Değişmeyen, tükenmeyen, şey insanın bir anlama tutunmak isteyiştir. Çünkü her türlü yıkıma, derde, acıya katlanan insanın katlanamayacağı tek şey anlamsızlıktır. Bu nedenle Terry Eagleton'un deyişiyle" Edebiyat bizi sınırlı varlığımızın ve duygularımızın ötesine taşıyan bir ruhsal protez gibidir; ona tutunmamız ve bu sayede sınırlarımızın ötesine geçmemizi sağlar." Öte yandan da belki de anlamsızlığın en beteri aynı dili konuşan insanlar arasında aşılmaz uzaklık, anlaşılmazlıktır.
Dış dünyanın ya da nesnel gerçekliğin kendinde bir anlamı olmadığı içindir ki, insan sürekli bir anlam arayışı içinde yaşar. Sanat, bu anlamı insana insanı göstererek kurar, oluşturur. İnsanın kendisinde ve başka insanların bilincinde köklü bir değişim, nitel bir dönüşüm yaratandır sanat...