Gülistan Sinanoğlu, 1962 yılında Manisa-Gördes’te doğdu. Ailesinin memur olması dolayısıyla ilkokulu farklı yerlerde okudu. Demirci Öğretmen Okulu’nda başlayan orta öğretim hayatını, öğretmen okullarının öğretmen liselerine dönüştürülmesi sebebiyle Manisa ve Nevşehir öğretmen liselerinde tamamladı. Denizli Eğitim Yüksek Okulu’ndan sınıf öğretmeni olarak mezun olduktan sonra yirmi iki yıl çalıştı. Sınıf öğretmenliğinin yanı sıra müzik öğretmenliği yaptı. İki yıldır Pamukkale Üniversitesi’ne devam ediyor; misafir öğrenci statüsünde felsefe, edebiyat ve sosyoloji derslerine katılıyor.
... geçmiş bütün masumiyetiyle fotoğraftan bize gülümsüyordu. Eski fotoğraflardaki insanlar neden hep bu kadar masum görünüyordu, bu kadar günahsız, bu kadar saf...
Sisteme ait olmayan, oraya öylesine ilişmiş, bu yüzden her an sistemden atılıverecekmiş gibi duran, atılması muhtemel olan, hatta atılması gereken bir şeyim ben...
Herkesin doktor, mühendis ya da öğretmen olmak zorundaymış gibi davrandığı bir ülkede yaşıyoruz biz. Yetenekleri hiçe sayarak, görmezden gelerek yapıyoruz mesleğimizi. Havuz problemlerini çözebilen bir çocuk hayattaki bütün problemleri çözer zannediyoruz. Ya da onu çözemeyen hiçbir problemin altından kalkamaz. Bu nedenle de eziyoruz o küçücük ruhları. Sınavdan sınava koşturarak, başarısızlık duygusunu daha kendilerini bilmedikleri yaşlarda tattırarak gerçekleştiriyoruz bunu. Neleri yapabileceklerini değil neleri yapamayacaklarını öğretiyoruz onlara.
Herkesin doktor, mühendis ya da öğretmen olmak zorundaymış gibi davrandığı bir ülkede yaşıyoruz biz. Yetenekleri hiçe sayarak, görmezden gelerek yapıyoruz mesleğimizi. Havuz problemlerini çözebilen bir çocuk hayattaki bütün problemleri çözer zannediyoruz. Ya da onu çözemeyen hiçbir problemin altından kalkamaz. Bu nedenle de eziyoruz o küçücük ruhları. Sınavdan sınava koşturarak, başarısızlık duygusunu daha kendilerini bilmedikleri yaşlarda tattırarak gerçekleştiriyoruz bunu. Neleri yapabileceklerini değil neleri yapamayacaklarını öğretiyoruz onlara.
Adı gibi gerçekten kayıp yılların hikayesi.Nice haksızlıklara uğramış binlerce insanın içindeki bir avuç gencin hayat hikayesi, yaşam, eğitim ve sevgi mücadelesi.
Okunabilir...
Kayıp YıllarGülistan Sinanoğlu · Uğur Tuna Yayınları · 201473 okunma
Sıradan kadınlardan farklıydı bazı kadınlar.
Akıllarını kullanıyor, genel geçer deyişle erkekten bir adım geride kalmayı içlerine sindiremiyorlardı.
Kendilerini geliştirmiş kadınlardı ve pek çok erkek böyle bir kadınla birlikte olmayı göze alamıyordu.
Ayrık otlarına benziyordu bu kadınlar.
Karşılarındaki erkeğin en küçük yanlışında tavır koyan, erkek gururu ve benzeri kavramlara takılmayan, adına gelenek denilen dayatmalara aldırış etmeyen kadınlar.
Akıllı olduklarını saklama gereği duymaz ve bu yüzden karşılarındaki “Yarı Tanrı” erkeğin kırılabileceğini düşünmezler, bir sözleriyle onu o tahttan indiriverirlerdi.
Ne yazık ki kadın birazcık olsun geride durmadığı takdirde “denge” zannedilen şey bozuluyordu.
Onu korumak ince bir çizginin üzerinde dans etmeye benziyordu.
Her an çizgi dışına düşebilirdin.
Ya düşmeyi göze alacak ya da senden öncekilerin koymuş olduğu kurallara uyacaktın.
Çizgi dışına düştüğünde seni yalnızlığın beklediğini de bilecektin.
Adı NihanGülistan Sinanoğlu · Uğur Tuna Yayınları · 20177 okunma
1980 yılı öncesinde Anadolu'daki bir yatlı öğretmen okulunda büyük umutlarla bir araya gelen gençler son derece uyumlu bir şekilde eğitimlerine devam ederlerken, aralarına giren sağ sol çatışmaları nedeniyle hayatları kabusa döner. Akıcı bir dille, gerçekçi bir şekilde kaleme alınmış güzel bir kitap.
Kayıp YıllarGülistan Sinanoğlu · Uğur Tuna Yayınları · 201473 okunma