Öğretmenim diyemedim.
yine de erer aklım güzel şeylere.
ne benim gibiler.
ne de yaşıtım güzel giyimliler
varlıklı gelmedik bu dünyaya.
o lüks arabalar,ışıltılı oyuncaklar.
renk renk giysiler.
neden herkesin değil?
Bak dinle güzel çocuk.
Bak dinle,duyduğun sesler yabancı değil.
Vagonlar dolusu işçi yürüyor.
fabrikalara,atölyelere,
sustukça vatansever işçiler
bizim işçiler,kardeşlerimiz.
Hani yetmiş haziranda yürüyenler.
köprüler açılmış,tanklar yürümüştü de durmamışlardı hani.
yürüyecekler yine.
bölük bölük Ordu Ordu.
Duyduğun sesler yabancı değil. tarlaya gidiyor köylüler,
üretiyorlar,el koyuyorlar tefeci.
üretiyorlar el koyuyorlar tüccar.
üretiyorlar el koyuyorlar tekel.
Köylüler öfkeli,
Hatırlıyorlar,pankartlarla kolkola yürüdükleri günleri
Karanlık karabasan bir dev.
rüyalarda canlandı çocuk masalları.
ve çocuk dünyasının yetişkinleri,
hileyle unutarak devleti.
çıktılar yaşam yolculuğuna;
şafakta,karanlıkta,sıcakta.
ekip biçerek,biçip döverek.
rüzgarı kollarına alıp.
çıktılar yola….
Dalından kopuk bir yaprak gibi,
dönüp düşerek,düşüp uçarak.
bakakaldılar kalabalıklara,
bir ağ gibi keşişen yollarda.
makinalara,tren düdklerine ve raylara.
sıkışıp kalırlar iki dağ arasında.
hüzünlenerek günbatımında,gündoğumunda.
çocuklarını ve tek göz evlerini düşünüp dönerler gerçeğe..
Afrikalıların yaşam koşullarını,beyazlar tarafından acımasızca sömürülmesini,derilerinin renginin rengi nedeniyle ayrımcılığa uğramalarını,çektikleri acıları;buna karşı
duydukları öfkeyi,giderek bilinçlenmeleri
mi karşı çıkışları öğrendim. Yazar başka ülkelerin yaşanmışlıklarını da içine katarak kitabı zenginleştirmiştir,