Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Frederick C. Beiser

Frederick C. BeiserHegel yazarı
Yazar
7.7/10
14 Kişi
59
Okunma
9
Beğeni
1.678
Görüntülenme

Frederick C. Beiser Gönderileri

Frederick C. Beiser kitaplarını, Frederick C. Beiser sözleri ve alıntılarını, Frederick C. Beiser yazarlarını, Frederick C. Beiser yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
modern insanlık tarihi ne kadar ilerlemiş olursa olsun, o hala felsefenin özel alanı ve ayrıcalığı olan "değer" sorunuyla ilgilenmiyordu.
Young Hegelians
onlar için ıstırabın kaynağı varoluşun kendisinde değil, yozlaşmış ve sömürücü ahlaki ve politik kurumlarda bulunmaktadır.
Reklam
Bireyin hakları üzerinde vurgusunda Mainländer ister ahlaktan, ister devletten, ister dinden kaynaklansın, bireyi her türlü esaretten kurtaracak olan yeni Hegelcilerin en radikali Max Stirner'den daha fazla kimseye benzemez. Stirner gibi Mainländer da modern bireyden, kendi iradesini evrenin merkezi yapmasını talep eder, böylece tüm değerler tek başına ondan kaynaklanacaktır.
Mainlander
Dünyadaki hiçbir şeyin artık anlam ifade etmediğini fark edeceğiz; böylece başımıza gelen her şeyi soğukkanlılıkla kabul edeceğiz.
Sayfa 358
Mainlander
İyi bir kılıç yarattığım için huzurlu hissettim ancak aynı zamanda benden önceki diğer filozoflardan daha tehlikeli bir rotaya başladığım için içimde soğuk bir dehşet duydum. Devlette ve bilimde kutsal ve onurlu olan, var olan her şeye, devlere ve ejderhalara saldırdım: Tanrı, "sonsuz"un canavarı, türler, doğanın gücü ve modern devlet ve sert, yalın ateizmimde sadece bireyi ve egoizmi doğruladım. Yine de, her ikisinin de üzerinde Tanrı'nın dünya öncesi birliğinin görkemi yatıyordu...
Sayfa 357
Reklam
Mainländer kahraman bir kötümserdi, kendi görüşleriyle yaşamaya -ve ölmeye - istekli olan tek kişiydi.
Sayfa 353
Sanatın amacı bizi, çok fazla kederin ve ıstırabın olduğu günlük yaşam alanının ötesinden, formlardan sırf kendileri için zevk aldığımız daha yüksek bir alana taşımaktır. İnsana yaşamın zavallılığı konusunda biraz teselli veren ve estetik yanılsama büyüsü ile yaşama bağlayan sanattır.
Hartmann'a göre bizimkinden öte ve bizimkinden daha iyi olan doğaüstü bir dünya yoktur; tek dünya, doğal dünyadır, mekanda ve zamanda varolduğu gibi bir dünya. Herşeyin kaynağı olan irade, yalnızca bu dünyadaki somutlaşmaları içinde ve bunlar aracılığıyla var olur ve şayet irade yoksa hiçlik olacaktır. Bu yanılsamanın yaygınlığı, mezarın ötesinde bireysel varoluşumuzun devamlılığını talep eden egoizmden doğar; bu dünyada bireysel mutluluğu inkâr edenler, ölümden sonraki transendental dünyada telafi ararlar.
Güç, ün ve para için duyulan arzular bitip tükenmezdir; bunlara ne kadar sahip olursak, o kadar fazla isteriz; fakat isteklerimiz ne kadar büyükse, tatmin olma ihtimalleri o kadar düşüktür.
Reklam
İnsan yaşamının en büyük arzuları -yemek ve seks- mutluluktan daha çok ıstırabın kaynaklarıdır. Açlık ve cinsel bastırılmışlık bizi mutluluk skalasında sıfırın altına çeker ve bu arzular doyurulduğunda sıfıra geri döneriz.
Hartmann, aşkın görünüşte tamamen absürt oldugunu yazdı. Nedir insanların peşinde olduğu? Neden tüm bu zorluğa katlanırlar? Neden arzuları tarafından bu kadar alıkonurlar? Onun amacı, yalnızca herhangi bir bireyle degil, o özel bireyle cinsel tatmindir. Ne zaman cinsel arzu azalırsa, aşkın kendisi de azalır. Aşk, türler uğruna mümkün olan en iyi yavruları üretmek için, başka özel bir bireyle eşleşme içgüdüsüdür.
Schopenhauer, aşkın cinsel arzuya dayandığını ve asıl amacın üreme, türlerin çogalması olduğunu savundu. Ona göre içgüdüye, üzerinde kontrolümüzün olmadığı doğanın bir dürtüsüne dayandığı için, aşkın ahlaki bir degeri yoktur. Seven, kendi çıkarlarının peşinden gittiğine inanırken, aslında kendisi aracılığıyla hareket eden cinsel içgüdünün bir kölesidir. Seven, sevilenin kollarında sonsuza dek mutlu olacağını düşünürken, tutkuları, cinsel tatminden sonra çabucak kaybolur. Kısa sürede hayal kırıklığı büyüyüp hüküm sürer.
Arzularımızı tatmin etmenin verdiği haz, bunların hüsrana uğramasının verdiği ıstıraptan, süre ve yoğunluk bakımından çok daha kısadır.
İnsan yaşamının devasa güzellikleri -gençlik, güvenlik, sağlık ve özgürlük- anlık hazdan değil, acının noksanlığından oluşur. Bunları kaybetme ve yeniden kazanma kaydıyla, bu güzelliklere sahip olmaktan haz duyarız.
338 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.