Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hakan Ertin

Hakan ErtinModern Tıp ve Etik - 1 yazarı
Yazar
Editör
9.4/10
11 Kişi
29
Okunma
6
Beğeni
807
Görüntülenme

Hakan Ertin Sözleri ve Alıntıları

Hakan Ertin sözleri ve alıntılarını, Hakan Ertin kitap alıntılarını, Hakan Ertin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kalbin ve solunumun durması 18. yüzyıla kadar insanın ölmesi anlamına geliyordu. Galvanik elektriğin 1774 yılında kullanılarak kalbin durmasından sonra çalıştırılmasıyla bu klasik anlayış sorgulanmaya başladı.
...bir hekim beyin ölümü gerçekleşen bir kişiye "bu insan ölmüştür" yargısını koyuyorsa modern tıbbın dayanmış olduğu seküler insan anlayışına dayanarak bu kararını vermektedir. Bu anlayışta beyin merkezdedir ve insan ruhunun bir yeri ve fonksiyonu yoktur.
Reklam
Beyin ölümünün insanın ölümü anlamına gelip gelmediğinin yoğun bir şekilde tartışılmasının en önemli sebeplerinden bir tanesi şüphesiz organ naklidir. ... Bilindiği gibi ülkemiz de dahil birçok ülkede kalp, karaciğer gibi tek organların alınması sadece beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerde mümkündür.
20. yüzyılın ikinci yarısında tanımı yapılan beyin ölümü en karmaşık konulardan biri olarak karşımıza çıkmakta.
Kişinin görünüşü hakkındaki duygularının nasıl olduğu, yani fiziksel saygısı, onun bütün benlik saygısını etkileyen en önemli etkendir. Bedenin olumsuz algılanması, benlik sayısının düşmesine neden olabilmekte ve düşük benlik saygısı depresif belirtilere ilişkili olabilmektedir.
Sayfa 151Kitabı okudu
Yaratılışa saygı duyan ve doğal duruma dokunmayı Tanrı'ya bir saygısızlık olarak gören geleneksel dini anlayışın yerine, "teknik olarak mümkün olanın ahlaken de mümkün olmasını" savunan ve gittikçe Tanrı' dan bağımsız bir insan ve hayat görüşü, insana kendi doğasına ve hayatına hükmetme imkanı sağlamıştır.
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
Günümüzde cinsellik üzerine entelektüel tartışmalar daha çok batı toplumlarında görülmektedir. Bizim gibi felsefeye/kelama ve düşünmeye mesafeli hale gelmiş toplumlarda bu konular etraflıca tartışılmamakta; haliyle kendi değer yargılarımızla bezenmiş güçlü argümanlar ortaya konamamaktadır. Bunun sonucu olarak yeni nesiller iyi veya kötü argümanlar ile entelektüel bir görüşü dahi olmayan denklemde kaçınılmaz olarak batılı yaklaşımlara yakınlık kazanmaktadır.