Gamze Hakverdi

Gamze HakverdiVulnus yazarı
Yazar
8.6/10
12 Kişi
70
Okunma
2
Beğeni
1.143
Görüntülenme

Hakkında

1982 yılında Ankara’da doğdu. Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki lisans eğitimi sonrası, Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Aynı fakültede 2007-2017 yılları arasında araştırma görevlisi olarak çalıştı. Erasmus hareketliliği ile Roma La Sapienza Üniversitesi’nde yüksek lisans dersleri aldı ve yüksek lisans tez araştırmasını yaptı. Yeni Türk sinemasını estetik açıdan incelediği yüksek lisans tez çalışması, Su, Sis ve Toprak: Yeni Türk Sinemasının Film-İmgeleri adıyla yayınlandı (Dipnot, 2013). Doktora eğitimini 2016 yılında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde tamamladı. Sinema ve görsel çalışmalar alanında çeşitli makaleleri vardır. Ayrıca bazıları ödüllü kısa filmleri ve video-enstalasyon çalışmaları bulunmaktadır. 2018 yılında Roma’da bulunan uluslararası Lorenzo dei Medici Enstitüsü’nde Kültürlerarası İletişim dersi vermiştir.
Unvan:
Türk Yazar
Doğum:
Ankara, 1982

Okurlar

2 okur beğendi.
70 okur okudu.
6 okur okuyor.
45 okur okuyacak.
4 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
çok hoş
Bir insanın derisi, dışarıdan bir gözlemciye, yaşa, cinsiyete, etnik kökene, kişisel tarihe vb. göre değişkenlik gösteren ve tıpkı deriyi örten giysiler gibi, kimliğin belirlenmesini kolaylaştıran (ya da karışık hale getiren) ayırt edici fiziksel özellikler sunar: Pigmentasyon, kıvrımlar, kırışıklıklar, çizgiler, gözeneklerin dağılımı, kıllar, saçlar, tırnaklar, yara izleri, sivilceler, benler, ayrıca derinin pütürleri, kokusu pürüzlülüğü ya da yumuşaklığı. Bunu yaparken onun kendini yenileyebilir doğası bize bazı durumlarda hikâyenin belli niteliklerini örneğin güzelliği, gençliği, yaşlılığı, iyileşmeyi, sağlığı değiştirebileceğimiz umudunu verirken, bazı asla değişmez nitelikleriyle örneğin beyazlık, siyahlık, diğer etnik kökenlerle ilişkilendirilen renk ve özellikler, cinsiyetle ilişkili konvansiyonlar vb. bizi hikâyenin içine hapseder.
Sayfa 65 - Metis Yayınları, G.Hakverdi doktora tezi, İstanbul, 2022.Kitabı okudu
aklın tam karşısına
Grosz'a göre kadın bedeninin akışkanlığı, Batı düşüncesi içindeki beden/akıl ikiliğiyle birlikte düşünülmelidir. Kadın, söylemsel alanda yalnızca eksiklikle ya da yoklukla değil, çok daha karmaşık bir biçimde, akan, sızan, kontrol edilemez, amorf, tüm biçimleri yutan bir biçimsizlik ve tüm düzeni bozan düzensizlik olarak temsil edilir ve kadınlığa ilişkin her şey salt bedensel bir alana yerleştirilir - aklın tam karşısına- .
Sayfa 66 - Metis Yayınları, G.Hakverdi doktora tezi, İstanbul, 2022.Kitabı okudu
Reklam
(..) yaralanabilirlik olarak kırılganlığın inkârı, kırılmazlık imgelerinin her gün yeniden üretilerek dolaşıma sokulmasıyla mümkündür.
Sayfa 36 - Metis Yayınları
Öteki herkes, sizden daha iyi görünür çünkü uzaktan çatlakları göremezsiniz.
Sayfa 15 - MetisKitabı okudu
...ideal, ulaşmaya çalıştıkça özneyi sakatlayan bir fantezidir.
Sartre, bakış açımız ve elalem ne der?
Bir akşam erkek arkadaşımla kendimizi daha önce hiç görmediğimiz insanların katıldığı bir akşam yemeğinin "ortasında bulduk". İlk kez gördüğüm bu insanlarla ilgili ilk izlenimim onların tipik sağ kanat mensubu, iyi giyimli ve bizden tamamen farklı mizah anlayışına sahip olduklarıydı. Bu yeni ortama katılır katılmaz iki genç kadın

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yara” derinin bütünlüğünü bozan, bazen pansuman yapılması gereken, varlığı unutulan bir anda acıyan, gittikçe küçülüp kaybolan ama izi de kalan. Fazlalıklarımız ve eksiklerimiz ile var olmaya çalışırken, kendimizi “öteki” üzerinden tanımlıyoruz. Ona göre belim daha kalın, ona göre boyum daha kısa, ona göre daha az maaş alıyorum, evimin konumu, arabamın markası, tatil için gittiğim otel… Zannediliyor ki tüm bunlara sahip olunca “tamam” olacağız. Oysa “ideal” olan her zaman değişir, biz yaklaştıkça biraz daha uzaklaşır. Aradaki mesafe kırılganlığı yaratır. Bu kırılganlık ile sınanır dururuz. Kendi yarattığımız statüler, beden algıları, başarı tanımlamaları bizi acıtır, yaralar iyileşmez. Kapitalist sistem ise tüketme temelli olması sebebiyle bu yaraları kaşır durur. “Şu kahveciye gidersen onlar gibi olacaksın “ Gibi işte , onlar olmayacaksın çünkü onlar da tam olarak ne olduklarını bilmiyorlar ki. Yapay ideallere sahici tutunuyoruz. Farklı sınıflardan, yaşlardan insanların hikayeleri ile kırılganlığın çeşitlerini, kaynaklarını ve boyutlarını anlatan bir kitap . Kendime ve diğerlerine yaşattığım kırılganlık durumlarını fark ettirdi. Mutlaka tavsiye ediyorum.
Vulnus
VulnusGamze Hakverdi · Metis Yayınları · 202167 okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kırılganlıklarınız acaba neden kaynaklanıyor, bedensel eksikliklerinizden mi fazlalıklarınızdan mı , statünüzden mi yaşantınızdaki eksiklikler gelir, aile vb veya fazlalıklar mı? Yoksa cesaret mi… kırılganlıklar kabuksuz yaralar mı yoksa ; durup durup kanar mı? Gamze Hakverdi Vulnus ile akademik olarak cevaplamış sorularımızı , ben güçlü ise öteki sizi incitemez, kıramaz mı ? Bence insanın burada kendisine “kimse beni kırıp üzecek kadar değerli değil “demesini bilmesi dahası bu cümleyi yaşaması lazım…selametle …
Vulnus
VulnusGamze Hakverdi · Metis Yayınları · 202167 okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Vulnus
Kitabı psikologumun tavsiyesi üzerine okudum. Kitabı beğendiğim için son sayfalarında olmama rağmen yazmak istedim. Kırılganlık, özne ile nesne karşılaştırması var olma yolunda el ele tutuştuğumuz bir yaradır. Öznedeki kırılganlık (vulnus) nesne ile sonsuzdur. Statü ideasına ulaşmaya çalıştıkça kırılganlık unsurana dönüşürüz. Kitapta anlatılan bir kaç örnekteki kırılganlığa örnek olan statü ideaları; Kilolu insanların sevgilisi olmamasını ve sevilmemeye hakkı olmaması. Burnunu kusurlu gören bir insanın kendini yeterli hissetmesi. Maddi durumu iyi olan bir insanın maddi durumu olmayan arkadaşları arasında kendini gergin hissetmesi.
Vulnus
Vulnus
Vulnus
VulnusGamze Hakverdi · Metis Yayınları · 202167 okunma