Amerikan edebiyatı bana göre değil(Ursula K. Le Guin hariç)ama bazen içinden özgün yapıtlar çıkıyor,bu da onlardan biri.
Yazarın kurgusal bir yaşam öyküsü olarak nitelediği eser,alkolik bir akıl hastası olan Freddy'nin yaşamını anlatıyor.Hiçbir şeyde tutunamayan oradan oraya savrulan Freddy bir antikarakter.Onun zihninin labirentlerinde dolaşmak,girdaplarına kapılmak,düşünüş biçimini algılamak ilginç.Eser bir yaşam öyküsünün ötesinde Amerikan kültürü,şöhret seviciler,toplum normları,özenti,başarı ve gösteriş düşkünlüğü gibi kavramları eğlenceli bir dille eleştiriyor.Freddy'nin çocukluğu,babası ile olan ilişkileri de onun ruh dünyası için önemli. Freddy sürekli bir yerlere gittiği,akıl hastanesine girip çıktığı için sürekli kendinizi yeni birilerinin yanında,olayların arasında buluyorsunuz.Hiçbir zaman sahneye çıkamayacak hep oyuncu olarak kalacak bir tutunamayanın inişli çıkışlı hikayesi birçok açıdan yazarın hayatıyla örtüşüyor.Hem renkli bir hayat hem ironik bir eleştiri yumağı okuduğumuz bu eser akıcı bir üslupta yazılmış.
