Gerald C. Davison Gönderileri
Gerald C. Davison kitaplarını, Gerald C. Davison sözleri ve alıntılarını, Gerald C. Davison yazarlarını, Gerald C. Davison yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Duygular çevremizdeki sorunlara ve zorluklara nasıl tepki verdiğimizi etkiler, düşünce ve eylemlerimizi orginize etmemiz hem dışardan hem açıkça hem de dolaylı olarak destek sağlar ve davranışlarımızı yönlendirir.
Bilişsel Bilim
Biliş; algılama, tanıma, değerlendirme ve muhakeme gibi zihinsel süreçleri bir araya toplayan bir kavramdır.
Sayfa 45 - Nobel yayıncılıkKitabı okudu
"Bilişsel Terapi: Bilişsel terapi, daja önce de belirtildiği gibi, insanların sadece davranmadığı ayrıca düşündüğü ve duygulandığı fikrine kapılır. Tüm bilişsel yaklaşımların ortak bir şeyi vardır. "
Sayfa 24 - nobel yayınlarıKitabı okudu
İnsan davranışının nedenleri ve amaçları her zaman net değildir.
Oral dönem, ilk basamaktır. Doğumdan yaklaşık 18 aylık olan süreye kadar. Bebeğin id'nin talepleri, besleme ve emme ve ısırma ile ilişkili şeylerle doyurulur... Bebeğin bu dönemde haz aldığı vucut parçaları, dudaklar, ağız, dış etleri ve dildir.
Anal dönem; boyunca yaklaşık 19 aydan 3 yaşına kadar, çocuk dişkıyı atma ya da tutma yoluyla temelde anüs kanalıyla haz alır. Fallik dönem, 3 yaşından 5 ya da 6 yaşına kadar uzanır; bu dönemde id en fazla doyumu genital uyarım yoluyla alır.
Freud, kişiliğin birbirinden ayrı dört psikoseksüel basamak boyunca geliştiğini ileri sürmüştür. Psikoseksüel kullanılmıştır çünkü her bir basamakla, vücudün farklı bir bölgesi, cinsel uyarılmaya daha hassastır ve bu nedenle id'i tatmin etme yeteneğine sahiptir.
DSM tanımı işlev bozukluğuna, mevcut bir kavram sağlarç DSM'nin işlev bozukluğu tanımı, özel olarak davranışsal, psikolojik ve biyolojik şlev bozukluğunun hepsinin birbiri ile ilişkili olduğu gerçeğine değinmektedir.
61 çalışmanın izlendiği 28.972 cinsel suçlunun dâhil olduğu büyük bir meta-analiz çalışmasında, çocukların fotoğraflarına bakarak pletismograf (penis ölçer) ile ölçülen cinsel uyarılma tepkileri, tekrarlayan cinsel suçları için en güçlü göstergelerden biriydi (Hanson ve Bussiere, 1998). Yine de çocukların fotoğraflarına tepki olarak oluşan cinsel uyarılma pedofili bozukluğu için mükemmel bir gösterge değildir. Cinsel ilgi ve davranışlarında geleneksel pek çok erkek, çocukların erotik fotoğraflarıyla cinsel olarak uyarılabilir. Hem kendi ifadelerinin hem de pletismograf ölçümlerinin alındığı bir çalışmada, halkı temsilen rastgele seçilmiş bir örneklemde, erkek örneklem grubunun 1/4'ü çocukların tahrik edici cinsel fotoğraflarına baktığında uyarılma olduğunu bildirmiştir (Hall, Hirschman ve Oliver, 1995). Doğrusu, çalışmalar arasında, erkeklerin %3-9'unda bir çocuğu da içeren en azından bir cinsel fantazinin olduğu tanımlanmıştır (Seto, 2009). Bu bulgular her ne kadar rahatsız edici de olsa DSM ve sağlık profesyonelleri tarafından yapılan fantazi ve davranış arasındaki ayrımın önemini vurgulamaktadır. Pedofili bozukluğu olan yetişkinler ancak cinsel dürtüleri sonucu çocuklara cinsel bir davranışta bulunduklarında, bu dürtülerden sıkıntı duyduklarında ya da bu dürtüler sonucu kişiler arası problemler yaşadıklarında tanılanır.
Sayfa 380 - NOBEL AKADEMİK YAYINCILIK