Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Haluk Gerger

Haluk GergerKan Tadı yazarı
Yazar
8.9/10
17 Kişi
69
Okunma
12
Beğeni
2.076
Görüntülenme

Haluk Gerger Sözleri ve Alıntıları

Haluk Gerger sözleri ve alıntılarını, Haluk Gerger kitap alıntılarını, Haluk Gerger en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Marx'ın düşünce sistematiğinde devrimci hedef, insan ruhunun prangalarından kurtulmasıdır. Bu prangalar dış dünyanın zincirlerinden oluşmaktadır, insana içkin değildir. Dolayısıyla sorun insanı terbiye etmek değildir; insanı bozan ekonomik alt yapı ve buna tekabül eden üstyapıdır düzeltilmesi gereken.
Bugün en az bir milyar insan günde bir dolardan az kazanıyor. Dünya Bankasına göre, insanlığın neredeyse yarısına denk gelen 3,4 milyar insan günde sadece 5,5 dolara geçinmek zorunda.
Reklam
Bireysel tüketicinin sisteme-liberal büyük burjuvaziye tepkisi, popülist şarlatanlara destek biçiminde ortaya çıkıyor.
Marx için toplumsal koşullardan azade soyut bir insan doğası yoktur. İnsan davranışlarına yön veren değerler sistemi esas olarak ekonomik altyapı üzerinde yükselmiş sosyokültürel ve politik yapılanmaların çizdiği genel toplumsal çerceve içinde belirlenir.
Reklam
Eisenhower Doktrini
ABD, feodal ilişkilerin hâkimiyeti altındaki, en fazla da merkantilist kapitalizmle sınırlandırılmış kozmopolitizm ağındaki bir düzen içine hapsetmek istiyordu Arap dünyasını. Din ve milliyetçilik retoriği ise, emperyalist mizansenin motifleri olarak kullanılacak ideolojik çarpıtma ve denetim araçlarıydı. Modernleşmeci, kalkınmacı radikal milliyetçilik, sadece bu nedenle bile Amerikan stratejisi açısından kabul edilemez bulunuyordu. Buna bağımsızlık, egemen haklar üzerinde ısrar ve tarafsızlık ya da her iki blokla ilişki eğilimi de eklenince, suç büyüyordu
24 Nisan’da ülke çapında yapılan büyük gösterilerin ardından CIA kanalıyla bir kez daha ABD’den destek talep eden ve olumlu yanıt alan Hüseyin, ertesi gün, arkasındaki Amerikan ve Suudi desteğinin gücüyle kendine bağlı bir hükümet atadı, sıkıyönetim ilan edildi, anayasa askıya alındı, bütün siyasi partiler kapatıldı, sokağa çıkma yasağı kondu. 26 Nisan’da da, Savunma Bakanı, ülkenin askerî valisi olarak atandı ve yüzlerce komünistle eski Başbakan Nablusi ve pek çok bakan tevkif edildi, askerî mahkemeler kuruldu,Sovyetler Birliği’yle diplomatik ilişki kurulmasını öngören kararname iptal edildi. Birkaç gün içinde de, “Ürdün’ün özgürlüğü” için ABD, “Küçük Kral”a 10 milyon dolarlık bir yardım paketi gönderdi. Amerikalı yetkililere göre, Ürdün, “uluslararası komünizm”in tehlikesi altındaydı ve bu niteliğiyle de kriz, Eisenhower Doktrini’nin çerçevesi içine giriyordu. Oysa olaylardan altı hafta sonra, Dulles, Foreign Affairs dergisinin editörüne, “Ürdün’e bir Sovyet müdahalesinin söz konusu olmadığı”nı söyleyecekti
15. yüzyıldaki teknolojik ilerlemeler ve keşiflerle beraber İngiltere’den başlayarak feodalizmin çözülüşü ve kapitalizmin oluşum süreci ortaya çıktı. Zamanla da manifaktür ve ticaret kapitalizmi gelişti; önce İspanya ve Portekiz, sonraları da Hollanda, İngiltere ve öteki Avrupa ülkeleri güçlenerek yeni bir dönemi başlattılar. Merkantilist politikalar ve ilk dönem sömürgecilik bu döneme damgasını vurdu.
Reklam
18 Mayıs’ta yapılan görüşmelerde, Başbakan Cemil Madfay, “Irak ile ABD arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin önündeki en büyük engelin Filistin sorunu” olduğunu söylemiştir. Dışişleri Bakanı Tevfik el-Suvaydi ise, “Siz komünizme karşıysanız, biz de öyleyiz,” demiş ama “Kuzey Afrika’da olduğu gibi Arap dünyasının çeşitli parçaları emperyalist ülkelerin hâkimiyeti altında tutulduğu sürece, Araplarla Batı arasında işbirliğinin mümkün olmadığını da belirtmiştir. İngilizlerin ve Batı’nın Arap dünyasındaki en önemli yandaşlarından ve o sırada Savunma Bakanlığını yürütmekte olan kurt politikacı Nuri Said bile, komünizmi “yıkıcı ve terörist” bir güç olarak gördüğünü ve Irak’ta komünist faaliyetlere ölüm cezasını öngören bir yasanın çıkarıldığını belirttikten sonra, “iki problemin Irak ile ABD arasında tam işbirliği önünde psikolojik engel oluşturduğunu söylemiş ve bunları, “Filistin ve göçmenler sorunuyla Mısır [Süveyş]” olarak tanımlamıştır. Amerikan heyeti, bu gezide sadece Türkiye ile Pakistan’dan olumlu bir yaklaşım elde edebilmiştir. Türkiye, Dulles’ın ilk gezi planında yoktu. Büyük olasılıkla, “çantada keklik” olduğu için gezi zahmetine değmiyordu. Ne var ki, politik propagandasının temelini “ABD’nin stratejik müttefiki” ve “Hür Dünya’nın mümtaz savunucusu ve büyük ülkesi” olmaya dayandırmış Türk hükümeti için bu prestij kaybı, halk nezdinde küçük düşme ve ABD’den bir kez daha yardım isteme fırsatının kaçırılması demekti. Bunun üzerine yalvar yakar bir diplomatik girişim başlatıldı ABD nezdinde ve sonunda Dulles, Ankara’yı da ziyaret etmeye ikna edildi.
Bu baskıcı, milliyetçi rejimlerin yazgısı böyle oluşur. Kitlelerin yaratıcılığı ve hareketliliğinden ürken bu bürokratik yapılar, aslında sonunda kendi sonlarını da hazırlar.
Zamanla bağımsız bir ülke olmanın moral dinamikleri de yerel baskının katlanılmaz hâle gelen ağırlığıyla aşınır; sömürge halklarında görülen umursamazlık, çaresizlik, toplumsal felç durumu, geri çekilme, pasifizm ve benzeri moral/maddi engeller yine hükümlerini icra etmeye başlarlar; bağımsızlık ve egemenlik de giderek halkın değil egemenlerin malı olur.
Komünizmi ayirt eden, genel olarak mülkiyetin kaldırılması değil, burjuva mülkiyetin kaldırılmasıdır.
Kur'anı kerim'de Nur suresinin 42. ayetinde şöyle diyor. "Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır"
284 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.