Bizim insan böyleydi işte, yıllar yılı kahır çekmekten, yokluktan, çalışıp didinmekten, zor yaşam şartlarından, hayatta kalmak gailesinden bir aralık bulup bir türlü keyfine bakamamış, bir gün olsun kendi için yaşayamamıştı. Aşk ise, adını sadece radyo ve televizyondan duyduğu, ayıpsadığı, mahrem gördüğü bir duygu, üzerine hiç yakıştıramadığı bir elbise gibi iğreti ve dünyadaki bir kayıp kıta kadar uzaktı ona.