7.2/10
8 Kişi
32
Okunma
0
Beğeni
665
Görüntülenme

Georg G. Iggers Sözleri ve Alıntıları

Georg G. Iggers sözleri ve alıntılarını, Georg G. Iggers kitap alıntılarını, Georg G. Iggers en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerçek ile yalan arasındaki bu ayrım, tarihçinin eseri açısından temel olmayı sürdürür. Gerçek kavramı son dönemde eleştirel düşüncenin yaşa- dığı süreç içinde ölçüsüz derecede karmaşık hale gelmiştir. "Tarihsel bil- ginin mutlak bir nesnelliği ve bilimselliği önermesi"nin, "artık çekincesiz kabul edilemeyeceği" kesindir.45 Buna karşın, gerçek kavramından ve onunla birlikte, tarihçinin yanıltmacadan kaçınma ve onu ortaya çıkarma görevinden vazgeçilmiş olduğu kesinlikle söylenemez. Eğitimli bir profes- yonel olarak tarihçi, geçmiş gerçekliğin ulaşılabilir bütün kaynakları üze- rinde eleştirel olarak çalışmaya devam eder. Tarihsel araştırmada akılcılık ile akıldışılık arasındaki fark, soyut bir gerçek kavramına ya da nesnellige değil, "bir yorumlama topluluğu, profesyonel ölçülere sahip bir uygulama disiplini olarak tarih düşüncesine" dayanır.
Sayfa 13
Tarihyazımında, açıklamanın doğası, apaçık bir biçimde, pozitif bilimlerdekinden farklılaşır, çünkü yalnız araştırmasının nesnelerinin niyetini ve bireyselliğini değil, tarihsel çalışmalarda araştırmacının öznelliğinin, pozitif bilimlerdekinden daha büyük olduğu açık olan rolünü de hesaba katmak zorundadır. Thomas Kuhn, fizikte bile, bilimsel çalışmayı oluşturan kavramların, yalnızca disiplinin içinden gelen gelişmelerin ve tartışmaların sonucu olmayıp, bilimsel yapıtın içinde oluşturulduğu kültürün daha geniş entelektüel akımlarına da yakından bağlı olduğunu ileri sürmüştür. Bu düşünce, bilimsel muhakemeden öznellik unsurlarını belirgin bir biçimde çıkarmaya çalışan fizik gibi bir disiplinde geçerli ise, öznelliğin rolünü, bilimsel araştırmada kaçınılmaz bir unsur olarak tanıyan tarihte haydi haydi geçerlidir.
Sayfa 19
Reklam
Tarihyazamının yalnızca tarih disiplininin içsel etkenle rini göz önünde bulunduran bir tarihini yazmak olanaksızdır. Bir dizi tarihsel olgunun, bu disiplinde, üzerinde mutabakata varılmış eleştirel ölçü ler aracılığıyla açıklanabileceği akıl alır bir şeydir: Ne ki, bu olgular, olayların ve gelişmenin daha geniş bir bağlamına yerleştirildiğinde, aynı mutabakata çok zor ulaşılabilir. Daha önce işaret ettiğim gibi, bilim ki bu tarih bilimini de içerir bir disiplinin bir dizi soyutlanmış içsel düşünce sü reçlerine asla indirgenemez; bunun tersine, bilimsel kurumlar çerçevesi içinde çalışan ve gerçekliğin doğası ile ilgili olarak, çok sayıda çağdaşlarıy la paylaştıkları varsayımlara sahip olan canli insanlar eliyle yapur. Bilim, başlangıcından beri araştırma uygulamalanını ve iletişim biçimlerini paylaşan bir bilim insanlan topluluğunu varsaymıştır. Bu nedenledir ki, tarihyazımı tarihini, bilimsel araştırmanın yapıldığı toplumsal ve entelektüel ertamdan ve kurumlardan koparmak olanaksızdır.
Sayfa 19
(devlet, ayrıca ekonomi, din, hukuk , edebiyat ve sanatlar) özelliklerini yitirir ve her şeyi kapsayan kültürün içine katılır. Kültür artık seçkin bir sınıfın imtiyazlı entelektüel ve estetik alanı olarak değil daha çok bütün yaşamını sürdürme tarzı olarak anlaşılır.
Wehler, tarihçinin siyasal bir sorumluluğu olduğuna da inanır. Bu sorumluluğu, Max Horkheimer ve daha yakın zamanda Jür- gen Habermas tarafindan yorumlandığı şekliyle, Eleştiri Kuramı kategori leri aracılığıyla görür, yani ona göre bu sorumluluk, insanların kendi ka- derlerini biçimlendirmeye katılabilen özerk varlıklar olarak onurlu bir şe- kilde yaşamasına olanak veren, akla uygun (vernünftig), insanca çizgiler S de örgütlenecek bir toplumun oluşumuna entelektüel çabalarınızı yönelt meyi gerektirir. Aydınlanma'daki kökleriyle birlikte bu ideal, Wehler için, geçmiş ve günümüz toplumlarının eleştirel incelemesinde bir ölçüt olarak hizmet eder. Dolayısıyla Wehler in modernizasyon fikri temelinde kuralcıdır. Tarih, yalnız bir sosyal bilim olmakla kalmayıp, eleştirel bir sosyal bilim de olmalıdır. Bu düşünce, modernizasyonu sürekli bir dönüşüm süreci olarak onaylar, bu süreçte bilim ve teknoloji, bir toplumun üyeleri arasında gittikçe artan özgürlük, siyasal olgunluk ve sorumluluk ile el ele ge- lişir.
Sayfa 72
Tarihçi hálá kendi kay naklarıyla sınırlıdır ve bunlara yaklaşırken kullandığı eleştirel aygibpek çok yönden aynı kalmıştır. Bununla birlikte, artık bu kaynaklara daha ihtiyatlı bakıyoruz. Bunların gerçekliği doğrudan doğruya ortaya koymadığını, bizzat onların da bu gerçeklikleri ister istemez değil, fakat bilimsel bulgular ve bilimsel bir söylemin kılavuzluğunda yeniden kuran birer anlatısal yapıntı olduklarının daha çok farkındayız.
Sayfa 148
Reklam
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.