Neden güvenecek kimseniz yok, neden kimse bize destek olmuyor, neden kötü gün dostumuz yok, neden başarılarımızı içtenlikle alkışlayanlarımız, yok neden sırlarımızı korkusuzca dökebildiğimiz insanlar yok?
Peki ya bir gün savaşı diğer tarafımız kazanırsa ne olacak?
Küfretmek istemezken ağzımızı bozduğumuzda ne yapacağız?
Kızmak istemezken kızdık, kırmak ıstemezken kırdık.
İşte o zaman ne olacak?
Bedenimiz, ruhumuz, zihnimiz, varlığımız her an bir tarafın yenik düştüğü, canhıraş bir mücadelenin, kesintisiz biçimde sürüp gittiği kanlı birmuharebe meydanı...
Dışarıdan bakınca sorun yokmuş gibi görünüyor değil mi ?
Hayat böyle sürüp gidebilirmiş gibi geliyor...
Ancak çok büyük bir sorun vardır burada.
Kendi içimizdeki savaş.
Kendi içimizdeki eşit güçler arasında sürüp giden ve hiç durmayan bir çatışma.