Ahmed-i Hâni'nin doğumundan başlayıp çocukluğu, ilmi, yaşadığı hayatı, dönemi detaylıca ele alan eser...
Doğduğu gün annesinin hayata göz yummasıyla acı dolu hayata gözlerini açmış olan bir ilim adamının hikayesi...
Yaşadığı onca şeye rağmen hayata karşı hep iyilikle yaklaşan, küçük yaştan itibaren kendini ilme, öğrenmeye adayıp elinden geldikçe herkesin ilmi öğrenmesinde yardımcı olmuştur.Ve daha nicesini öğrendiğimiz bu eserde o zamana yolculuk yapmış gibi yaşanan savaşlara da tanıklık edip Mem û Zin hikayesininde içerisinde yer alıyoruz.
Büyük filozof Farabi der ki " Her insan kendini devam ettirmek ve üstün mükemmelliğe ulaşmak için birçok şeye muhtaç bir fıtrata sahiptir. İnsanın tüm sahip olduğu fıtratı tek başına sağlaması mümkün değildir. İnsan özelliklerinden her biri, birçok insana muhtaçtır."
Farabi'ye göre insanın var oluş sebebi ve gayesi mutluluktur. Mutluluğun elde ettiği şeyler için birbirine yardım etmeyi amaçlayan insanlar olmalıdır. Halkı mutluluğu bilmeyen, mutluluktan habersiz olan yerler cahildir.
Ahmed-i Hani tanımak adına okunması gereken bir eser. Kendisi hakkında daha önce hiç bilmediğim şeyler öğrendim. Yaşadığım şehirde türbesi de var. Ziyarete gitmiştim daha önceden. Yalnız bir âlim olduğunu, ömrünü İslami ilimlere vakfettiğini, yaşadığı zamanlarda adaletin timsali olduğunu bilmiyordum. Bu sefer ziyarete gidersem hem türbesini ziyaret edip çokça dua etmeyi, hem de inşa ettiği İshak Paşa Sarayı'nı ziyaret etmeyi çokça istiyorum. Kitabı mutlaka okuyun. Bu diyarlarda yaşamış. Birçok yazar, eser biliyoruz ama ilk bilinmesi gerekenlerdendir Ahmed-i Hani.. Rahmetle..