, ne zevk ne de acı ya da zevk ve acıyı eşit miktarda hissetme seçenekleri sunulduğunda, birincisini seçerdi.
İnsanlık, kendisini maruz bıraktığı doğaüstü şeyleri ve güçleri icat ederek, hipostaz yoluyla kendisini köleleştirmişti.
341 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.