7.2/10
8 Kişi
31
Okunma
0
Beğeni
659
Görüntülenme

Georg G. Iggers Gönderileri

Georg G. Iggers kitaplarını, Georg G. Iggers sözleri ve alıntılarını, Georg G. Iggers yazarlarını, Georg G. Iggers yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aydınlanma eleştirilebilir, ama barbarlıktan başka seçeneği de yoktur.
Sayfa 151
Elbette her tarihsel anlatı bir yapıntıdır, ama tarihçi ile geçmiş arasındaki bir diyalogdan doğan bir yapıntı, boşlukta değil, akla uygunluk ölçütlerini paylaşan sorgulayıcı zihinlerden oluşan bir topluluk içinde ortaya çıkar.
Sayfa 149
Reklam
Tarihçi hálá kendi kay naklarıyla sınırlıdır ve bunlara yaklaşırken kullandığı eleştirel aygibpek çok yönden aynı kalmıştır. Bununla birlikte, artık bu kaynaklara daha ihtiyatlı bakıyoruz. Bunların gerçekliği doğrudan doğruya ortaya koymadığını, bizzat onların da bu gerçeklikleri ister istemez değil, fakat bilimsel bulgular ve bilimsel bir söylemin kılavuzluğunda yeniden kuran birer anlatısal yapıntı olduklarının daha çok farkındayız.
Sayfa 148
Dolayısıyla tarihin odağı yalnız iktidar merkezlerini de- ğil, aynı zamanda mikro-tarih ile birçok tarihler kavramını doğuracak şe- kilde, toplumun "marjinlerini de içermek üzere genişletildi. Bununla birlikte, tarihe yönünü veren bir büyük anlatı bulmanın artık olanaksız ol duğunun kabulü, çok sık olarak esef edildiği gibi, tarihin bütün anlamını yitirdiği anlamına gelmemektedir. Tarih, grupların ve kişilerin kimliklerini belirlediği güçlü bir araç olmaya devam ediyor. Tek bir anlamli sürecin yerini, şimdi birçok farklı grupların varoluşsal deneyimlerine temas eden bir anlatılar çokluğu alıyor.
Sayfa 147
Tarih-sonrası bir çağda yaşıyor olduğumuz, bildiğimiz anlamda tarihin sonunun geldiği kanısı son yıllarda tekrar tekrar ifade edilmiştir. Açıktır ki, bununla kastedilen, zamanın bundan böyle olduğu gibi duracağı değil, fakat tarihe tutarlılık ve anlam veren bir büyük anlatının artık mümkün olmadığıdır.
Sayfa 145
Roger Chartier, 1993'te, "tarihçi 'edebi bir tarzda yazsa bile, edebiyat üretmez" yorumunu yaptı. Tarihçinin çalışması arşiv araştırmasına bağlıdır ve kaynakları kendilerini kuşkuya yer bırakmayacak bir biçimde sunmasa da, bunlar her şeye rağmen güvenirlik ölçütlerine tabidir. Tarihçi daima sahtekarlığa ve yanıltıcılığa karşı ihtiyatlı olmak zorundadır; bu yüzden de yolu ne kadar karmaşık ve eksik olsa da, bir gerçeklik kavramıyla ilerler.
Sayfa 143
Reklam
Son olarak, postmodernizm, nesnel bilginin mümkün olduğu şeklindeki varsayıma radikal bir biçimde meydan okuyan önemli epistemolojik sorular sormuştur. Yalnız tarihin tutarlılığı değil, aynı zamanda yazarın ve P metnin tutarlılığı da sorgulanmaktaydı. Tarihsel bilginin dolaysızlığı yad- sınıyordu; ne ki, bu yeni bir şey olmayıp, Kant'a değin uzanan bir çizginin devamıydı.
Sayfa 143
İnsan, dili düşüncelerini aktarmak için kullanmaz, fakat insanın düşündüğü şeyi dil belirler. Burada, yapısalcı toplum ve tarih kavrayışının temel düşüncesini buluyoruz: Insan, kendisinin belirlemediği, ama onu belirleyen yapılar çerçevesi içinde hareket eder.
Sayfa 123
Lawrence Stone'un sözlerini bir kez daha zikretmek gerekirse, bu kuramlar "geçmişteki değişimin tutarlı bir bilimsel açıklamasının artık mümkün olmadığı kanısından yola çıktılar. Ne ki, postmodern kuramlar her türlü tutarsız, kuşkulu olduğunu ileri sürmekte, Stone'un formülasyonunun da ötesine geçerler. Postmodern tarihyazımının temel düşüncesi, tarih yazmanın gerçek bir tarihsel geçmişe gönderme yaptığının yadsınmasıdır. Dolayısıyla, Roland Barthes ve Hayden White tarihyazamanan kurgudan farklı olmayıp, onun bir biçimi olduğunu ileri sürdüler.
Sayfa 121
Medick'e göre, küçük güzeldir" anlayışı, kesinlikle daha büyük bağ lamlardan koparılmış, anekdotlarla dolu bir tarih anlamına gelmez. Aslına bakilirsa, Medick tarihin ilgisinin, yerleşik kurallara uymayan bireylerin yer alamayacağı "merkezi" kurumlardan kenarlara ("marjinlere") kaydınılması konusunda ısrarlıdır. Bununla birlikte birey, ancak daha büyük kültürel bütünün bir parçası olarak kavranabilir. Dolayısıyla onun mikro-tarih anlayis makro-toplumsal bir bağlam olmaksızın ayakta duramaz.
Sayfa 106
47 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.