Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Halil Gülez
En Eski Halil Gülez Yorumları ve İncelemeleri
En Eski Halil Gülez sözleri ve alıntılarını, en eski Halil Gülez kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
✔Merhaba sevgili kitap kurtları bugün sizlere Osmanlı'nın çöküşünü anlatan bir kitapla geldim.
✔Kitap aslında Ermeni asıllı olan Veli' nin başından geçenleri anlatıyor. Bu karı anlatırken de bir yandan ülkenin durumu hakkında bilgi veriliyor. Ermeni - Osmanlı kardeşliğinden tehcir nasıl geçildiğinden, bizler savaşırken ülkede Ermenilerin zengin olduğundan bahsediliyor.
✔Bazı olaylar kabul görür, bazısı kabul görmez bilemem ama kitaba bir şans verilmeli. Kendi doğmalarımıza körü körüne bağlanmak yerine farklı görüşleri de görmeliyiz diye düşünenlerdenim.
✔Yazarımızın kalemine sağlık
KURSUN GÖLGESİ
Kendi bağımsızlığını bir başka ulusun eline teslim edenlerin yeryüzünde özgür olarak yaşadıklarına pek rastlanmaz.
🖌
Osmanlı son dönemindeki azınlık ve ermeni meselelerini uzun araştırmalar sonucu tarihi belgelerle anlatan güzel bir roman .
Osmanlıda Türk olmanın nasıl olduğunu.
Kimlere ayrıcalıklar tanındığını.
Osmanlıyı çöküşe götüren sebepleri çok güzel anlatmış yazarımız. Ayrıca Dr Andon’un ismini değiştirerek Veli Türkyılmaz olarak sürgüne gönderilmesi ve başına gelenleri günlüğünden okuyacaksınız.
SiZde tarihi bilgiler veren kitaplar okumayı seviyorsanız bu kitabı okuyabilirsiniz.
🖌
Gerçek bilgelik kaygı ile düşünmektir.
Her talihsizliği hesap etmek ama eyleme geçtikten sonra da cesur olmaktır.
Kitabın ismini okuduğumda polisiye diye düşünmüştüm ama yanılmışım. Osmanlı'nın son dönemleri, Cumhuriyet, Tehcir Yasası gibi konuları anlatan, tarih kokan bir kitaptı.
Ermeni doktor Andon' un şartlar nedeniyle ismini değiştirip Veli Türkyılmaz oluşu, sürgüne gönderilişi, sürgünde başına gelenler, kurşunların gölgesindeki hayatının anlatıldığı kitapta Türk, Kürt, Ermeni, Rum ilişkilerinin nasıl ve kimler tarafından bozulduğu, düşmanlıklarının nedeninin kaynağının farklı milletler olmaları değil devletleri yönetenlerden kaynaklandığı anlatılıyor. Kitabı okuduğunuzda bildiğiniz sandığınız birçok şeyin aslında bildiğiniz gibi olmadığını fark edeceksiniz.
Düşündüren, araştırmaya sevk eden, insanlık, politika ve barış dersi veren ağır içerikli bir kitaptı.
#yılangul
#halılgulez
#fayayınları
Yılangül bir çingene kızın romanıdır.
Günlük yaşantımızda hergün bir yerlerde rastladığımız çiçek satan, sepet satan bizim görüp bazen küçümsediğimiz, bazen görmezlikten geldiğimiz hem ülkemizde, hem dünyada hor görülmüş, ezilmiş o insanlara, diğer insanlara tanınan fırsatlar verildiğinde dünyayı nereye götüreceklerine şahit olacaksınız.
Sadece insan olup, insani değerler öne çıkarıldığında; yaşama bahar geldiğini, yüzlerin hep gulümsediğini hissedebilmek için okumanızı tavsiye ederim.
Olay örgüsü, kolay okunan akıcı tarzı, sürükleyiciliğiyle elimden bırakamadım.
Alıntılar...............................................................
"Bu dünyaya gerçekten yardım etmek istiyorsanız yapmanız gereken şey dünyada nasıl yaşanacağını öğrenmektir."
"İdealist insanlar serseri mayın gibidirler. Nerede, ne zaman patlayacakları hiç belli olmaz."
"Doğru zaman, doğru eylem, doğru yaşam!"
Merhaba sevgili kitap kurtları bugün sizlere çok beğenerek okuduğum bir romanla geldim
Kitabımızın karakteri Cingen Güllü. Kıvrak dansıyla, ortalığı karıştırıp ara bulmalarıyla ona Yılan Güllü demişler. Bir süre sonra da adı Yılangül olarak kalmış.
Neyse bu kızımız Cingen dediğimiz kesimden ve ailenin dokuzuncu çocuğu. Aile sepet yaparak incir satarak para kazanıyor. Bir gün yine Güllü incir satarken Kürşat Bey ve eşine denk geliyor. İşte buradan sonra hayatları öyle bir değişiyor ki ne siz sorun ne ben anlatayım.
Bu arada kitapta en çok değinilen nokta insanlar üzerinde ayrım yapılması. Neden yapıyoruz? Neden insanların içi bilinmeden hemen yargılanıyor? Kürt, Türk, Arap, Çerkez, Alevi, Cingen... Ne fark eder? İnsan her halukarda insan değil mi? Biraz kendinize gelin lütfen
Kitap üzerinde sayfa planlaması yaparken bir baktım ki bitmiş bir oturuşta bitireceğimi hesaba katamamışım. Güllü'nün başarısını, aşkını, ülkesine kattıkları merakla okudum ve bu Cingen banane demedim. Onun başarısı benim başarım oldu. Bu ülkeden daha çok Güllüler geçecek buna inanıyorum...
Siz de bu tarz başarı dolu kitaplar okumayı seviyorsanız muhakkak okumalısınız Yazarla bazı konularda düşünce olarak ters düştük ama orayı da görmezden geliyorum
Yazarımızın kalemine sağlık
Mersin'de yolda incir satan çingene kızı güzel Güllü'yü Kürşat Bey ve eşi görüp evlat edinir. Adını Müjgan olarak değiştirirler..
Yılan Güllü olarak başlayan hayatına, zekası ve aldığı eğitimle Müjgan olarak devam eder. Amerika'da BM genel sekreteri olur, ülkeye döndüğünde de yönetimi ele alır.
Kitap, çingenelere "yarım" gözü ile bakan zihniyete eleştirel gözle bakıyor ve onlara/onlar gibilere sahip çıkılarak eğitim verilmesiyle nerelere gelebileceklerinin altını çiziyor.
Tarz olarak bana değişik gelen bir kitapla karşınızdayım bu sefer. Daha önce de Halil Gülez'in kitaplarını okumuş ve beğenmiştim.
Genel olarak güzel bir kitap olsa da zaman atlaması çoktu. Yani bir olayı okurken bir anda seneler sonrasına atlıyor eee bu nereden çıktı şimdi diye kalakalıyorsunuz. Çingeneler ve onların yaşadığı zorluklar, sırf çingene oldukları için hiçbir yerde istenmedikleri gibi bir çok olaya şahitlik ediyoruz. Peki imkan verilirse ne olur? Bu sorunun cevabını kitapta bulabilirsiniz.
72 buçuk milletin buçuğudur onlar. Asırlarca insan yerine koyulmamış, görüldüğünde başlar çevrilmiş, bakılmak zorumda kalınca ise yukarıdan, aşağılanarak, hor görülerek bakılmış onlara. Roman, sepetçi, elekçi, cingan, çingene... Birçok isim verilmiş ama hep aynı şekilde davranılmış. Yazarımız #yılangül romanında fırsat verildiğinde, eşit şartlar sağlandığında insanların neler başarabileceğini;dil, din, ırk ayrımının olmaması gerektiğini çok güzel bir hikaye ile anlatmış bizlere.
160 syf.
·
Puan vermedi
Halil Gülez yine toplumsal olayları insanın yüreğine dokunur şekilde dile getirmiş.
İkinci sınıf insan yerine konulan çingenelerin hayatla mücadelesine yer verilen kitapta günümüz koşullarını yansıtan cümlelere rastlamak da mümkün.
Çaldıkları incirleri satarak para kazanmaya çalışan bir kız çocuğunun yeniden şekillenen yaşamı ve ülkeler arasındaki sağladığı adalete eşitliğe değinen
Gülez' in ülkemiz için de kalkınma planlarına yer verdiği sayfaları okumak çok keyifliydi
Bilindik Ucuz Şiirler
Selâmün aleyküm arkadaşlar
Bu kitabı da bazı kitaplarım gibi yazara/kitaba karşı herhangi bir önyargım oluşmasın diye kendime süpriz olarak almıştım. Yani okuduğumda iyiki almışım diyeceğimi sandım. Fakat bazı bu türdeki kitaplar ne olursa olsun küf kokusunu hemen salıveriyor. Sayfalardan değil, koku bizzat şiirimsi basit/ ucuz eleştirilerinden geliyor. Ayran "uyku getiriyor, rakı ayıltıyor.. " iktidardaki şöyle böyle, herkes aç aç... Tezek, feraceli yaşam bilmem kime satıyor bedenini..." En çokta k*ç kelimesini kullandığı bolca küfürlü şiirlerin yüz yüze bakan sayfalarına eklediği kadın duyarlılığı ve savaşlarla ilgili şiirler bile kurtaramamış kitabı. Şimdi muhalefet edecek bir sürü insan tanıyorum. Fakat gelip de 33 yıl hükümranlık yapmış Allah'ın yeryüzündeki halifesini bile kötü şekilde lanse edecek cümleler düzmesi kabul edilemez. Taktir görmek bu ülkede sanırım belirli bir kesime karşı nefret duygusunu çokça yansıtan kitaplara veriliyor. Sanki haksızca eleştirdikleri değerlerimize saldırarak kahramanca bir iş yaptıklarını sanıyorlar. Neyse ne ya... İçimden pek de bu ne olduğu belli olan kitaba bir şeyler yazmak gelmiyor. Çok bile yordum parmak eklemlerimi.
Sağlıcakla kalın dostlarım. Rabbe emanetsiniz...
