Dolmalık biberleri bahçeden tazecikken toplardı. Topladığı biberlerin içlerini özenle çıkarıp, güzelce yıkadıktan sonra, sıra iç hazırlamaya gelirdi. Özellikle dolmanın içi için, yağlı eti seçerdi. Onu, et kütüğünün üstüne koyar, küçük satırla, eti kıyma haline getirene kadar döverdi. Dövdüğü bolca kıymayı az bir pirinçle karıştırır; onun içine de, küçücük doğradığı soğanları ve domatesleri koyardı. Baharat olarak da karabiber, kırmızı pul biber, nane ve reyhan koyardı. Büyük özenle hazırladığı bütün iç malzemeyi iyice karıştırdıktan sonra, biberlerin içini özenle doldurur, ağızlarına domatesleri kapak yapar ve tencereye dik olarak dizerdi. Tadı kaçmasın diye dolmanın suyunu az koyardı. Dolmayı, kısık odun ateşinde pişirirdi, servis yaparken tereyağını kızdırır, dolmanın üstüne gezdirirdi.
...Boş kaldığı anda ise, kasaba gider et alırdı. Onu, hep aldığı etlerle hatırlıyorum.. Eti öylesine çok severdi ki, her gün kasaptan bir but, bir ciğer ya da bir kuzu gövdesiyle dönerdi...Et dedin mi, yüzü gülerdi.
Hizol Çayı haftalarca kıpkırmızı kan akmış. Dere cesetlerle dolmuş, taşmış. Babam da bütün bu olanlara tanık olmuş. Babamın anlattığına göre, 'Ölüm Mangaları' bunu yapmış. Ölüm Mangaları, bu iş için özel eğitilmiş askerlermiş...
Belki diyorum, bu acılar dile getirilirse, bu acıları yaşayanların ruhu da şad olur. Bir daha böyle acılar yaşanmaz; cennet toprağımız, cehenneme çevrilmez. Cenneti cehenneme çevirenler de vicdanlarda mahkum olur.
Babam, genelde anamın ev işleriyle ilgilenmez, onun yaptığı işlerden uzak olurdu. Onun işi gücü kitap okumaktı. Ev işleriyle pek ilgisi yoktu. Her şey önüne hazır gelirdi. Evin bütün işleri anamın sırtındaydı. Evi çekip çeviren anamdı...
"türk çocuğu, buraya kısa bir süre önce göç ettiğini düşünürse, bu vatanın gerçek efendisi haline gelemez." (Afet inan)
Türk tarih tezleri ve bu tezlerden hazırlanan tarih kitapları, M.Kemalin önderlik ettiği;başta Yusuf akçura, Afet inan ve Dr. Reşit Galip gibi, türk ocağı türk tarih heyeti üyelerinin belirlediği ve topluma dayattığı bir milli tarih anlayışıdır. Bu tarihi tezleri ve kitapları yazanlar Fuad Köprülü gibi ünlü tarihçiler değil, Yusuf ziya bey gibi hukukçular ve yusuf akçura gibi Türkçülerdir.Aynı zamanda bu tarihî tezler, kemalist yönetimin tarih görüşünü ve resmi ideolojisini yansıtır. türk ocakları içerisinde şekillenen ve uzun süre okullarda okutulan bu tarihî tezler, kemalist yönetimin ırk temeline dayandırılan türkçü tarih anlayışını kavramamız açısından oldukça önemlidir.
Sayfa 88 - Uyarlama tarih yazmak,tarih yapmak bknz. Güneş Dil Teorisi, Pantürkizm, Üç Tarz-ı SiyasetKitabı okudu
Oy, oy...Biz onu hiç anlayamadık, hiçbir acısına ortak olamadık. Anam hep yalnız ve acı çekiyordu. Hiç kimse de onun derdini sormadı. Onun yaşamı karaydı; kefeni de yaşamı gibi kara oldu.